• DOLAR 34.555
  • EURO 36.456
  • ALTIN 2962.687
  • ...
Diyarbakır STK temsilcileri: İŞGAL REJİMİYLE TİCARET  KATLİAMLARA ORTAK OLMAKTIR
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kısa süre önce hükümet yetkililerinin işgal rejimiyle 54 ürün grubunda ticareti sonlandırdıklarına ilişkin yaptığı açıklamalar yüreklere su serperken işgal rejimine bağlı olarak faaliyet yürüttüğü iddia edilen şirketin Türkiye limanlarında görünmesi, Türkiye'nin Filistin ile ticaret oranının yüzde 453 bin kat artması 'israille olan ticaret Filistin'de aracı komisyoncular tarafından mı gerçekleştiriliyor' sorusunu akıllara getiriyor. Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır STK temsilcileri, böyle bir iddianın gerçeklik durumunu katliamlara ortak olmak olarak nitelendirdi.

"HALKIMIZ LİMANLARDA BEDENLERİYLE O TIRLARIN ÖNÜNE ENGEL OLUP BU TİCARETİN DURMASINI İSTİYOR"

Türkiye'nin işgal rejimiyle olan ticareti kâğıt üzerinde sıfır gözükse de Filistin'le olan ticaretin yüzde 453 bin kat artmasının akıllarda soru işareti bıraktığını belirten Anadolu Gençlik Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Muhammed Kayan, son günlerde limanlarda karşılaşılan ve haberlere konu olan sevkiyatlara değinerek şunları söyledi: "Geçtiğimiz günlerde siyonist israilin kurucu kuruluşlarından ZIM Lojistik şirketinin araçları Türkiye karayollarında görünmeye başladı. Buna mütevellit araçların limanlara yük taşıdığı tespit ediliyor ve duyarlı halkımız bu tırların ülkemizden israile yük taşımaması için araçların önünü kesti." Kayan, "Hükümet yetkililerinin açıklamaları topraklarımızdan doğrudan bir ticaretin olmadığıdır. İnsanlarımız TÜİK verilerinde Türkiye'nin israille olan ticaret kâğıt üzerinde sıfır gözüküyor. Ancak Filistin'le olan ticaretin yüzde 453 bin kat arttığı gözüküyor. Bu da 'israille olan ticaret Filistin'de aracı komisyoncular tarafından mı gerçekleştiriliyor' sorusunu akıllara getiriyordu. Bu şirketin araçlarının tespit edilmesiyle beraber halkımız limanlarda bedenleriyle o tırların önüne engel olup bu ticaretin durmasını istiyor." ifadelerini kullandı.

"BÖYLE BİR TİCARETİ SENDİKA OLARAK DA İNSANİ OLARAK DA İSTEMİYORUZ"

Türkiye'nin israille ticareti kesme açıklamasının kendilerini mutlu ettiğini fakat paylaşılan verilerin Türkiye'ye yakışır bir durum olmadığının altını çizen Din Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Mevlüt Yıldız, "Türkiye'nin israille ticareti kesme açıklaması bizleri mutlu etti. Çünkü bu zalim israil gerçekten mazlum Filistin halkını çoluk çocuk demeden hunharca öldürüyor, perişan ediyor. Hükümetin açıklaması bizi sevindirdi fakat bazı iddialar dolaşıyor. Eğer gerçekten Filistin üzerinden israile tekrar demir ve dikenli teller gidiyorsa bu bizi üzer. Bu tür şeyleri de sendika olarak da insani olarak da istemiyoruz. Böyle bir şey varsa bir an önce kesilmesi gerekir. Bu tür bir durumun olmasının Türkiye için yanlış olduğunu düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

"HALA BÜYÜKELÇİMİZ ORADA DURUYOR, KİMSE KİMSEYİ KANDIRAMAZ"

Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahman Sevgili ise "israil, insanlıktan nasibi olmayan; acımasızca kadın, çoluk, çocuk, ihtiyar demeden vücutları paramparça edebilecek kadar vahşileşmiş katil, cani ve canavar bir terör devletidir. Hastane, cami, kilise, okul bırakmadı; her şeyi yok ediyor. Böyle bir devlete yardımcı olmak, onlara çelik ve dikenli tel, gıda, su, uçak yakıtı veya başka şeyler göndermek onlara ortaklık demektir. Çok fazla söze hacet yok. Onların aleyhinde dik durmak ve onları yok etmeye çalışmak gerekir. israil terör devletinin baş düşmanıyız biz. Çünkü onlar Müslümanlığı bıraktık insanlığı yok ediyor. İsrailoğulları Kur'an-ı Kerim'de de lanetlenmiştir." dedi. Sevgili, "Onlar fiavundan öte insanlardır. Firavun sadece erkek çocukları öldürüyordu. Bu hem erkek hem çocuk hem yaşlı herkesi öldürüyor. Fırın, çeşme, ambulansları yok ediyor. Sözler kifayetsiz kalıyor. Böyle bir ortamda bunlara yardımcı olmak herhalde onlara ortaklık demektir. Hala büyükelçimiz orada duruyor. Kimse kimseyi kandıramaz. Ticaretimiz en büyük hızla devam ediyor. Anlayan için yeterlidir." diye belirtti. 

