• DOLAR 34.442
  • EURO 36.285
  • ALTIN 2836.029
  • ...
"Her dil Allah'ın yeryüzünde ki birer ayetidir"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ŞANLIURFA- Medya Yazarları Derneği 'Kürt Dili Konferansı düzenledi. Konferansa Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Kadri Yıldırım, konuşmacı olarak katıldı. Konferansta son günlerde Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiği ve bu çözüm sürecinde herkesin üstüne düşenin fazlasını yapması gerektiği belirtildi. Yıldırım düzenlenen konferansta her dilin Allah'ın yeryüzünde birer ayeti oluğunun altını çizdi.

"Türkiye olumlu bir atmosferi yakalamıştır"
Gerçekten dünyanın değiştiği, çağın değiştiği bu süreçte Türkiye'nin olumlu bir atmosferi yakaladığını belirten Prof. Dr. Kadri Yıldırım, "Adını isterseniz barış süreci, isterseniz çözüm süreci, isterseniz kardeşlik süreci deyin. Hangisi olursa olsun uzun yıllar sonra hepimizin beklediği bir ortamdır. Hepimizin dilimizi, üslubumuzu, hal ve hareketimizi bu yeni sürece göre ayarlamamız gerekir çözüm sürecinin değerini iyi bilmek gerekir diye düşünüyorum." dedi.

"Kürt'ün kimliği de Türk kimliği, Arap kimliği, Fars kimliği gibi olsun"
İslam ortak paydasında herkesin eşit olması gerektiğinin altını çizen Yıldırım" Siz göğsünüzü gere gere el Türki, el Arabi, el Farisi diyeceksiniz hiçbir şey olmayacak itiraz da olmayacak. Ama birisi Mevlana Halidi Şehrozeri el Kurdi dediğinde kıyametler kopacak. Kimse kusura bakmasın böyle bir şey İslam'da yok. Eğer Kürdün adına da Kürt'ün diline de Kürt'ün kimliğine de tıpkı Arap'ınkine, Türk'ünkine, Fars'ınkine olduğu gibi bir yer verilmezse işte sıkıntılar devam edecektir" dedi.

"Kürdistan kelimesini ilk kez Selçuklu Sultanı Sultan Sencer kullanmıştır"
Kürdistan kelimesinin ilk kez 12.Yüzyılda Selçuklu Sultanı Sultan Sencer tarafından kullanıldığını hatırlatan Yıldırım Sultan Sencer'in Türkiye, Suriye, Irak, İran'dan 16 şehri Kürdistan Eyaleti olarak birleştirdiğini, Osmanlı zamanında buna benzer beş girişimin olduğunu söyledi.

"Çıkan savaşların sebebi Irk ayırımı, dil ayırımı, din ayırımı, renk ayırımıdır"

Yeryüzünde çıkan savaşların nedenlerine değinen Yıldırım, "Kendi kendimize 'bu savaşlar niye çıkıyor' diye sorduğumuzda karşımıza bu sebepler çıkar. Irk ayırımı, dil ayırımı, din ayırımı, renk ayırımı. Kendi kimliklerini bilmeyen topluluklar kimliklerini bilmedikleri yöneticilere kin ve nefret duymaları sonucunda savaşlar ve yıkımlar meydana gelmiştir. Ne zamanki insanlar birbirlerini tanıdıklarında birbirlerini oldukları gibi kabul ettiklerinde, bir birlerini oldukları gibi sevdiklerinde işte o zaman barış gelir huzur gelir, sevgi gelir." şeklinde konuştu.



"Peygamber Efendimiz savaşın ismine bile tahammül etmezdi"

Hz Muhammed'in savaşı sevmediğini kısa bir hikâyeyle anlatan Yıldırım, "Peygamber Efendimiz deveden süt sağmak için oradan geçen bir sahabeden yardım istedi. O sahabe sütü sağmak için tam elini devenin memelerine atacağı sırada Peygamber Efendimiz 'Senin adın nedir' diye sorunca sahabe 'benim adım Herb' dedi. Herb Arapça bir kelimedir ve savaş anlamına gelmektedir. Peygamber Efendimiz bunu üzerine 'Adı herb olan birisi devemin sütünü sağmasını istemem' diyerek o sahabeyi oradan nazikçe göndermiştir. Biz bu anekdotu kulağımıza küpe yapmamız gerekiyor. Peygamber efendimizin savaşın ismine bile tahammül göstermediğini unutmamamız gerekir." ifadelerinde bulundu.

"Her dil Allah'ın yeryüzünde birer ayetidir"
Allah nezdinde tüm dillerin eşit olduğunu ifade eden yıldırım son olarak, "Yüce Allah hangi Peygamberi hangi kabileye göndermiş ise o Peygamber kendilerine gönderildiği kabilenin diliyle konuşmuştur. Her dil Allah'ın yeryüzünde birer ayetidir. Diller farklı farklı kılınmıştır. Renklerde farklı farklı kılınmıştır. Bunu kabul etmek lazım" diyerek konuşmasına son verdi.

Konferans Şevket Yaprak Hoca'nın okuduğu Kur'anı Kerim ile son buldu. (Sedat Kuşulay-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir