• DOLAR 32.34
  • EURO 34.879
  • ALTIN 2393.529
  • ...
Kim Acaba Bu Müslüman
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yıllardan beridir Türkiye`nin değil de İslam dünyasının sinesini yakan bir ateştir başörtü yasağı?
Resmi dini İslam olup nüfusunun büyük bir çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede hicabın yasaklanması içler acısı. Kınanmayacak bir durum değil zira kınandı da. Sallallahu aleyhi vesellemin şu hadisi gereğince tüm Müslümanların yapması gereken ilk işti kınamak ve baş kaldırmak, “kim ki bir münkiri gördüğünde onu eliyle def etsin, eğer gücü yoksa diliyle kınasın, bunu da yapamasa kalbiyle buğz etsin, buda imanın edafıdır .” Hadisten de anlaşıldığı gibi münkire el veya dil ile müdahale edilmeyip kalp ile buğz edilse zayıf değil en zayıfıdır imanın. Kaldı ki buna göz yuman Müslüman diye geçinen ahkar insanlar halk karşısında Müslüman olduklarını söylerler yaptıkları dinsizliklerden sorulunca da bizim kalbimiz temiz derler. Aynı şekilde seçim aylarında elhamdülillah Müslüman olup, seçim sonrası kim acaba bu Müslüman? Topluluğu derler.
 

İşte bunlar evet hepsi Müslüman, doğru hepsinin kimliğinde yazılmış! İslamla en ufak alakası olmayan bazı şahsiyetlerin İslam adına fetva vermeleri ne kötü, ve yine Müslümanlıkta bilgi sahibi olmuş ancak bilgileri şahsiyetlerine hiç yansımamış kimselerin Müslümanlıktan edecek Müslümanlıkla hüküm vermeleri ya da inşallah ve maşallahlarla İslam`ı düşürmeye çalışanların durumu ne acı! Allah`ın emri olan hicabı yasaklayıp, kadına bir esaret olarak gösteren sonradan kadını köleleştirip tanrılaştıran sonrasında alet edip zevkleri doğrultusunda kullanan bir zihniyetin karşısındayız. İşte bu durum Afrika`nın yabani çöllerinde gezinen ufak bir çocuğun durumundan çok farklıdır.
 

Niye mi? Çünkü: şu an hakiki Müslüman yani sadece kimlikte olmayıp imanı kalbine hükmetmiş, nefsini köleleştirmiş ve imanı gözlerinden fışkırıp Zülcelal`in çizdiği faktörlerce hareket eden Müslüman, bu zulmü def etme gücüne sahip olduğu düşüncesindeyim. Ama o çocuk ise yalnız korumasız ve suğayr dır. İşte bu yüzden durumlar çok farklı. “müminler bir vücudun azaları gibidirler birine zarar geldi mi hepsi beraber acı çeker” hadisi gereğince, Müslümanların dünyanın öbür ucunda başörtüsünden edinen bacısının acısıyla yanmıyor ya da onun örtüsü çekildi diye başını çıplak hissetmiyorsa demek ki Müslümandır; ama mümin mi bilinmez.
 

Evet, hepsinin kimliğinde Müslüman yazıyor, doğru hepsi teslim olmuş ama neye…
Medeni halinin değiştirildiği gibi kimlikte gerçek Müslüman olduysa kimliğinde “Müslüman “yerine “mümin” yazılmalı bence, ve tam Müslüman olmadığında kimliğinde “sadece kimlikte Müslüman “tabirleri yazılsa gerek. Hayallerin ötesindeyim sanki kimse nefsine yedirmez son tabiri, ama ilk tabiri de yüklenecek kimse yok.
 

Evet, sözde Müslümanların yaşadığı bir Türkiye ama ne yazık ki haberin tam tersindeyiz. Müslümanlar yaşamıyor! Kimlikte Müslüman olan zevki sefasını süzüyor; ona Müslüman denmez zaten. Gerçek Müslüman ise zulüm altında, yaşamıyor hükmündedir. Bence bu zulümleri def etmek için Allah`a hakkıyla bağlı olan HÜDA`NIN taraftarlarına ihtiyaç duyuluyor. Bunlar içinde yine Allah`a dönmek gerek. Bu demektir ki her şeyin başı da sonu da Allah`tadır. Madem her şeyin iptidası ve intihası celal sahibine bağlandı, o halde Allah`ın emri gereğince Allah`ın ipine sıkıca sarılıp bırakmayalım. Allah Hüda`nın taraftarları tarafındadır. Selam ve dua ile…


Abdurrahman Akbalık / Nusaybin (Duruca) - Yaş: 18
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir