Meşal, önceki gün İstanbul'da Uluslararası Kudüs Vakfı tarafından yayınlanan “Aksa'ya Bakış” raporunun 18. baskısının lansmanı için düzenlenen basın toplantısına videolu mesaj gönderdi. Gazze topraklarında büyük bir savaş yaşandığını ve Gazze'nin tek başına küresel bir savaş verdiğini belirten Meşal, Gazze halkının katliamlara, yıkımlara ve tekrar tekrar yerinden edilmelere maruz kaldığını ifade ederek Gazze'nin yalnız bırakılmaması gerektiğini vurguladı. Meşal, “Gerekli olan şey herkesin Gazze Şeridi'nde yaşananlara karşı pratik bir şekilde hareket etmesi, Aksa Tufanı'nın bir parçası olması ve ümmetin sorumluluklarını üstlenmesi için aklını başına toplamasıdır." dedi.

Filistinli esirlerin çektiği acıların “Siyonist düşmanın sadizmini” gösterdiğini belirten Meşal, binlerce esirin ümmetin ve insanlığın vicdanına seslendiğini ifade etti. Meşal “Düşman, savaşı hepimize açtı ve 'varoluşsal bir savaş veriyorum' diyor ve her yere saldırıyor; Tahran'a, Beyrut'a, Şam'a, Sana'ya ve sahiplerinin güvenli olduğunu düşündüğü diğer yerlere de saldıracak." diye konuştu.

HAMAS lideri Meşal, “HAMAS, Aksa Tufanı savaşıyla meşgul... Direniş halen herkesin önünde; silahlarını üreterek, savaş sırasında daha fazla adam toplayarak ve onları çatışma yerlerine dağıtarak tarihte benzeri görülmemiş bir model sunuyor." diye ekledi. HAMAS hareketinin, Filistin halkına karşı sorumluluklarını yerine getirdiğine dikkat çeken Meşal, hareketin, Gazze'ye yönelik saldırıyı durdurmak ve halka acil yardım sağlamak için çalıştığını kaydetti. HAMAS'ın, siyonist suçlara son vermek için de çalıştığını söyleyen Meşal, Gazze'ye yönelik saldırıyı durdurmak için siyasi ve diplomatik olarak hareket ettiklerini belirtti.

"AMERİKA BİR ARABULUCU DEĞİL, SALDIRGANLIĞIN ORTAĞIDIR"

Meşal, “Amerika bir arabulucu değil, saldırganlığın ortağıdır ve kendi iç hesapları için savaşı durdurmaya çalışmaktadır ve saldırganlığı durdurma konusunda ciddi değildir. 2 Temmuz'da üzerinde anlaşmaya varılan şey, biz kabul ettikten ve işgal reddettikten sonra ondan geri çekildi.” şeklinde konuştu. HAMAS'ın, liderlerini ve bir grup mensubunu Aksa Tufanı savaşının başında şehit verdiğini hatırlatan Meşal, "Allah tarafından uzun bir cihat kariyeri, fedakarlıklar, örgütsel, siyasi ve hükümet liderliği ile onurlandırılan ve bu dava uğruna dünyayı dolaşan hareketin lideri Ebu El-Abd Heniyye'nin şehadeti ile doruk noktasına ulaştı.” ifadelerini kullandı.

HAMAS'ın "siyonist istihbarat tarafından hedef alınıp öldürülmek istenen Komutan Yahya Sinvar'a (siyasi büro başkanı) güvendiğini vurgulayan Meşal, ancak insanın çabalarından öte Allah'ın takdirine güvendiklerini kaydetti. (İLKHA)

Cebbarin:

DİRENİŞİ SÜRDÜRMEYE KARARLIYIZ

İşgal altındaki Batı Şeria'da konuşlu Filistin direniş hareketi HAMAS'ın üst düzey üyesi Zahir Cebbarin, Filistin halkının topraklarındaki işgale karşı direnişlerini sürdürme konusundaki kararlılığını vurguladı.

