Çocuklarda alerjik hastalıklar okul başarısını etkiliyor
Sonbahar aylarında artan alerji belirtileri, çocukların hem fiziksel hem de sosyal yaşamını zorlaştırırken, uzmanlar ise bu konuda erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çekiyor.
Sonbahar aylarında yabani ot polenlerinin ve mantar sporlarının çoğalmasıyla alerji belirtileri de artabiliyor. Ayrıca evlerin uzun süre kapalı kalması, çocukların kapalı ortamda daha fazla vakit geçirmeleri, havadaki nem oranının artması ve buna bağlı olarak ev içinde ev tozu akarı ve mantar sporu yoğunluğunun artması sorun yaratabiliyor.
Burun akıntısı, hapşırma, öksürük, nefes darlığı gibi belirtilerin sıklıkla görüldüğü bu dönem, alerjik çocuklar için zorlayıcı olabiliyor.
Alerjik hastalıkların çocukların okul başarısını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebileceğini ve bu nedenle tanı ve tedavinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Pediatri Bölüm Başkanı ve Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Müge Toyran, çocuklarda alerji belirtileri hakkında bilgi verdi.
"Çocuğunuzda bu belirtiler varsa dikkat!"
Sonbaharda yabani ot polenlerinin çoğalmasıyla birlikte, bu polenlere duyarlı çocuklarda alerji belirtilerinin artış gösterdiğini aktaran Toyran, sonbahar alerjisinin farklı belirtileri olabileceğini aktardı.
Toyran, "Alerjik nezlesi olan çocuklarımızda burun akıntısı, kaşıntısı, hapşırma veya burun tıkanıklığı, geniz akıntısı görülebilir. Astımı olan çocuklarımızda öksürük, hışıltılı solunum, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtilerle gelen astım atakları gelişebilir. Atakların yanında egzersizle veya alerjen maruziyeti ile bu şikayetler kısa süreli ortaya çıkabilir. Çabuk yorulma ve egzersiz toleransında azalma görülebilir. Alerjik egzaması (atopik dermatit) olan çocuklarımız, sonbaharda hava değişimi ve alerjenlere bağlı olarak cilt kaşıntısı, kuruluk ve lezyonlarında artış yaşayabilirler." dedi.
"Alerjiyi tetikleyen faktörler alerjik hastalığın yapısına göre değişiyor"
Polenlerin yanı sıra sonbaharda nem artışı ile birlikte mantar sporlarında (mantarlar için ana üreme birimleri) da artış görüldüğünü ve bu mantarlara duyarlılığı olan çocuklarda alerjik şikayetlerin arttığını belirten Toyran, alerjiyi tetikleyen faktörler hakkında şunları söyledi:
"Alerjik hastalığın yapısına göre tetikleyiciler farklılık gösterir; ancak temelde duyarlı olunan alerjenle karşılaşmak, alerjik hastalıkların hepsinde şikayetleri tetikler. Bunun yanında, hava kirliliği, sigara dumanı, soğuk hava, enfeksiyonlar astım için tetikleyici etki yapar. Alerjik egzeması olanlarda bazı gıdalar, terlemek, cildi tahriş eden kıyafetler ve cilt kuruluğunun artması hastalığı tetikleyebilmektedir."
"Tanı ve tedavinin ihmal edilmesi fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabilir"
Alerji tedavisine erken başlamanın çocuğun yaşam kalitesini artırarak okul başarısını ve sosyal ilişkilerini olumlu etkilediğinin altını çizen Toyran, "Alerjik hastalıkların tanısının konması ve neden olan duyarlılıkların saptanması, hastalığın ilerlemesini engellemek ve çocuğun yaşam kalitesini artırmak için önemlidir. Sık tekrarlayan öksürük, burun akıntısı, tıkanıklık, hışıltılı solunum gibi şikâyetleri olan çocukların alerjik rinit ve astım açısından değerlendirilmesi gerekir. Tanı almayan veya uygun tedavi başlanmayan çocuklar, fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca, tedavi eksikliği akut ve kronik sinüzit, orta kulak iltihabı gibi sorunlara yol açabilir. Okul döneminde ise bu durum, çocukların akademik başarılarını, sosyal ilişkilerini ve öz güvenlerini olumsuz etkileyebilir." diye konuştu.
"Hastalığın tedavisi ve takibi çocuğa özel planlanmalı"
Alerjik hastalığın şiddetine göre, koruyucu veya kurtarıcı ilaçlarla tedaviler planlanabildiğini bildiren Toyran, "Tedavi planının çocuğa özel yapılması ve belli aralıklarla izlenerek, çocuğun durumuna göre yeniden düzenlenmesi gereklidir; çünkü bu hastalıklar dalgalanmalı bir seyir gösterirler ve ilaç ihtiyacı dönem dönem farklılıklar gösterebilir. Çocuğun mümkün olan en düşük dozda ve en az ilaçla tedavi edilmesi önemli olduğundan, bu çocukların yakın izlenmeleri ve tedavilerinin buna göre planlanması gereklidir." ifadelerini kullandı.
"Sonbaharda alerjinin tetiklenmesini önlemek için dikkat edilmesi gerekenler"
Toyran, sonbahar alerjisinin tetiklenmesini önlemek için dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı:
"Sonbahar alerjilerinin en önemli tetikleyeni olan nem artışını kontrol altına almak için evde nemi azaltmaya yönelik önlemler alınmalıdır. Evin havalanmasına ve havalandırma tesisatının düzgün çalışmasına özen gösterilmelidir. Mümkünse ev içinde çamaşır kurutulmamalıdır. Evde rutubet olmadığından emin olunmalı; kararma veya yeşerme oluşursa tamiri yapılmalıdır. Ev içinde yoğun şikayetleri olan çocuklar, HEPA (Yüksek Verimli Partikül Yakalayıcı) filtreli hava temizleyicilerinden yararlanabilir. Dış ortamdan gelen polen ve mantar sporlarına temas azaltılmalıdır; bu nedenle evin havalandırıldığı dönemler dışında pencereler kapalı tutulmalıdır. Bahçede kuruyan yapraklar düzenli olarak toplanmalı ve çevredeki ağaçların sağlıklı büyümesine özen gösterilmelidir. Dışarıdan gelindiğinde çocuğun üstü değiştirilip, elleri ve yüzü yıkanmalı, mümkünse duş almalıdır. Dışarıda şikayetleri olan çocuklar için şapka ve gözlük kullanımı önerilebilir." (İLKHA)