BM 5 bölgede kıtlık ve aşırı açlık tehlikesine dikkat çekti!
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ve Dünya Gıda Programının ortak raporu; Filistin, Sudan, Güney Sudan, Haiti ve Mali gibi 5 önemli yerde çatışma kaynaklı "kıtlık" ile "felaket" düzeyinde açlık riski olduğu konusunda uyarıda bulundu.
CAFER SELÇUK
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Gıda Programının (WFP) ortak raporu; Filistin, Sudan, Güney Sudan, Haiti ve Mali gibi 5 önemli yerde çatışma kaynaklı "kıtlık" ile "felaket" düzeyinde açlık riski olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Merkezleri Roma'da bulunan BM kuruluşları FAO ve WFP, Kasım 2024-Mayıs 2025 dönemi için akut gıda güvensizliği çeken "Açlık Noktaları"na (Hunger Hotspots) dair erken uyarı raporunun, bu yılki son baskısını kamuoyuna duyurdu.
Söz konusu erken uyarı raporu, 22 ülke ve bölgede akut gıda güvensizliğinin hem büyüklüğünün hem de şiddetinin artacağını ortaya koydu.
Raporda, özellikle "felaket" düzeyindeki gıda güvensizliğinin Filistin, Sudan, Güney Sudan, Haiti ve Mali gibi 5 yerde, yüz binlerce kişiyi tehdit etmeye devam ettiği ve buralardaki nüfusun açlıkla karşı karşıya kalmasının öngörüldüğü belirtildi.
Raporda, Sudan'da Kuzey Darfur'da Zamzam Kampı'nda kıtlığın büyük endişe kaynağı olmayı sürdürdüğü, buna ek olarak Sudan'ın pek çok alanında ve Gazze'nin tamamının kıtlık riski altında olduğu vurgulandı.
BM raporunun açlığın yoğun olduğu bölgelerde akut gıda güvensizliği yaşayan kişilerin verildiği tablosunda da işgal saldırısı altındaki Gazze Şeridi'ndeki 2,2 milyon nüfusun yüzde 91'inin yani 1,9 milyon kişinin, BM Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması'nda (IPC); "kriz" anlamına gelen 3. seviye (700 bin kişi), "acil durum" anlamındaki 4. aşama (900 bin kişi) ve "kıtlık" anlamına gelen 5. seviyede (300 bin kişi) bulunduğu kaydedildi.
Raporda, ayrıca La Nina hava olayının Mart 2025'e kadar iklimleri etkileyebileceğine ve halihazırda savunmasız bölgelerdeki kırılgan gıda sistemlerini tehdit edebileceğine dikkat çekildi.
FAO ve WFP'nin rapora ilişkin ortak basın açıklamasında da "BM'nin yeni raporuna göre, akut gıda güvensizliği 22 ülke ve bölgede hem büyüklük hem de şiddet açısından artacak. Raporda, özellikle Orta Doğu'da çatışmaların yayılmasının, iklim ve ekonomik stres faktörleriyle birlikte milyonlarca insanı uçuruma sürüklediği konusunda uyarıda bulunuluyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada Filistin, Sudan, Güney Sudan, Haiti ve Mali'nin en yüksek alarm düzeyinde kalan yerler olduğu ve buralara acil ilgi gösterilmesi gerektiği belirtildi.
Basın açıklamasında Çad, Lübnan, Myanmar, Mozambik, Nijerya, Suriye ve Yemen'de de çok sayıda insanın kritik akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğu ve buralar için de endişe duyulan noktalar olduğu kaydedildi.
Açıklamada, Haziran 2024’te yayımlanan bir önceki rapordan bu yana Kenya, Lesotho, Namibya ve Nijer’in, Burkina Faso, Etiyopya, Malavi, Somali, Zambiya ve Zimbabve ile açlık noktaları listesine katıldığı ve bu ülkelerde akut gıda güvensizliğinin görünümünün Kasım 2024-Mayıs 2025 döneminde kötüleşmesinin muhtemel olduğu ifade edildi.
FAO Genel Direktörü: En yüksek endişe duyulan 5 açlık noktasındaki durum felaket
Basın açıklamasında görüşlerine yer verilen FAO Genel Direktörü Çü Dongyü, Filistin (Gazze Şeridi), Sudan, Güney Sudan, Haiti ve Mali'deki duruma işaret ederek "En yüksek endişe duyulan 5 açlık noktasındaki durum felaket. İnsanlar aşırı düzeyde gıda eksikliği yaşıyor ve artan çatışmalar, iklim krizleri ve ekonomik şokların körüklediği benzeri görülmemiş bir açlıkla karşı karşıyalar. Hayatları kurtarmak ve akut açlığı ve yetersiz beslenmeyi önlemek istiyorsak acilen insani bir ateşkese ve yerel gıda üretimini yeniden canlandırmak da dahil olmak üzere, son derece besleyici gıdalara erişimi ve bulunabilirliğini geri kazandırmaya ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
Çü, uzun vadeli istikrar ve gıda güvenliği için barışın ön koşul olduğunu, besleyici gıdaya erişimin temel bir ihtiyaç değil, insan hakkı olduğunu belirtti.
WFP İcra Direktörü Cindy McCain de "Dünya liderlerinin öne çıkıp açlık riski altında olan milyonlarca insana ulaşmak için bizimle birlikte çalışmasının zamanı geldi. Liderler çatışmalara diplomatik çözümler sunmalı, nüfuzlarını kullanarak insani yardım çalışanlarının güvenli şekilde çalışmasını sağlamalı ve küresel açlığı durdurmak için gereken kaynakları ve ortaklıkları harekete geçirmelidir." değerlendirmesinde bulundu.