Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze soykırımını sona erdirecek adımları atamayan BMGK failleri cesaretlendirmekte
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Ortadoğu'daki mevcut durum daha da yıkıcı, geniş çaplı bir krize dönüşmeden Güvenlik Konseyi'nin uluslararası hukukun gerektirdiği tedbirleri alarak uygulaması artık hayati önemdedir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Günü ve BM Teşkilatı'nın kuruluşunun 79. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Erdoğan, şunları ifade etti:
"Birleşmiş Milletler (BM) Teşkilatı'nın 79'uncu kuruluş yıldönümü vesilesiyle BM Genel Sekreteri ve BM çalışanlarını tebrik ediyorum. Gazze ve diğer çatışma bölgelerinde hayatını kaybeden BM görevlilerinin sayısının rekor düzeylere ulaştığı, barışı koruma misyonlarına saldırıldığı, Genel Sekreteri'nin "istenmeyen adam" dahi ilan edildiği bu günlerde Teşkilat, kuruluş yıldönümünü maalesef buruk bir şekilde idrak ediyor. Oysa, dünyanın dört bir yanındaki çatışmaların meydana getirdiği yıkım, giderek genişleyen ve derinleşen açlık ve yoksulluk hâli, dünyayı zehirli bir şekilde saran İslam ve yabancı düşmanlığı ile ırkçılık, Birleşmiş Milletlere düşen görev ve sorumluluğu her geçen gün daha da arttırmaktadır. Bu sorumluluğun layıkıyla ifası, ancak Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyi dâhil tüm temel organlarının işlevlerini yerine getirebilecekleri uygun şartların sağlanmasıyla mümkün olabilir."
BMGK failleri cesaretlendirmekte
Türkiye'nin BM'nin etkili yapıya kavuşması için her türlü desteğe hazır olduğunu vurgulayan Erdoğan şunları aktardı:
"79 yıl önce bugün, gelecek kuşakları savaşlardan korumak üzere tesis edilen, Türkiye'nin de kurucuları arasında yer aldığı Birleşmiş Milletler, bu amaçla en geniş yetkiyle donattığı organı olan Güvenlik Konseyi'nin hem uluslararası hukuku hem insanlık onurunu ayaklar altına alan gelişmeler karşısındaki aczi nedeniyle maalesef atalet içerisindedir. Gazze soykırımını sona erdirecek adımları atamayan Güvenlik Konseyi, bu tutumuyla failleri cesaretlendirmekte, kurallara dayalı uluslararası sisteme olan inancı zedelemektedir. Ortadoğu'daki mevcut durum daha da yıkıcı, geniş çaplı bir krize dönüşmeden Güvenlik Konseyi'nin uluslararası hukukun gerektirdiği tedbirleri alarak uygulaması artık hayati önemdedir. Türkiye, çok taraflılığın mihenk taşı olarak addettiği Birleşmiş Milletlerin tekrar insanlığın umudu olması ve uluslararası sistemin çifte standartlardan arındırılmış adalet anlayışı, eşitlik ile dayanışma ilkeleri temelinde etkili bir yapıya kavuşturulması için her türlü çabaya destek vermeye hazırdır. Teşkilat çatısı altında yürütülen arabuluculuğa, ihtilafları önlemeye ve barışı korumaya, terörle mücadeleye, göçün idaresine, sürdürülebilirliğe ve çevrenin korunmasına yönelik faaliyetler ile Medeniyetler İttifakı gibi girişimlere somut katkılarda bulunmaya devam etmekte kararlıyız. İstanbul başta olmak üzere, ülkemizde artan BM mevcudiyeti de BM'yle pekişen iş birliğimizin somut tezahürlerindendir. Bu düşüncelerle 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü'nü tebrik ediyor, görevleri başında hayatını kaybeden BM çalışanlarını saygıyla anıyor, Teşkilatın 79'uncu kuruluş yıldönümünün tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum." (İLKHA)