Siccil Taşları Savaşı, Direnişin Gösterdiği İradenin Aynasıdır
14 Kasım 2012`de işgal rejimi İsrail, Özgürlerin Vefası Anlaşmasıyla işgalciyle olan mücadelede önemli bir kazanım sağlayan ve onu herkesin önünde küçük düşüren Filistin halkını ve bu halkın direnişini cezalandırmak istedi. Filistin halkını cezalandırmak isteyen işgal rejimi İsrail, aynı zamanda esirlerle ilgili müzakereler sürecinde kendisine zor anlar yaşatan, masada terleten ve mazlum halkın iradesini dayatan büyük komutan Ahmed El-Ca`beri ile de hesaplaşmak istedi ve ona suikast düzenledi. O bu saldırı ve suikastla direnişin suskun kalacağını ve genel durumu muhafaza etmek için basit bir misillemede bulunacağını sanıyordu.
Ancak Filistin halkıyla onu koruyan direnişin iradesi düşmanın düşündüğünün tam tersini işledi ve Siccil Taşları savaşı başladı.
Bu savaşa muharebe taktikleri, müthiş sevk ve idare ile düşmana yapılan sürprizler damgasını vurdu.
Bu savaşta Filistin direnişi düşmanın şimdiye kadar alışık olmadığı metotlara baş vurdu. İşgalcinin saldırılarına müthiş yeniliklerle karşılık verdi. Direniş, bütün sözleşmeleri çiğneyerek Filistin’in büyük komutanına suikast düzenleyen düşmanın yapacağı korkakça cinayetlere ve alçakça saldırılara denk olacak şekilde misillemede bulunacağını duyurarak düşmanı adeta şok etti. Direniş, düşmana indirdiği darbelerle askeri, güvenlik ve siyasi sahada çalışan kardeşlerini sevindirirken, her Filistinlinin evine de sevinç soktu. Büyük komutan Ahmed Ca`beri (Ebu Muhammed)`in geliştirdiği Kassam Tugayları masayı ter yüz etti, yeni bazı kartları ortaya koydu ve direnişin elektrikli sopasıyla işgalcinin bedenini dağladı. Direniş, Filistin milli üretimiyle geliştirdiği füzelerle işgalciye ve onun arkasındaki küresel güçlere karşı durdu ve bu aşağılık varlığın tarihinde ilk kez onun kalbi olan Telu`r-Rabi’i (Tel Aviv) ve Kudüs’ü vurdu.
Bu savaş Filistin direnişi için yeni bir aşama olduğu gibi, Arap Baharı için de gerçek bir testti. Bir dereceye kadar durgun geçen aşamayı geçti. Gazze bölgesi de ilk kez Arap, İslam dünyası ve uluslararası diplomatik ve siyasi çevrelerin odak noktası oldu. Savaş sırasında bile sivil ve resmi birçok heyeti ağırladı. Arap dünyası da devrim öncesinden farklı bir tutum ve tavır gösterdi.
Bir önceki savaşta işgal rejimi Dışişleri Bakanı Livni 2008 yılında Kahire’de ve Müslümanların göbeğinden savaşı başlattığını duyururken, bu savaşta Kahire yıllarca aksatılan Özgürlerin Vefası Anlaşmasına gözcülük etti ve savaştan sonra da direnişin şartlarını önce kendisi kabul etti daha sonra da işgalciye kabul ettirdi.
Direnişçi Filistin halkıyla devrimci ümmetin iradesi bu sekiz günlük savaşta kendini iyice hissettirdi.
Son yıllarda Gazze’ye uygulanan ambargo ve kurulan tuzaklar, Siccil Taşları savaşında fedakârlık, taktikler, buluşlar ve sürprizlerle düşman karşısına çıkan direniş güçlerinin kendilerini geliştirmelerini ve ilerletmelerini engellemektedir.
Dr. Hasan Ebu Haşiş