İşgalci siyonistler, ekim ayında 23 kez Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı, işgalci kuvvetlerinin ve siyonist sömürgecilerin Ekim ayı boyunca mübarek Mescid-i Aksa'ya yönelik en az 23 kez saldırı ve baskın düzenlediğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Mescid-i Aksa'nın işgal kuvvetlerinin sıkı koruması altında, Yahudi bayramlarıyla bağlantılı olarak siyonist sömürgeciler tarafından 23'ten fazla saldırıya maruz kaldığını, camiyi basan siyonistlerin sayısının hahamlar, çocuklar ve gençler de dahil olmak üzere 9 bin 721 siyoniste ulaştığını söyledi.
Açıklamada, Aksa'nın doğu bölgesinin de "İbrani Yeni Yılı" gerekçesiye siyonist ritüellere tanık olduğu ifade edildi.
Siyonist işgalci yerleşimciler, sözde özel günlerinde kitlesel baskınlar düzenlemek için yoğun çağrılar yaptı ve onları Mescid-i Aksa'ya götürmek için ücretsiz ulaşım sağladı. İşgal kuvvetleri Kudüs ve Eski Şehir'i adet askeri kışlaya dönüştürdü ve alarm durumunu yükseltti.
Açıklamada, Mescid-i Aksa'nın aşırılık yanlısı bakanı Itamar Ben Gvir'in, Taht Günü'nün ilk günü olan 17 Ekim'de, bir grup haham ve yerleşimcinin huzurunda, Kudüs'te yeni bir gerçeklik empoze etmeyi ve Mescid-i Aksa'daki statükoyu değiştirmeyi amaçlayan açıklamalar yaptığı baskına işaret edildi.
Bakanlık açıklamasında, İbrahimi Camii ile ilgili olarak, işgal kuvvetlerinin Ekim ayı boyunca 95 kez ezan okunmasına engel olduğu, zamansal ve mekânsal bir bölünme dayatılmaya çalışıldığı ve Patrik Türbesi'nin 7 gün süreyle kapatıldığı belirtildi.
İşgalcilerin yerleşkenin içinde kışkırtıcı turlar düzenlediği, siyonist rejimi temsil eden paçavraları diktiği ve Tevrat "standları", ahşap bölmeler, plastik sandalyeler, çadırlar, hoparlörler ve müzik ekipmanları da dahil olmak üzere dini ekipmanlar yerleştirdiği aktarıldı.
Açıklamada ayrıca, işgal kuvvetlerinin Salfit'teki eski Marada Camii'ne düzenlediği baskın da dahil olmak üzere mukaddes mekanlara yönelik diğer saldırıların da belgelendiği, burada caminin içindekilerin tahrif edildiği, içeriye göz yaşartıcı gaz kapsülleri atıldığı ve ibadet edenlerin 8 saat boyunca alıkonulduğu hatırlatıldı.
Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı, bu uygulamaların yetkilerine açık bir saldırı ve İslami dini mekanların kutsallığına ciddi bir ihlal olduğunu ve yeni bir gerçeklik empoze etmek olduğunu vurguladı.
Bakanlık, Müslümanların duygularına bir provokasyon ve Kudüs'ün kimliğini ve İslami mukaddesatları değiştirme girişimini temsil eden bu ihlalleri durdurmak için uluslararası toplumu acilen müdahale etmeye çağırdı. (İLKHA)