• DOLAR 34.7
  • EURO 36.676
  • ALTIN 2941.01
  • ...
Şehitler Kervanı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hamd âlemlerin yegâne kanun koyucusu her şeyi yoktan var eden bizi Müslüman olarak yaratan sayısızca nimet veren Allah`a olsun salât ve selam en güzel örnek en büyük önder olan Hz. Muhammed Mustafa`ya, pak ehli beytine, güzide ashabına, sıdıklara şehitlere kıyamete kadar yollarının takipçisi mücahitlere olsun.
 

Şehitler kervanı geçti gözümün önünden geçerken bir şeyler koptu buruk yüreğimden gözlerim doldu. Yine bir ah çektim derinden. Abdusellam`ı, yiğit Azizi, cengâver Selçuk`u, yaşayan şehidi aradı gözlerim. Ne güzel yaşamıştılar ne güzel şehit olmuştular. Bir sahabe misaliydiler sanki. Daha genç yaşta hayatın bütün zevklerini, dünya sevgisini, malı, makamı ellerinin tersiyle itip yalnızca İslam için yaşayıp İslam için ölmüştüler. Amed`in zindanlarında kahramanca şehit olan Abdusellam`ı düşündüm birden. Daha 19`un daydı kışın ortasında yırtık ayakkabı ilen bütün şehri dolaşıyordu. İslam`ı, Kuranı anlatmak için. İslam`ı anlattığı Kuran`ı yaşadığı için zalimler tarafından gözaltına alınacaktı. Elleri ayakları bağlanacak gözleri kapanacaktı Abdusselam`ın. Soğuk hücreye karanlık odalara atacaklardı. Abdusselam`ı işkenceyle yıldırmaya çalışacaklardı konuşması için vahşice işkence yapacaktılar nazik bedeni dayanamayacaktı fazla haykıracaktı Abdusselam soğuk ve karanlık hücrelerde Allah, Allah diyerek. Konuşmayacaktı Abdusselam çünkü sadece İslam için Kuran için yaşamıştı ve şimdide onlar için ölüyordu. Ve Abdusselam en çok istediği şeye kavuşacaktı Amedin zindanlarında şahadete ulaşacaktı… Gözlerimden yaşlar boşaldı yine. Sonra başka bir yiğidi Azizi hatırladım oda 19 yaşındaydı daha liseyi okuyordu yiğit Aziz. Uzaklara dalıyordu her zaman bir şeyler ararcasına. Şahadeti istiyordu. Her zaman kavga meydanlarında ön saftaydı cesaretinin eşi benzeri yoktu bir yamalı pantolonu vardı. Onu her zaman giyerdi. Bir gün yine kardeşleriyle oturmuşken İslam`ı Kuran`ı anlatırken. Bombalarla saldıracaklardı yiğitlere Aziz diğer kardeşlerine bir zarar gelmesin diye bir saniye dahi düşünmeden kendini feda edecekti Bombaların üzerine atlayacaktı dilinde tekbir ile kana boyanacaktı. Aziz ama olsun zaten o da bunu istiyordu Rabbine parçalanarak gitmeyi… Sonra yaşan şehidi düşündüm de bir an hıçkırıklara boğazım düğümlendi. Daha yaşarken şehid ismini almıştı yiğit Ahmed bir şehit gibi yaşıyordu. Şehit olacağını hareketleriyle bitmez tükenmez enerjisiyle gece gündüz demeden İslam için çalışmasıyla haber veriyordu. Daha 22 yaşındaydı evli ve iki çocuğu vardı. İslam`ı dava için aylarca eve gitmiyordu o kadar hızlı çalışıyordu ki kardeşleri ona hayalet adam demeye başlamışlardı. Yiğitti ama hem de ne yiğit şahadete âşıktı her zaman meydanlarda istiyordu şahadeti. Pusu kuracaktılar ona onu en sevdiği şeye şahadete ulaştıracaklardı daha son nefesi verirken bile ya Hüseyin diyordu Hüseyin`ce yaşayıp Hüseyin gibi izzetlice Rabbine kavuşmuştu. Yere dökülen kanında LA İLLAHE İLLALLAH yazmıştı cengâver Ahmed’in… Sonra kahraman Selçuk`u düşündüm kaldıramadı bedenim dayanamıyordu artık bir an önce koşup varmak istiyordu yetişmek istiyordu şehitler kervanına. Geceleri sabahlara kadar namaz kılardı o kadar namaz kılıyordu ki ayakları nasır bağlamıştı. Sabah ise nasırlı ayaklarıyla bütün şehri İslam`ı anlatmak için dolaşıyordu ve bir gün oda en çok istediği şeye şahadete kavuşuyordu oda şehitler kervanına katılıyordu. Şahadet ne güzel bir şeymiş ya Rab sana yalvarıyoruz ya Rab bizi de kat bu kervana kurban kabul et bu canı yoluna…
Selam Ve Dua İle

 

Ahmed Arık / Diyarbakır - Yaş: 20
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir