Kutlu Misafir
Ve Zifiri karanlıktan daha karanlık, yumuşacık olan et parçası kalplerin beton ve taşları bile kıracak kadar sertleştiği, kız çocuklarının utanç kaynagı kabul edilip diri dir taprağa gömüldüğü...
Haydi biraz hayal edelim biraz beraber kapatalım gözlerimizi silelim her şeyi aklımızdan ve o çağa gidelim bir an, O çağki Asırlardan, zifiri’den daha zifiri’ çağlardan vahşet’ten daha vahşet ve yıllardan karanlık’tan daha kara , bir karanlığa takılsın gözlerimizin göz feri...
Tanrıların secde edildikten sonra acıkınca helva diye yenildiği, çalı,çırpılardan ve agaçlardan açıkca meded umulduğu, çamurdan ve demirden el yapımı sahte ilahlara tapınırken hayal edelim insanlığı.
Ve Zifiri karanlıktan daha karanlık, yumuşacık olan et parçası kalplerin beton ve taşları bile kıracak kadar sertleştiği, kız çocuklarının utanç kaynagı kabul edilip diri dir taprağa gömüldüğü Ruhun bedende kavrulan zoraki isyanını fitillediği, merhametin bile delalet ve zillete düştüğü zifiri bir karanlığı hayal edip düşünelim ve o çağı düşünürken damarlarımızda dolaşan kandaki hücrelerin donduğunu hissedecegiz adeta deyilmi ???.. Ve böyle bir durumda bulutlu bir gecede şimşeğin çakışı gibi aydınlatsın onun kutlu doğumu göz bebeğimizi....
Düşünün biraz öyle bir kutlu misafir gelecekki birden kuruyacak save gölü O’nun gelişiyle yıkılacak bütün emperyalist çağdaş kisra saraylarının bir bir savrulacak sütunları, mecusilerin bin yıllık ateşi neyki nuruna sönecek cehennem ateşi bile,
O’kutlu misafir için önce silkelenecek günahlarla taşan yeryüzü ve kapkara olan gök yüzü rahmini rahmet ve merhametle dolduracak nuruna, ve cahiliyenin bütün put ve ilahları yüzü koyun yere adeta secdeye kapanacak onun adına
Karanlıklar aydınlığa devredecek asırlardır tuttuğu up uzun nöbetini zereden kürreye hatırlamaya başlayacak unutulan ve unuttukları varlığı
Çölden bir yetim misafir gelecekki sahibi olacak yetimlerin, ve öyle bir emin gelecekki ümmeti ümmeti diyen bir emin, ve öyle bir yetim gelecekki gectigi sokaklarda kokusuna hayran kalıp boynunu eydiğini hayal edin güllerin, kurak çöllerde yolunu kaybedince susuzluktan çatlarken dudaklar o anda rahmet yağmurlarına kana kana doyduğunu hayal edin beşerin...
Gerçekten sen pek büyük bir ahlâk üzeresin! (Kâlem/4) ve Hz. Peygamber`in ahlâkı Kur`an’dı! sözleri varken Hz.Âişe validemizin.
Ey kardeşlerim şimdi kaç tane Ağaçtan kalem yapmalı ve kaç tane Denizi mürekkep haline getirmeliyiz ki ve bu acizane yazan kalemleri nasıl tutmalıyız ki ciltler dolusu eserler ve ansiklopediler onun ahlak ve mukemmel huyunu ve şevkatini kısaca O’nu yazabilsin,
(Ey Muhammed! Onlara) Deki: “Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın...derken ‘‘RABBÜL ALEMİN ”(Al-i İmran / 31
Şimdi sorarım size Göz nurumuz ‘İMANI, hangi yönleriyle kayrayıp Kalbimizin taaa en iç derinliklerine ve beynimizin her hücresine kabzederek O’nun müthiş yönlerini ve destansal mücadelesini tatbik etme kabiliyetine ermeliyiz!
Ve hayal etmeye devam edin O’ kutlu misafirin hanenizi terk edip kendi evine dönme sevdiklerine kavuşma zamanı geldiğini düşünün ve gitmeden size dese "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabı Kur’ân-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir"söylediği nasihatı unutup medeniyet diye vahşete tanık olduğunuzu, özgürluk diye ölüm ve katliyamlara maruz kaldığınızı, insan hakları diye hayvanları daha çok savunduğunuzu, şevkat ,merhamet, haya, edepten,küçüğe sevgi, büyüğünüze saygı, bıraktığınızı, ve çağdaş medeniyet adına kurban giderken kutsal deyerler özgür haklar savsataları altında, dahada parlatılırken helvaların ve taştan putların yerini alırken materyalist, Emperyalist ve kapital tanrılar, ve şimdi son sözü emanetin sözüyle söylüyorum?
"De ki, `Yer ve içindekiler kimindir? Söyleyin, eğer biliyorsanız?" Diyecekler ki, "Allah`ındır." De ki: "O halde niçin anlamıyorsunuz." De ki: "Göklerin ve yüce Arşın Rabbi kimdir?" Diyecekler ki, "Allah." De ki "Niçin korkmazsınız? Biliyorsanız söyleyin. Kendisi idare edilmeyip her şeyi idare ettiği halde her şeyin hükümranlığı kimin elindedir?" Diyecekler ki, "Allah."De ki: "O halde niçin yüz çeviriyorsunuz?.." (Mu`minun-84-89)...
Bügün Bütün Günah yanlış ve eğriler batağında Ruhumuzun taa derinliklerine kadar battığımız bu necaset ve çirkef’ten kurtulmaya çalışarak O’nu anlatabilme ,yazabilme yaşayabilme doğruluguna ,Temizliğine ve berraklıgına ulaşabilme imkanımız ve haddimiz olabilir mi merak ediyorum ???
Ve O’ kutlu misafirin kurtuluş reçetesi olan iki emanetini viran olup baykuş tüneyen hanemize, mahallemize , illerimize, ve ailemize davet etmenizi istiyorum haydi vakit tamamlandi !!!
Daha Uyanma vakti gelmedimi ???
Şimdi hayal deyil uyanma zamanı ??? !!! ???
Haydi uyanın ve açın gözlerinizi !!!!
SELAM VE DUA İLE
Ferhan-ı Hizo’yi Ay