Algoloji nedir, hangi hasta gruplarına bakar?
Kronik ağrı tedavisi konusunda hizmet veren Algoloji birimi, bel, boyun, baş, yüz ve sırt eklem ağrıları başta olmak üzere kanser, nöropatik ve nedeni bilinmeyen ağrıların teşhis ve tedavisi alanında uzman hekimler tarafından yapılıp hastaların günlük hayatlarını daha konforlu hale getirmeyi hedefliyor.
Vücudun farklı bölgelerindeki çeşitli değişikliklerle ortaya çıkan kronik ağrı ve nedeni bulunamayan şiddetli ağrıların tanı ve tedavi tedavileri gerçekleştirilir, hastanelerde ya da diğer sağlık verilerinde bulunan birime algoloji (ağrı) polikliniği adı verilmektedir.
Uzun süreli ve inatçı ağrılara karşı etkili tedavi yöntemleri sunan Algoloji Birimi, bölge halkına umut oluyor. Özellikle bel, boyun, diz ve eklem ağrıları başta olmak üzere, kanser ağrıları gibi farklı ağrı tipleriyle mücadelede uzmanlaşan birim, hastaların günlük hayatlarını daha konforlu hale getirmeyi hedefliyor. Alanında uzman hekimlerin görev yaptığı birimde, ağrıların tanı ve tedavisinde modern tıp teknikleri uygulanıyor.
Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde alanında uzmanlaşan, Uzman Dr. Tamer Bayram ve Uzman Dr. Derya Bayram konu hakkında İLKHA’ya konuşarak, eğitim süreci, hastalık çeşitleri ve tedavi aşamaları hakkında önemli bilgileri aktardı.
Dr. Tamer Bayram, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kronik ağrıları olan hastalara girişimsel ağrı tedavileriyle aylardır müdahale ettiklerini belirtti.
"Ağrısı olan hastalarda çeşitli işlemler yaparak hastalarımızda ağrının azalmasını hedefliyoruz"
Algolojinin tanımını yapan Bayram, “Algoloji, kronik ağrısı olan hastalarda girişimsel yöntemlere başvurarak hastaların ağrısını azaltmaya yönelik işlemler yapan bir bilim dalıdır. Burada çeşitli bölgelerde ağrısı olan hastalarda bu yöntemleri kullanarak gerek poliklinik koşullarında gerekse de ameliyathane koşullarında çeşitli işlemler yaparak hastalarımızda ağrının azalmasını hedefliyoruz.” dedi.
“Genellikle yaş grubu farkı gözetmiyoruz"
Ağrı şikâyetiyle başvuran yaş grupları hakkında bilgi veren Bayram, “Genellikle yaş grubu farkı gözetmiyoruz ama tabii toplumda kronik ağrının görülmez sıkılığı yetişkinlerde daha fazladır. Özellikle baş ağrısı, boyun ağrısı, bel ağrısı, eklem ağrısı, büyük eklem ağrıları, kalça ağrısı, diz ağrısı, omuz ağrısı gibi erişkin popülâsyonunda daha sıkı görüldüğünden hasta grubumuzu genellikle 18 yaş üstü olarak nitelendirebiliriz.“ şeklinde aktardı.
Bayram, “Mardin için de şu an algoloji birimi yeni yeni tanınmaya başlandı. Güzel sonuçlar aldıkça da hasta sayımızda artışları gözlemlemekteyiz. Yeteri kadar hastamız var ama basına da büyük bir görev düşmektedir. Yaptığımız işlerden güzel geri bildirimler alıyoruz. Hastaların dışarıda konuşmaları, birbirlerine, önerileri bu konuda da bir farkındalık oluşturacaktır. Bu da hasta sayılarına yansıyacaktır.” ifadelerine yer verdi.
