• DOLAR 34.645
  • EURO 36.598
  • ALTIN 2938.035
  • ...
`Cemaat`in Derinlerinde farklı kanat
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Şüphesiz ki son dönemlerde yaşanan AKP-Gülen grubunun mücadelesini özellikle dershane meselesi finansal kaygı olarak algılanırsa, panaromadan uzak dar bir bakış açısıyla okumak olacaktır. Yine bu savaşın sadece bugün ile sınırlandırılması, tarihi perspektiften uzak analizlerin yapılması da son derece yanlış olacaktır. Başlangıcı 1970`lere uzanan siyasi bir mücadele olan bu vakıa, milli görüş ve gülen cemaati arasında tartışılan 28 Şubat meselesi idi. (O tarihlerde AKP kurucuları aktif bir milli görüş çalışanıydılar) Gülen`in, dönemin ordu liderlerine ve bürokratlarına yaptığı iltifatlar, 28 şubatta net bir duruş sergileyememesi, Zaman gazetesinin "hayırlı olsun” manşetleri milli görüşün cemaatten uzaklaşmasına neden olmuştu. Ki cemaatin sesi ve zaman grubunun eski topraklarından, Gülen`e en yakın isimlerden Hüseyin Gülerce; baştan beri aramızda soğukluk var deyip milli görüşü ve Erbakan`ı 1970`lerden bu yana sevmediğini, uslubunun sert olduğunu, Erbakan`ın Avrupa birliğini reddetmesiyle hata yaptığını söylüyordu. Ve Meselenin özü şu, son dönemlerde yaptığı çalışmalarla, Milli Görüş ideolojisine dönen Erdoğan, cemaatin derinlerini ve Hüseyin Gülerce gibi şahısları rahatsız etmektedir.


Cemaatin Derinlerinde Neler Oluyor?

Wikileaks belgelerinde bir kripto var. Bu kriptoda, Amerikan`ın sivil hava sahası için tehlike arz eden, bir siyasal hareketin 5 üyesinde bahsedilmektedir. Gündeme 4 ismin yansımaları görüldü lakin beşincisi kimdi? Merak konusu olan da buydu. Kriptoda adı geçen Hanefi Avcı`nın da kitabında belirttiği yıllardır doğru bilgiler aldığımız üst düzey bir bürokrat dediği O.H.Ö adlı şahıstı. Bir iddiaya görede aynı şahıs camaat arşivleri ile birlikte FBI tarafından yakalanıyor, arşivler kısa bir müddet sonra FBI tarafından başbakanlığa ulaştırılıyor. Bu arşiv ışığında Erdoğan, Hakan Fidan`dan bir cemaat raporu istiyor. Ve sonrası bürokraside bir cemaat temizliği yapılıyor. Hasıl-ı kelam dershane bahane.

Cemaatin Çete Kanadının Darbe Girişimi

Cemaatin derinlerini anlamak için şu önemli hususları hatırlayın.

1. FBI resmi sitesi Houston Community Qutreach adresinde "birlikte çalıştığımız hareketler” diye bir bölüm açmıştı. ilk sıralarda Gülen cemaati vardı ve Tarih 10 temmuz 2012.

2. Önder Aytaç eski Taraf gazetetesi yazarı Ergenekon sitelerine yazarlık başvurusu yapan ve şuan da Samanyolu sitesinde yazan bu şahsın Levent Ersözün adamı oluğu ve Ergenekon yapılanmasında epey şüpheler uyandıran bir şahıs olarak biliniyor. Cemaatin içinde ne işi var diye sormadan duramıyoruz.

3. Hatırlanacağı gibi Gezi olaylarına finansal destek sağlayan Koç holdingti. Ayrıca Gülenin Türkçe olimpiyatlarına finansal destek sağlayanda aynı kuruluş. Bir tutarsızlık var ama.

Ve daha niceleri…

Gelelim çete kanadına. Polis teşkilatı içerisinde ki örgütlenmeye dair kitap yazan Ahmet Şık şu ifadeleri konunun anlaşılması için gayet önemli. Aslında öncesinde nüveleri zaman zaman ortaya çıkan bir savaş olmakla beraber MİT krizi meseleyi kamusal alana taşıdı. Öncesinde de dış politika anlayışındaki farklılık nedeniyle öne çıkan Mavi Marmara katliamı ile ilgili Gülen`in İsrail`in cinayetlerini arkaya alan tutumu vardı. Ancak 7 Şubat 2012`de ve sonrasında yaşananların ardında Cemaat`in olduğu, Başbakan Erdoğan ve Beşir Atalay`ın öncelikli hedef olduğu bir sivil darbe girişimiydi. Görünen hedefi MİT yöneticileri olmakla birlikte nihai hedef Erdoğan`dı. O MİT`çiler ifadeye gitse kesinlikle tutuklanacaklardı. Ardından da bu dokunulmazlık zırhının kapsamında olmayan bu "suçun” azmettiricileri olan Başbakan ve müzakere sürecinin koordinatörü sıfatıyla Beşir Atalay da tutuklanacaktı. Hükümet bu tehlikeyi görüp tartışmalı birtakım yasal değişikliklerle, polis teşkilatı ve yargı başta olmak üzere devlet bürokrasisi içindeki kritik noktalarda görevli Cemaatçi personel temizliğiyle bu saldırıyı savuşturdu. Ama AKP ve Cemaat arasındaki ilişkiyi bir daha tamir edilemeyecek derecede zedelendi bu girişim. Bugün dershaneler üzerinden tartışma konusu edilen savaşın en önemli cephesi MİT`tir. Buradan yola çıkılarak hem MİT`in hem de belirlenen isimlerin hedef alınması tesadüf değil.

devam edecek...

Yakup İslam

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir