"Rektörün keyfi uygulamaları devam ediyor"
Eğitim Bir-Sen Gaziantep şubesi, Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü İsmail Güvenç'in Öğretim üyelerinin üzerindeki keyfi uygulamalarının devam ettiğini duyurarak, skandala el atılması için yetkilileri göreve davet etti.
GAZİANTEP- Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şubesi, Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü İsmail GÜVENÇ'in, Rektörlük seçiminde kendisine oy vermediğini düşündüğü öğretim üyelerine karşı yaptığı keyfi uygulamalar ile ilgili iddiaları, yayınladığı basın bildirisiyle duyurarak, konu hakkında yetkilileri görev çağırdı.
Şube Başkanı Mithat Sevin imzasıyla yayınlanan basın bildirisinde,"14 Ağustos 2012 tarihinde yapılan rektörlük seçiminde İkinci defa rektörlük koltuğuna oturan Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü İsmail GÜVENÇ'in, rektörlük seçiminde tek aday olarak seçime girmiş, üyelerimizin çoğu da kendisine oy vermiştir. Kendisine oy vermediği iddia edilen ve tamamı da üyemiz olan bazı öğretim üyelerine yönelik Rektör'ün başlattığı keyfi uygulamalara devam ettiği görülmektedir. Rektörün kendisine oy vermediğini düşündüğü öğretim üyelerinin, psikolojik baskılara dayanamayarak istifa ederek başka üniversitelere geçtiler. Rektör Güvenç, önce öğretim üyelerinin başka üniversitelere geçme girişimlerini engellemek istemiş, ancak bunu başaramayınca başta Gaziantep Üniversitesi olmak üzere, civar üniversitelere geçebilenlerin peşini bırakmayarak, usulsüz soruşturmalarla, akademisyenlerin huzurlarını bozmaya devam ettiği bilgisine ulaşılmıştır." ifadelerine yer verildi.
Basın bildirisinde, Rektör Güvenç'in, kendisine oy vermeyen öğretim üyelerinin idari görevlerine seçimin hemen ertesinde son verildiğini,Yrd. Doç. Dr. H.İsmail Arslantaş ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yılmaz'ın kadrolarının bulunduğu fakülteden alınarak, dersleri olmayan birimlere sürüldükleri ve diğer öğretim üyelerine de keyfi olarak dersler verilmediğini,Yrd. Doç. Dr. Ökkeş Kesici'nin, Eğitim Fakültesi'nin seçilmiş senato üyesi olmasına rağmen senato toplantılarına kasten çağrılmadığı, aynı şahsın doçentliğe müracaat ettiği, ancak bilimsel yeterliliği almasına rağmen doçent olmasını engellemeye çalıştığı belirtildi.
Sevin, basın bildirisinin devamında, "Adı geçen öğretim üyeleri hakkında hukuki mesnetten yoksun onlarca soruşturma açıldığı, açılan soruşturmaların sonucunda, en ağır disiplin cezası olan 3'er yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verildiği ve çok sayıda verilen söz konusu cezalarla 'öğretim üyelerini başka kurumlarda da çalıştırmayacağım' diye tehditler ettiği, kendisine oy vermeyen öğretim üyelerinin, üniversite yerleşkesine girişlerinin engellendiği, hatta Yrd.Doç. Dr. H. İsmail Arslantaş'ın fakültedeki odasının kapısı kırılarak zorla girildiği ve şahsi eşyalarının dışarı atıldığı, bu öğretim üyelerine, başta Açık Öğretim Fakültesi sınav görevlerinin verilmediği ve öğretim elamanı alım sınavlarında, alanla ilgili başka uzman öğretim üyesi olmamasına rağmen, juride görev verilmediği iddia edilmektedir." dedi
Rektör kendisine oy vermeyenlere yakışıksız sözlerle hakaretler ettiği belirtilen bildiride, "Güvenç'in Üniversitede yaptığı çeşitli toplantılarda kendisine oy vermeyenleri kastederek 'lağım fareleri', 'üç-beş çapulcu' gibi ağır hakaretler ettiği, özellikle öğretim üyesi H.İsmail Arslantaş'ı hedef alan hakaret ve hatta küfür içerikli 'Meczup, köpek havladı, necaset
' gibi tweetler attığı, Öğretim üyelerinden Ahmet İhsan KAYA'nın ilgili alanda tek öğretim üyesi olmasına ve görev süresi uzatımı ile ilgili şartları yerine getirmesine rağmen görevine son verildiği, aynı hafta içinde maaşına bloke konulduğu, lojmanı boşaltması için güvenlik görevlileri tarafından sürekli taciz edildiği ve fakültedeki odasını boşaltmak için üniversiteye girişine bile izin verilmediği, bunlara benzer pek çok hukuksuz ve mesnetsiz skandal uygulamalara imza attığı iddia edilmektedir." denildi.
Demokratik bir hukuk devletinde kimse gücünü hukuktan almayan bir yetkiyi kullanamayacağını belirten Sevin, "Özellikle demokratik değerlerin en üst düzeyde temsil edilmesi gereken Üniversitelerde, böyle antidemokratik ve keyfi uygulamaların olması, kabul edilemez bir durumdur. Bu durum hem akademik geleceğimiz, hem de ülkemizin ileri demokrasi ile yönetilmesi iddiası açısından, kaygı verici bir durumdur." İfadelerine yer verilerek Rektör Güvenç'in, üyelerine yönelik yaptığı gayri ahlaki ve gayri insani keyfi uygulamalardan vazgeçmeye, yetkilileri de özellikle YÖK'ü gerekli işlemleri yapması için göreve davet etti.(Şefik Mert-İLKHA)