Dış Haberler Servisi

HAMAS Siyasi Büro Üyesi ve Batı Şeria Sorumlusu Zahir Cebbarin yaptığı açıklamada, Filistin halkının işgalci rejimin tehditlerinden korkmadığını ve tereddüt etmediğini kanıtladığını söyledi. Batı Şeria'daki HAMAS hareketinin lideri Cebbarin, hedeflerine ulaşmak için bu kritik dönemde Filistinlilere birlik çağrısı yaptı. Habernas’ta geçen habere göre, siyonist düşmanın tüm suçlarına rağmen Filistin milletinin teslim olmayacağını belirten Cebbarin, işgalci rejimin Gazze'de sürdürdüğü soykırıma ve Batı Şeria'da neredeyse her gün gerçekleşen ölümcül saldırılara atıfta bulundu. Cebbarin, işgalci rejime karşı tüm imkânlarla direnmenin Filistin milletinin vazgeçilmez hakkı olduğunu söyledi.

Ayrıca işgal elebaşlarının, Mescid-i Aksa'ya yönelik çirkin planlarla tam bir din savaşı başlatmamaları konusunda uyardı. İşgalci sözde bakan Itamar Ben-Gvir, mabetlerimize saldıran diğer aşırılıkçıların akıbetine kendisinin de uğrayacağını bilmeli, diyen Cebbarin, Mescid-i Aksa'ya sinagog inşa etmeyi planladığı yönündeki son açıklamasına atıfta bulundu.

İşgalci Bakandan "Batı Şeria" açıklaması:

GAZZE GİBİ BOŞALTILMALI!

İşgal rejiminin sözde dışişleri bakanı Israel Katz, Cenin ve Tulkarm kamplarındaki direnişi "etkisiz kılma" bahanesiyle Gazze'de olduğu gibi kamplarda yaşayanların boşaltılması çağrısında bulunarak bunun "her bakımdan bir savaş" olduğunu savundu.

Dış Haberler Servisi

Siyonist Katz, X hesabından yaptığı açıklamada, işgal ordusunun Cenin ve Tulkerim mülteci kamplarında kurulan direniş faaliyetlerini engellemek için faaliyet yürüttüğünü söyledi. Habernas’ta geçen habere göre, direnişin bu kamplardaki çalışmalarını "İslami-İran terörist altyapısı" olarak niteleyen Katz, İran'ın, direnişçileri finanse edip silahlandırarak ve Ürdün'den gelişmiş silahlar kaçırarak Batı Şeria'da işgale karşı Gazze ve Lübnan'ı model alan bir doğu direniş cephesi kurmaya çalıştığını söyledi.

İşgalci Katz, Gazze Şeridi'nde insanları yerinden ederek yaptıkları katliamların aynısını bu kamplarda da yapma niyetinde olduğuna işaret ederek, "Filistinli sakinlerin geçici olarak tahliyesi ve gerekli her türlü adım da dahil olmak üzere Gazze'deki terör altyapısıyla uğraştığımız gibi tehditle de başa çıkmalıyız. Bu her bakımdan bir savaştır ve kazanılmalıdır." ifadelerini kullandı. İşgal ordusu, Batı Şeria'daki Cenin ve Tulkerim’deki direnişçileri ve sivilleri hedef alan geniş çaplı bir saldırı başlattığını duyurmuştu, dün geceden bu yana yaklaşık 10 kişi şehit edilmişti.

Direniş gruplarından çağrı: Batı Şeria saldırısına

SEFERBERLİK RUHUYLA KARŞI KONULMALI

Filistinli direniş grupları, halka ve güvenlik hizmetlerine toplumsal seferberlik ruhuyla Batı Şeria'nın kuzeyindeki yaygın işgal saldırganlığına karşı koyma sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu.

Haber Merkezi

Filistinli direniş grupları, işgal “ordusunun” şafak vaktinden itibaren Batı Şeria'nın kuzeyindeki bölgelerde başlattığı kapsamlı saldırganlığı hatırlattı. Gazze Şeridi'ndeki Ulusal ve İslami Güçleri İzleme Komitesi, işgal ordusunun Batı Şeria'nın kuzeyine yönelik devam eden saldırganlığına ilişkin bir açıklama yayımlayarak, bu saldırganlığın Filistin halkına yönelik soykırım ve yerinden etme savaşının bir uzantısı olduğunu vurguladı. Komite, "Direnişin sürekli olduğunu ve işgalin amaçlarının boşa çıkacağını" kaydetti.

Komite, Batı Şeria'nın kuzeyinde işgalin kurşunları ve bombardımanı sonucu şehit olanlar için yas tutarken, Filistin Yönetimi'ne "Filistin halkını koruma görevlerini yerine getirmesi" çağrısında bulundu. Batı Şeria'daki güvenlik servislerine seslenen Komite, "onur ve haysiyetle inisiyatif almaları ve siyonist saldırganlığa ve onun yerleşimci sürülerine karşı koymaları" çağrısında bulundu.

Komite, Batı Şeria, işgal altındaki Kudüs ve 1948'de işgal edilen Filistin topraklarındaki Filistin halk kitlelerine "toprağı ve kimliği savunmak ve Kuzey Batı Şeria'da halkımızı desteklemek için düşmanla kapsamlı yüzleşme ve açık çatışma için genel seferberlik yapma" çağrısında bulundu.(İLKHA)

Nur Şems Mülteci Kampı'ndakiler

YAŞANAN VAHŞETİ ANLATTILAR

İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nur Şems Mülteci Kampı'na baskın düzenleyen işgal rejimi askerleri, Filistinlileri bölgeyi terk etmemeleri halinde öldürmekle tehdit etti. Kamp sakinleri baskında yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

İstanbul

İşgal ordusunun, işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin, Tubas ve Tulkerim kentlerine eşzamanlı düzenlediği kapsamlı saldırılarılar devam ediyor. İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nur Şems Mülteci Kampı'na baskın düzenleyen işgalci askerler, kelepçeleyerek zorla evlerinden çıkardığı Filistinlileri bölgeyi terk etmemeleri halinde öldürmekle tehdit etti. Kamp sakinlerini zor kullanarak evlerinden çıkaran İsrail güçlerinin, iş makinalarıyla evleri tahrip ettiği belirtildi. Nur Şems Mülteci Kampı sakinleri baskında yaşadıklarını AA muhabirine anlattı. Filistinli Muhammed Macid Dima, evlerinin kapısını kırarak baskın düzenleyen işgal rejimi askerlerinin babasını sırtından yaraladıklarını ve annesine hakaret ettiklerini söyledi.

Dima yaşadıklarını şu ifadelerle aktardı: "Ellerimiz kelepçeli şekilde evden çıkarıldık, bizleri perişan ettiler. Zorla dışarı çıktık, şehir merkezine yöneldik, Tulkerim tarafına gitmemizi, gitmeyenleri vuracaklarını söylediler. Tüfeklerin dipçikleriyle itip kaktılar, hakaret ettiler." İki saat boyunca elleri kelepçeli bir şekilde alıkonulduklarını ifade eden Dima, işgal rejimi askerlerinin insanlık dışı muamelesinin çocuklar üzerinde çok büyük korku yarattığını vurguladı.

Nur Şems Mülteci Kampı'ndaki Nasr sokağında oturan Beraa Dima ise yaşadıkları sokakta herhangi bir direniş olmadığını ve evlerine hiçbir gerekçe gösterilmeden baskın düzenlendiğini belirtti. Beraa Dima, "israil askerlerinin evimize düzenlediği baskın normal değildi; evde çocuklarım ve eşimle oturuyorduk, birden camlar kırılmaya başladı." dedi. İşgal güçlerinin kamp sokaklarını buldozerlerle kazdığını aktaran Dima, "Ellerimiz kelepçeli şekilde evden çıkarıldık, bizleri perişan ettiler. Zorla dışarı çıkarıldık, şehir merkezine değil Tulkerim tarafına gitmemizi, gitmeyenleri vuracaklarını söylediler. Tüfeklerin dipçikleriyle itip kaktılar, hakaret ettiler." şeklinde konuştu.

FİLİSTİNLİ YAŞLI KADININ EVİNİN DUVARINI BULDOZERLE YIKTILAR

Nur Şems sakinlerinden Filistinli yaşlı bir kadın, "Önce gelip seslendiler, cevap vermedim. Sonra gittiler ve buldozerle geri geldiler" dedi. İşgal ordusu eşliğinde Nur Şems Mülteci Kampı'na gelen buldozerin askerlerin korumasında evinin duvarını yıktığını anlatan yaşlı kadın, "Biz onlara ne yaptık, ey dünya şu halimize bir bakın" sözleriyle üzüntüsünü ve yaşadığı çaresizliği dile getirdi.  AA