Münir Aydın / doğruhaber - Haber-yorum

Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerin endişesi toplumun tüm kesimlerini sarmış durumdadır. Özellikle de Doğu’da seçim sonrasında ortaya çıkaracak sonuçları şimdiden tahmin eden eli kalem tutmasına rağmen, zerre kadar ferasete sahip olmayan kimi kesimler şimdiden kara propagandaya başlamış vaziyettedir.

Özellikle sol cenaha yakın kimi yazarlar “masa başı teorisyenliği” ile iz’andan uzak kimi teoriler ortaya atıp son zamanlarda etkinliğini iyice hissediren Hür Dava Partisi’ne yönelik gönüllü karalama propagandalarını artırmaya başlamış.

Kimden mi bahsediyorum?

Radikal Gazetesinin blog yazarlarından Nejat Erdim’den bahsediyorum.

Nejat Erdim, radikal blogda kendisine ayrılan köşesinde “Hüda-Par ve AKP BDP ile güreşebilir mi?” başlıklı bir makale kaleme aldı. Erdim, makalesinde Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve beraberindeki heyetle Başbakanlık’ta Başbakan RTE’ile yaptığı görüşmeden tutun da Batman’da henüz faili bulunmayan/bulunamayan Özcan Temel’in öldürülmesi olayına kadar birçok şeyden bahsetmiş.

Nejat Erdim’in bu makaleyi kaleme alma zamanı çok manidardır. Özellikle son zamanlarda tirendi yükselen Hüda-Par’a olan teveccühlerin azalmasına yönelik içerisi dezenformasyonla dolu olması akıllarda soru işaretleri bırakmaktadır.

Özcan Temel’in öldürülmesi ile mağdur rolüne bürünen BDP’lileri rahatlatmak için midir bilmem ama Nejat Erdim’in Batmanlı olması bize bazı ipuçlarını vermektedir.

Batman’da Hüda-Par’ın kazanma ihtimalinin yüksek olması BDP’lileri endişelendirdiği gibi Nejat Erdim’i de endişelendirmiş olmalı… Yoksa “nereden çıktı şimdi bu makale?” diye sorası geliyor insanın…

Gelelim Nejat Erdim’in kaleme aldığı makaleye…

Erdim, makalesinde Başbakan’ın Hüda-Par yöneticileri ile gerçekleştirdiği görüşmeyi anlamaması/anlayamamasını ifade ederek şöyle diyor; “Hükümetin bir yandan çeteler ve derin yapılanmalarla mücadele ederken, öte yandan silahlı çatışmada lideri öldürülmüş ve bir çok militanı yargılanmış bir örgütün "legal" siyaset yapma yönünde attıkları adımları görememiş olmaları anlaşılır gibi değil.”

Nejat Erdim, yazısının devamında lütfedipte herkesin siyaset yapma hakkına sahip olduğunu dile getiriyor. Bakın ne diyor;

“Elbette ki herkesin siyaset yapma ve kendini ifade etme hakkı vardır, bu hak mevcut partiler de olduğu gibi HUDA PAR için de geçerlidir, geçerli olmalıdır.”

Hüda-Par, bu hakkı Nejat Erdim lütfetti diye değil kendi hür iradesiyle yerine getirdiği için elbette ki siyasette yapacak kendi hakkını da dile getirecektir.

Hükümetin çeteler ve derin yapılarla gerçekleştirdiği mücadeleye vurgu yapan Erdim, PKK çetelerinin otuz yıldır yaptıklarından haberi yok mu? Herhalde yok (!)

Hüda-Par’ı “sabıkalı” olarak nitelendiren Erdim’in yaptığı bu açıklama ile BDP/PKK çevresinin sicilini temizlemeye çalıştığı her akıl sahibinin bileceği bir iştir. Binlerce insanın ölmesini sağlayan ve kanla beslenen BDP/PKK çevresinin gerçekleştirmiş olduğu onlarca katliamı görmeyip, her zaman ki gibi mazlum kürt halkının kanını emen vampirler gibi bir de kalkıp Roboski’den bahsetmesi çok manidardır.

Önce BDP/PKK çevresinin kendi halkına yaptığı zulümlerin faillerinin ortaya çıkmasını istemesi (özellikle Ubeydullah Durna’nın faillerinin) daha mantıklı ve vicdanlı değil midir?

Gelelim Hüda-Par AKP ve BDP güreşine…

AKP ile BDP güreşir mi bilmem ama Hüda-Par ne AKP ile ne de BDP ile bilek güreşine girmeye tenezzül etmez… Seçim sonuçları bunu net bir şekilde gösterecektir.