Bu utancın ortaklarından biri de Mısır. Mısır, darbeci Sisi’nin yönetiminde tarihi sorumluluğunu yerine getirmekten çok uzakta. Gazze’ye soykırım saldırıları başladığı günden bugüne Mısır, Gazze ile sınırı olan Refah Sınır Kapısı’nı açıp gıda ve yakıt girişinin sağlanması konusunda bile acziyet gösterdi. Gazze’nin haykırışlarına kulak tıkayan Mısır, Gazze ile sınırına devasa tel örgülü duvarlar inşa ettiği yetmezmiş gibi Gazze’den tedavi amaçlı ayrılması gereken yaralı Filistinlilerden de yüksek meblağlarda rüşvet istiyor.

Her biri birer sonuç olan bu hadiseler Mısır’ın geldiği noktayı arz ediyor. Mısır’da on binlerce Müslümanın kanında parmağı olan darbeci Sisi, uşaklığını yaptığı Batı’ya biatını her vesileyle dillendirmeye devam ediyor. Bir Müslüman beldesi olan, Müslümanların fethiyle taşı toprağı İslam kokan Mısır’ı, İslami köklerinden uzaklaştırma çabaları sınır tanımıyor.

İSLAMİ MİRAS TEK TEK YOK EDİLİYOR!

Darbeci yönetim, inşa edeceği otoparkı bahane ederek 800-900 yıllık tarihi yapıları yıkması ile gündeme gelen yıkım faaliyetleri Mısır’da İslam kültür mirasının tedricen nasıl yok edildiğini gözler önüne serdi.

Mısır’da Memlük, Eyyubi, Fatımi ve Osmanlı dönemlerine ait türbeler, mezarlar ve mescitler buldozerlerce yerle bir ediliyor. Mevlana Halil Bin İnal’ın türbesi, El-İmam Eş-Şafi ve El-Seyda Nefise mezarlıklarındaki türbe ve türbeler, El Rıfai Camii, Osmanlı döneminden kalma sebiller gibi tarihi ve kültürel miraslar, bölgedeki otoyol, köprü ve diğer yol altyapı projelerine yer açmak bahanesiyle yıkıldı.

Son olarak da 1798-1864 yılları arasında Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın, Osmanlı'da Şûra’yı Devlet üyesi olan oğlu Abdülhalim Paşa tarafından Kahire’de annesi Nam Şah Kadın için yaptırdığı Memlûk eseri kubbeli tarihî türbe, otopark inşaatı için yıkıldı.

“MISIR’IN EŞSİZ MİMARİ MİRASININ İHLALİ” 

Mısır Mimarlar Cemiyeti, görüntülerin ardından resmi bir açıklama yaptı. Söz konusu yıkımı, "İmam Şafii mezarlıklarının temsil ettiği Mısır'ın eşsiz mimari mirasının ihlali" olarak değerlendirdi.  

Açıklamada ayrıca, "Bu mezarlıklar, eski Kahire'nin kimliğinin ayrılmaz bir parçası olan asırlardır süregelen mimari tarihe ve medeniyete tanıklık etmiştir" denildi. 

“KAMU YARARI İÇİN YIKIYORUZ” 

Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Baş Arkeoloğu Magdy Shaker, yerel medyaya konuyla ilgili yaptığı açıklamada, söz konusu bölgenin 1983 tarihli 117 sayılı eski eserler yasasına tabi olduğunu reddetti ve bunun bir anıt olmadığını söyledi. Shaker açıklamasında ayrıca, bu yıkımın ‘kamu yararı için’ yapıldığını iddia etti.  

Kahire Üniversitesi Mimarlık ve Kentsel Tasarım Profesörü Soheir Zaki Hawas ise arkeoloğun bu iddiasına katılmadığını ifade ederek "Bahsi geçen yasa, 100 yıl veya daha öncesine dayanan eski bir medeniyete ait olan, mutlaka bir bina veya herhangi bir antikayı kapsıyor. Ben ne tarihçiyim ne de arkeolog. Ancak Muhammed Abdülhalim Paşa'nın annesinin mezarlığı söz konusu olduğunda, 18. yüzyılda yaşadığı ve öldüğü dönem de göz önüne alındığında, 150 yıldan daha eskiye dayanıyor olmalı." dedi. 

YÜZLERİNİ FİRAVUNLARA DÖNMÜŞLER!

Mısır’da her karış toprak deşilerek yerin altındaki antik Mısır’a ait zalim firavunların kalıntıları canhıraş gün yüzüne çıkarılırken yüzlerce yıl boyunca adaletle hükmetmiş Müslüman yöneticilerin yeryüzüne inşa ettiği yapılar güpegündüz yok ediliyor. Antik Mısır’a ait en ufak bir kalıntı yok edilecek olsa vaveyla koparacak Batı ve kuruluşlarından olan UNESCO söz konusu İslami miras olunca suspus.

Batı hayranlığıyla kendi kültür ve medeniyet birikiminden utanç duyan ve düşman kesilen bu güruh, geçtiğimiz senelerde 18 kral ve 4 kraliçeye ait mumyanın bir müzeden başka bir müzeye taşınması için ‘Firavunların Altın Geçidi' adında adeta antik bir ayin gerçekleştirdi. Geçit için aylarca hazırlıklar yapılıp milyonlarca dolar harcandı. Tüm bunlar tarih boyunca bedel ödemiş Müslüman Mısır halkının özünün kaybettirilip antik firavunlar üzerinden modern firavunlara köle yapılma çabasıdır.

,

-Aynısı Türkiye'de Yapıldı

İnsanlık bu sahnelenen tezgâha ilk defa şahit olmuyor. Emperyalist Batı’nın uşaklarınca ele geçirilen Müslüman devlet yönetimleri ‘çağdaşlaşma’ adı altında Müslümanları İslami yörüngeden saptırmaya çalışıyor. Cumhuriyet Türkiye’sinde de İslami miras çeşitli bahanelerle yıkılıp harabeye çevrildi. Camiler ahıra, tekkeler meyhaneye döndürüldü. Diğer taraftan da antik çağa ait kalıntıları ortaya çıkarmak için Batı’dan adamlar getirtildi. Mekân ve zaman farklı olsa da tezgah aynı.

-Selahaddin Eyyübi'nin Emaneti Yıkıldı

Üstelik yıkımı gerçekleştirilen yapılar arasında Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyûbî el Kurdi’nin annesi Melika Hatun’un mezarı da var. Kudüs’ü haçlıların zulmünden kurtarıp özgürlüğüne kavuşturan Selahaddin Eyyûbî’in emaneti Kudüs’ün müdafisi olan Filistin halkına sırtını dönmüş darbeci yönetim, Selahaddin Eyyûbî’in annesinin mezarını yıkmış çok mu?

Haber Merkezi