“Hedefimiz hastaların hayat kalitesini arttırmak ve ağrıda en az yüzde 50 oranında azalma saptamaktır”
Tedavi sürecinde kullanılan cihazlara ve ağrıya değinen Bayram, “Algolojide ultrasonografi eşliğinde de girişimsel işlemler yapılmakta. Floroskopi görüntüleme cihazıyla da ameliyathane koşullarında girişimsel işlemler yapılmakta. Bu yapılacak olan işlemin hangisi olduğuna bağlı olarak kullanacağımız cihazı da seçiyoruz. Kimi hastalarda ultrasonografiyle görüntüleme yeterliyken kimi hastalarda floroskopi yöntemiyle bu işlemleri gerçekleştirmek gerekiyor. Bunu zaten hastayla oturup işleminin ne olduğuna, risklerine, avantajlarına göre birlikte bir yol çizip karar veriyoruz. Ağrıyı tanımlamak gerekirse uluslararası ağrı çalışma derneklerinin yaptığı tanıma göre ağrı, bir doku hasarı olsun ya da olmasın ortaya çıkan daha önceki geçmiş deneyimlerimizi de kapsayan duysal ve duygusal bir yanıtı olan nahoş bir durumdur. Ancak biz daha çok kronikleşmiş ya da kronikleşme eğilimi olan ağrılara müdahale etmekteyiz. Kronik ağrı da son 3 ayda her gün ya da son 3 ayın çoğu günü ağrılı olarak geçen hastalar olarak tanımlamakta. Kronik ağrı beraberinde günlük yaşam aktivitelerini, iş aktivitelerini bozmakta ve üretkenlikte azalmaya yol açmaktadır. Hedefimiz hastaların hayat kalitesini arttırmak ve ağrıda en az yüzde 50 oranında azalma saptamaktır.” şeklinde ifade etti.
Dr. Derya Bayram ise, algoloji biriminde eğitim ve süreci hakkında bilgi aktararak, ağrı hekimi olarak anestezi nöroloji ve fizik tedavi uzmanları yan dal sınavlığını kazanarak 2 yıllık bir eğitim sürecinden geçildiğini bunun sonucunda da bu ünvana sahip olunduğunu kaydetti.
Algoloji biriminin tedavi ettiği hastalık çeşitlerini dile getiren Dr. Derya Bayram, “Kronik ağrı, tanı ve tedavisiyle ilgilenen bir algoloji, daha çok baş ağrı, özellikle migren, küme tipi baş ağrısı gibi ağrılarda sinir blokları yapıyoruz. Kas iskelet sistemi ağrıları, boyun ağrıları, boyun fıtığı kaynaklı kola yansıyan ağrılar, omuz kaynaklı ağrılar, bel ağrısı, bel nedenli bacağı vuran ağrılarda işlemler yapıyoruz. Diz kireçlenmesinde gene çeşitli sinir blokları ve radyofrekans tedavileri uyguluyoruz. İşlem çeşitliliğimizde özellikle sinir blokları, radyofrekans tedavisi ve epidural enjeksiyonlar ana işlemlerdir. Bununla birlikte bu işlemlerdeki amaç hastalıklardaki sinir iletiminde ağrı iletimini blok ederek hastanın hayat konforunu, yaşam kalitesini arttırmaktır.” ifadelerini aktardı.
“Tüm hasta yaş gruplarına hizmet verebiliyoruz”
Hastalığın teşhis sürecine de değinen Bayram, “Algoloji birimi yan dal olduğundan ana dallardan çoğu hasta, tanısı konmuş olarak geliyor. Hastalığın sebebi belli oluyor, ona yönelik işlem yapıyoruz. Bu da bizim zaman kaybımızı engelliyor. Ama kimi durumlarda tanı konulamayan hastalıklarda da en azından palyatif olarak hastanın ağrısını azaltmaya yönelik olduğu için sinir blok işlemini hastaya zarar vermeyecek, tedavi ve tanı aşamasını engellemeyecek şekilde yapabiliyoruz. Tedavi işlemlerimiz ise işlemlerimiz kısa, hastalığı işleme hazırlama süreci daha uzun sürüyor. Çünkü steril ortamda çalışıldığından hastayı uygun bir şekilde örterek, ultrason veya floroskopi eşliğinde enjeksiyonlarımızı uygulamaktayız. Bu süreç, hastadan hastaya değişkenlik arz ettiğinden yarım saat-45 dakika kadar değişiyor. Günü birlik işlemlerden sonra hasta bir gün arayla istirahat edip sonrasında aynı şekilde yaşantısına devam edebiliyor. Tüm hasta yaş gruplarına hizmet verebiliyoruz.” ifadelerini kaydetti. (İLKHA)