Sağ-Çev: Sağlıklı bir çevre sağlanmadan halk sağlığını korumak mümkün değil
Sağlıklı bir çevre sağlanmadan halk sağlığını tam anlamıyla korumanın mümkün olmadığını belirten Batman Sağlık ve Çevrecilik Derneği Başkanı Ömer Faruk Dursun; Bireylerin, toplulukların ve kurumların çevreye olan duyarlılıklarını artırmalarının büyük önem taşıdığını söyledi.
Batman Sağlık ve Çevrecilik Derneği (Sağ-Çev) Başkanı Ömer Faruk Dursun, "3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası" dolayısıyla İLKHA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Halk sağlığının, bireylerin sağlığını koruma ve hastalıkları önleme çalışmalarının yanı sıra, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre yaratma hedefini de kapsayan geniş bir alan olduğunu dile getiren Dursun, sağlığın yalnızca bireysel bir durum olmadığını, çevresel koşulların ve ekosistem sağlığının bireylerin yaşam kalitesini doğrudan etkilediğini söyledi.
"Çevresel sorunlar insan sağlığını tehdit ediyor"
Çevresel faktörlerin halk sağlığı üzerindeki etkileri gün geçtikçe daha belirgin hale geldiğini vurgulayan Dursun; İklim değişikliği, hava ve su kirliliği, ormansızlaşma, biyolojik çeşitliliğin kaybı gibi çevresel sorunların, insan sağlığını tehdit eden en büyük riskler arasında yer aldığına dikkat çekti.
Özellikle solunum yolu hastalıkları, kalp damar hastalıkları ve alerjik rahatsızlıklar, sağlıksız çevre koşullarından doğrudan etkilendiğini anlatan Dursun, "Sağlık ve Çevrecilik Derneği olarak, çevre sağlığının halk sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguluyor ve çevresel sorunlarla mücadelenin toplum sağlığını koruma adına atılması gereken en önemli adımlardan biri olduğunu düşünüyoruz." dedi.
"Kişisel sağlık önlemleri, halk sağlığının temel taşlarıdır"
Bu hafta boyunca toplum sağlığını korumak için yapabilecekleri bireysel ve toplumsal adımlara odaklanmanın büyük önem taşıdığını ifade eden Dursun, şöyle devam etti:
"Sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite, aşıların güncel tutulması, hijyen kurallarına uyulması ve düzenli sağlık kontrolleri gibi kişisel sağlık önlemleri, halk sağlığının temel taşlarıdır. Ancak unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir çevre sağlanmadan halk sağlığını tam anlamıyla korumak mümkün değildir. Bu nedenle bireylerin, toplulukların ve kurumların çevreye olan duyarlılıklarını artırmaları, enerji tasarrufu yapmaları, atık yönetimine dikkat etmeleri ve sürdürülebilir yaşam biçimlerini benimsemeleri büyük önem taşır."
"Sağlık çalışanları toplum sağlığının korunmasında en büyük güvencemizdir"
Halk sağlığını geliştirme ve sağlıklı çevreler oluşturma konusundaki çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirten Dursun, "Sağlık çalışanlarımızın ve çevre koruma alanında emek veren tüm bireylerin özverili çabaları, toplum sağlığının korunmasında en büyük güvencemizdir. Bu çabalar, toplum sağlığını geliştirmekle kalmayıp, gelecek nesillerin de sağlıklı bir dünyada yaşamasını mümkün kılacaktır." diye konuştu.
"Küçük gibi görünen bireysel adımlar, uzun vadede büyük değişimlere yol açar"
Herkesi sağlığını ve çevresini koruma konusunda daha bilinçli davranmaya davet ettiklerini söyleyen Dursun, "Küçük gibi görünen bireysel adımların, uzun vadede büyük değişimlere yol açacağını unutmamalıyız. Halk Sağlığı Haftası boyunca yapılacak etkinlikler ve bilinçlendirme çalışmaları, toplum sağlığı ve çevre bilincinin artmasına katkı sunacaktır. Sağlık ve çevre koruma konularında farkındalığı artırarak, birlikte daha sağlıklı ve yaşanabilir bir geleceğe adım atacağımıza inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Sağlıklı bir toplum için herkesi ortak hareket etmeye davet eden Dursun, sağlık çalışanları ve çevre savunucuların emeğiyle daha temiz, daha güvenli ve daha sağlıklı bir geleceği birlikte inşa edebileceklerini kaydetti. (İLKHA)