Limanlarımızı bu eli kanlı teröristlerin kullanmasına izin vermeyin!

Diyarbakır'daki İslami STK'lar, işgal rejimi bağlantılı gemilerin Türkiye'deki limanlarda bulunmasına ilişkin, "Siyonistlerle ve işbirlikçilerle ticaret yapmayınız ve bunlara bir dur deyiniz. Limanlarımızı bu eli kanlı teröristlerin kullanmasına izin vermeyin." çağrısı yaptı.

Diyarbakır'daki İslami STK'lar, Türkiye limanlarından siyonist işgal rejimiyle ticaret ve sevkiyatın devam etmesini, basın açıklamasıyla protesto etti. 15 Temmuz Şehitler Parkı'nda toplanan Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları adına basın açıklamasını, Diyarbakır Genç İHH Başkanı Ali Fuat Bilgin okudu. Mukaddes toprakları kan gölüne çeviren katil siyonist çetenin, bir yılı aşkın bir süre zarfında izzetli Gazze halkını dize getiremediğini belirten Bilgin, siyonistlerin çocuk, kadın ve sivil katliamı dışında onurlu direniş erlerine en ufak bir zarar bile veremediğini ifade etti. Bilgin, "Dünyanın gözleri önünde işgal çetesi, ABD'nin de desteğiyle insanlık adına ne varsa yakıp, yıkıp, tahrip ediyor. Buna karşı ise Gazze halkı dünyanın şerefini kurtarmak için varoluş mücadelesi veriyor. Bizler de bu direnişe destek vermek için 394 günü aşkın bir süredir meydanlardayız. Kardeşlerimizin yalnız olmadığını dualarımızla, sloganlarımızla, açıklamalarımızla ve infaklarımızla bütün dünyaya ilan ediyoruz." dedi.

"GAZZELİ MÜCAHİTLER TÜM İMKÂNSIZLIKLARA RAĞMEN TARİH YAZMAYA DEVAM EDİYOR"

Gazze savaşının, tüm algıları, mevcut kavramları alt üst ettiğini ve uluslararası yapıların işlevsizliğini gün yüzüne çıkarttığını belirten Bilgin, "Devasa siyonist orduyla ve onun işbirlikçileri karşısında Gazze'nin her yerinde müthiş bir şekilde direnen mücahitler, tüm imkânsızlıklara ve yalnızlığa rağmen tarih yazmaya devam ediyorlar. Onlar mücadeleleri ve ödedikleri bedeller ile örnek bir duruş sergilemeye devam ediyorlar." ifadelerini kullandı. Bilgin, "Gazze'de Cebaliye'de katliam var ama aynı zamanda izzetli bir direniş var. Umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Aksa Tufanı, israilin yenilmez sanılan ordusu ve istihbaratını yerle bir etti. Dünyanın bütün güçleri bir araya geldi ama bir avuç imanlı Kassam Tugaylarını yıkamadı. Gazze'deki direniş imanın ne büyük bir güç olduğunu bizlere göstermiştir. Batının bizlere sunduğu modern köleliğin karşısında sadece Allah'a kul olmanın ne büyük bir şeref olduğunu Gazze’deki direniş bizlere göstermiştir." diye konuştu.

"LİMANLARIMIZI BU ELİ KANLI TERÖRİSTLERİN KULLANMASINA İZİN VERMEYİN"

Daha önce de katil siyonist rejimle her türlü ilişkinin kesilmesi gerektiğini birçok eylemlerinde dile getirdiklerini hatırlatan Bilgin, şöyle devam etti: "Hükümetin geç kalmış olmasına rağmen katil devletle ticari ilişkilerini sonlandırmasından büyük memnuniyet duyduğumuzu tekrardan hatırlatmak istiyoruz. Ancak israile tonlarca mühimmat (silah) taşıyan MV Kathrin gemisi şu an Haydarpaşa limanındadır. İstanbul'daki kardeşlerimiz bu gemiyi ifşa etti. Geminin bir an önce limanımızdan defolup gitmesini istiyoruz. Denizlerdeki siyonist şirket ZIM, Filistin işgalinin başından beri siyonistlere mühimmat taşıyan bir şirket olmuştur. İşgal rejiminin her zaman sadık bir ortağı olmuştur. israil ordusuna ve hükümetine verdiği desteği hiç saklamadı. ZIM CEO'su Glickman, israilin yanında olduklarını bütün gemilerinin israilin ordusunun ihtiyaçları için seferber edileceğini ifade etti ve buradan şunu söylüyoruz: ZIM olsun ve yahut başka bir şirket olsun, israile mühimmat taşıyan hiçbir gemi ve şirketi limanlarımızda istemiyoruz; defolup gitsinler." Yetkililere de seslenen Bilgin, "Allah için artık bu siyonistlerle ve işbirlikçilerle ticaret yapmayınız ve bunlara bir dur deyiniz. Limanlarımızı bu eli kanlı teröristlerin kullanmasına izin vermeyin. Üç beş günlük dünyanız için ahiretinizi satmayınız. Toraklarımızda NATO bahanesiyle katil devlet dahil batıya hizmet ettiğinden hiç şüphe etmediğimiz İncirlik ve Kürecik üslerinin de bir an önce kapatılmasını bekliyoruz." diye ekledi. 

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir