• DOLAR 34.563
  • EURO 36.232
  • ALTIN 2963.501
  • ...
NEDİM’İN DERDİ
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

  En yoğun saldırılar da Kemalist CHP’den ve PKK’nin siyasi uzantısı olan DEM’den geliyor.

CHP, HÜDA PAR’ın teklifini reddetmiş, DEM ise oturuma katılmayarak karşı olduğunu göstermişti.

Anayasa tartışmaları gündeme geldiğinde de HÜDA PAR en doğal olanı yaptı ve darbe dönemi 82 anayasasının değiştirilmesini istedi.

Normalde hemen herkes “değişsin” diyor; ama büyük çoğunluk “bir kısmı değişsin” moduna girmiş.

HÜDA PAR’ın itirazlarına kamuoyunda büyük destek var; ama Kemalistler öfkeli.

Özellikle hükümete yakın bir görüntü vermeye gayret eden Nedim Şener adındaki şahıs saldırganlıkta CHP’lileri oldukça geride bırakıyor.

Biz bunun nedenini merak edenler için biraz geçmişi karıştıralım istedik.

Bakın kendini FETÖ mağduru ve FETÖ’nün amansız düşmanı gibi gösteren Nedim Şener, neler demiş, neler yapmış…

Ergenekon’dan yakalanmasından, hakkındaki iddianamede neler geçtiğinden, Hanefi Avcı’nın “Haliçte yaşayan simonlar” kitabının bir kısmını yazdığına dair iddialardan söz etmeyeceğim.

Son 10 yıla kısa bir değini…

Buyurun bir haber..

“Nedim Şener, Can Dündar ve Erdem Gül'ün bir haber gerekçe gösterilerek tutuklanmasını Hürriyet'e değerlendirdi:

"Dün Cumhuriyet gazetesinden Can Dündar ve Erdem Gül tutuklanınca 4 yıl 8 ay geriye gittim. Sanki aradan geçen zamanı hiç yaşamadım.”

Ardından duygusal bir cezaevi yazarak “dostlarını” teselli etti.”

Can Dündar da buna cevap yazarak teşekkür etti.

Aradan 2-3 sene geçtikten sonra başka bir haberden kısa bir bölüm:

“Amerika Birleşik Devletleri Türkiye Büyükelçiliği’nin vize başvurularının askıya aldığını açıkladığı saatlerde sosyal medya üzerinden başta firari Can Dündar olmak üzere yapılan bazı yorumlara ateş püskürdü.

Nedim Şener "Yurtdışına kaçmış FETÖ’cülerle birlikte, hiç utanmadan, Türkiye’nin ekonomik krize gireceğini, Amerika’dan ambargo yiyeceğini yazabildiler. Adını bile anmak istemediğim bazı kişilerin 15 Temmuz’dan bu yana hangi noktaya savrulduklarını göstermesi bakımından da anlamlıydı. Hiçbirine ama hiçbirine şaşırmadım." dedi.”

İşin aslı şu: Dündar’ın Cumhuriyette yaptığı haber de altta Türkiye’nin ambargo yiyeceğini söylediği haber de aynı şey. Cumhuriyet’teki haber MİT’in bir faaliyetini deşifre etmekti ki, bilgiler ve resimler operasyonu yapan FETÖ’den gitmişti. Yani aslında Can Dündar açısından değişen bir şey yoktu.

Can Dündar, aynı Can Dündar’dı.

MİT tırları olayında da Amerika ve FETÖ’nün değirmenine su taşıyordu, Almanya’daki paylaşımlarıyla da…

Peki, Nedim Şener’e ne oldu?

Bir şeyler olmuş; ama biz dönüş hızını mı yakalayamadık, yoksa rant kapısını mı fark edemedik, bilemiyorum.

Ergenekoncu dostları onun “döndüğünden” söz ediyorlar.

Yakın dönemden bir örnek…

Nedim Şener, 15 Temmuz yıldönümünde askerlerin darbeci gibi gösterilmesine tepki gösteren Gökhan Özoğuz’a biraz da aşağılayarak şöyle bir mesaj atmıştı:

“Evladım, onların FETÖ’nün askeri olduğunu en iyi Türk askeri biliyor. İçerisindeki pisliği de tek tek çıkartıyor. Sen canını sıkma bu millet, haini de, korkağı da, fırsatçıyı da, uyanıkları da tanıyor. Anladın sen onu...”

Nedim Şener'e Balyoz davası sanıklarından emekli kurmay Albay Ali Türkşen cevap verdi. Türkşen, "Nedimciğim ben emekli bir Türk askeri olarak o resimdekilerin FETÖ’cü olduğunu bilmiyorum mesela. Artık seninle benzer sebeplerle hapis yattığım için utanç duyuyorum. Keşke boşuna yatırmasalardı seni de. Zaten böyle döneceğini bilseydi uzun abin kıyamazdı sana. Sen anladın onu..." dedi.

PKK’nin siyasi kolu durumundaki partiden milletvekili seçilen dostu Ahmet Şık hakkında uzun süre konuşmadı sonra “danışıklı dövüş” gibi bir görüntüyle birbirleri aleyhine mesajlar attılar.

Ahmet Şık’ın şu sözleri Nedim’i en iyi tarif eden sözlerdi herhalde:

"Güce secde eden savcı/hakim dili kullananlar, kendileri gibi konuşan gazeteci kılığındaki tetikçilerle sohbet etsin.”

Nedim’in serüveni şimdilik AK Parti hükümeti ile devam ediyor.

Peki devem eder mi? AK Parti güç kaybederse etmez.

Bunu herkes “hükümete kılıç sallayan teğmenler” olayında gördü.

Erdoğan konuşuncaya kadar Nedim, teğmenleri eleştirenlere sallıyordu. Erdoğan “Kime kılıç çekiyorsunuz”? deyince Nedim’in üslubu değişti, “oyuna getirilen birileri var” noktasına kadar geldi.

Yarın Erdoğan çıkıp “Darbe Anayasası tümden değişecek” dese Nedim’in “Zaten tümüyle değişmese yeni anayasa olmaz ki” dediğini görebilirsiniz.

Hiç şaşırmayın.

HÜSEYİN KAYA

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir