• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.98
  • ...
ŞANLIURFA - GAP Sulama Projesi'nin hayata geçirilmeye başlandığı günden bu yana Şanlıurfa'da yetiştirilen ürünlerde hayli değişiklik oldu. İlin birçok bölgesinde yoğun bir şekilde pamuk yetiştirildi. Mazotun pahalı olması, satın aldıkları ilaçların etkili olmaması, yetiştirdikleri ürünlerin fiyatlarının düşük olması gibi konularda mağdur olan çiftçiler yetkililerin bu sorunlara bir an önce çözüm bulmasını istiyor.


"Bize satılan ilacın sahte olduğunu düşünüyoruz"
Pamuk kozalarının açılması ve yaprakların dökülmesi için ilaçlama yapmak zorunda olduklarını ifade eden Cumali Karakuş, "Attığımız ilaçların hiçbir faydasını görmedik. Ne yaprak döküldü, ne kozalar açtı, ne de pamuk iyi oldu. 26 dönüm tarla ektim, topladığım pamuk ancak 5 ton geliyor. Yani dönüme 2 yüz kilo ancak geliyor. Mühendisin tavsiye ettiği en pahalı ilacı satın alıyoruz, yine de bir şey çıkmıyor. Bize verilen ilacın sahte olduğunu düşünüyoruz." dedi.


"Ektiğimiz pamuk masrafını çıkarmıyor"
Normal şartlarda 20 günde pamuğu açması gereken ilacın 47 gün geçmesine rağmen pamuk kozaları açtırmadığını dile getiren Karakuş, "Haşere ölmüyor. Tahtakurusu, kurt ilacı hepsini aldık ama hiçbir faydasını görmedik. Şu an yüzde 20 pamuk toplanmadı sebebi ise kozanın açılmaması yaprakların kurumaması. Şu haliyle hesaplıyoruz eğer bu pamuk masrafını çıkarırsa bereket versin diyeceğiz." diye konuştu.


Harran'ın yüzde 90'ı şikâyetçi
Mazotun fiyatının yüksek olmasından şikâyetçi olan Karakuş, "Harran'ın yüzde 90'ı hem mazotun pahalı olmasından hem de bu ilaçtan şikayetçi. Pamuğun dönümünü 80 bin liraya biçiyoruz. Mazotun litresini 4 buçuk TL'ye alıyoruz. Hiçbir şey kazanmıyoruz. Ama Harran'daki çiftçilerimiz maalesef haklarını arayamıyorlar. Yetkililerin buna bir el atması lazım." dedi.


Tarım Bakanlığı üzerine düşen görevi yapmalı
Yetkililerin kısa zamanda sahte ilaç üretimine bir çare bulmasını isteyen Yakup Binici, "Geçen yıl da böyleydi, bu yıl da böyle oldu. Bunun sonucunda en çok mağdur olan kesim ise yüzde 30'a tarla icare edenlerdir. Onlar pamuğu bir çocuk gibi büyütüyorlar ama karşılığını alamıyorlar. İlaçların kontrol edilmesi gerekiyor. Yoksa bu mağduriyet devam edecektir. Sahte Çin malı ilaçların satılmasıyla birilerinin kesesi dolarken birileri de mağdur oluyor. Tarım Bakanlığı üzerine düşen görevi yapmalı." diye konuştu.


Damlama sistemi daha uygun
Verimin az olmasının sebeplerinden birisinin de çoraklaşma olduğunu belirten Binici, çoraklaşmanın önüne geçilmesi için devletin önerdiği drenaj kanallarının faydalı olmadığını, bunun yerine damlama sistemiyle sulama yapılmasının uygun olduğunu söyledi.


Buğday tarlasının elektrik direğinden çıkan kıvılcım sonucu yandığını iddia eden Nahsan Akkuş, mahkemenin kendisinin aleyhine karar verdiğini, tarlasından çıkan yangın sonucunda 10 milyar zarar ettiğini söyledi.


"En büyük sorunumuz mazotun pahalılığı"
Nahsan Akkuş, çiftçilikten bir şey elde edemediklerini belirterek şöyle konuştu: "Bin 250 liraya gübre alıyoruz 500 liraya satıyoruz. Gübre, tohum pahalı ve mazot ucuz olursa devlet de ürünümüzü bizden iyi bir fiyata alırsa biz de biraz para kazanırsak o zaman belki iyi olur."


Çiftçilerin en büyük sorunlarının mazotun pahalılığı olduğunun altını çizen Müslüm Özkan, kaldırdıkları ürünün yıllardan beri aynı fiyatta kaldığını ama mazotun fiyatının ise çok yükseldiğini bu konuda çok mağdur olduklarını söyledi. (Osman Gülebak/Sedat Kuşulay - İLKHA)