MEHMET BOZDAŞ / DOĞRUHABER

Gazetemiz ilk günden beri Filistin meselesinde mazlum Filistinlilerin yanında durmuş, 7 Ekim’den bu yana ise siyonistlerin vahşi soykırımına tabi tutulan Gazze halkının sesi olabilmek adına Gazze dışında bir manşeti olmamıştır. Sürekli Gazze’yi gündemde tutmamız, katil siyonistlerin barbarlık ve soykırımını afişe etmemiz, en önemlisi de onları devlet olarak değil bir işgal çetesi olarak görmemiz ve bu şekilde yayın yapmamız sebebiyle sürekli siyonist sevicilerin hedefinde olduk.

TDK’nın kurallarını değil insani kuralları gözetiyoruz!
Tüm insanlığın gözleri önünde tarihte eşi benzeri görülmemiş katliamlara ve vahşetlere imza atan katilleri devlet olarak değil işgal çetesi olarak gördüğümüzden ötürü yayın politikamız gereği onlara “israil” demek yerine işgalci siyonistler demekteyiz. Tırnak içinde verilen açıklamalarda ise insani kurallar ve TDK’nın kuralları gereği  büyük harf ve kesme işareti kullanmamaktayız. Zira büyük harf ve kesme işareti özel isimler ve devlet isimleri geçerlidir. Ancak bize göre "israil" devlet değil bir çetedir. Bu politikamız 7 Ekim’den sonrası için geçerli bir politika değildi, yayın hayatına başladığımızdan beri bile isteye uyguladığımız bir politikaydı. Yıllardır sürdürdüğümüz bu politikamızı ODA TV yeni fark etmiş olacak ki “israil tepkisi imla kuralını değiştirtti” başlığı ile bunu haber yaptı.

TDK’ya göre ülke isimleri özel isim kapsamına girdiği için baş harfleri büyük yazılır ve herhangi bir ek aldığında ise kesme işareti kullanılır. Bu teknik bilgiyi biliyor ve devlet isimlerinde kullanıyoruz. Ancak başta da ifade etmiş olduğumuz gibi  “israil” bir devlet değil işgalci bir terör çetesi olduğu için TDK’nın bu kuralı onlar için geçerli değildir. Dolaysıyla burada TDK'nın kurallarına uymayanın biz olmadığımızı belirtmek isteriz.

Bu vesile ile gerek bunu yeni fark edip haber yapan ODA TV'ye gerekse de tüm medya organlarına çağrımız, bu vahşi soykırımcılara karşı TDK kurallarını uygulayacaklarına vicdani bir duruş sergileyerek insani kuralları uygulayıp onlara hak ettikleri muameleyi yapmalarıdır.