• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu'ndan Gülen'e tepki
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

KONYA - Konya İnanç Özgürlükleri Platformu yaptığı 323. hafta basın açıklamasında Hocaefendi'nin birçok İslami değerlere yapılan saldırılara yumuşak üslupla yaklaştığını ama dershanelerin kapatılması karşısında tavırlarını sertleştirdiğine dikkat çekti.

 

Platform adına basın açıklamasını okuyan Musa Kazım Yılmaz, ""Genel üslubunu yumuşaklık ve leyyin vasfı ile tanımlayabileceğimiz bir Hoca Efendinin yeri geldiği vakit nasıl sert bir üsluba, şiddetli ifadelere ağır benzetmelere gittiğinin görmek tarafımızca hoş karşılanmamıştır. Amerika, İsrail, NATO ve onların zalim yöneticileri hakkında yumuşak üslubunu hiç elden bırakmayan Hoca Efendinin farklı cenahlara yönelik sert ifadeleri ibretamizdir." ifadelerini kullandı.

 

"Geçmişte Necmettin Erbakan, Usame bin Ladin ve benzeri zevata karşı kullandığı sert ifadelerin bir benzerini bugün dershaneleri kapatmak için de kullanması, Hoca Efendinin üslubunun devamlı bir yumuşaklık üzere değil belirgin esaslar üzerine olduğunu ortaya koymaktadır." diyen Yılmaz, belirgin bir zevata yönelik nefret, aşağılama teberri ve hakaret ifadelerinin, muhabbet fedailiğine soyunan kimseler için şık düşmediğini belirtti.

 

Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
"- İHL'ler kapatıldığı zaman resmi yayın organlarında "Hayırlı olsun" başlığı atan bir zihniyetin dershanelerin kapatılması konuşulduğu vakit "Eğitime darbe" başlıkları atması,

- 28 Şubat postmodern darbecileri 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatmasını uygulamaya koyduklarında doğacak eğitim alanı ihtiyacını karşılayabilmek için dershaneleri 28 Şubatçılara bedelsiz vermeyi teklif eden bir anlayışın şimdi dershanelerin kapatılmasına tepki göstermesini,

- 28 Şubat sonrası zorla kapatılan özel okullara ve yaygın eğitim veren vakıf ve derneklere sessiz kalan bir algının söz konusu kendi dershaneleri olunca hacet namazına çağırmasını,

- On yıllardır süren "Başörtüsü zulmüne" karşı mücadele veren ve direniş ortaya koyanları küçümseyici ifadeler kullanıp Başörtüsünü "teferruat" olarak nitelendirip dershaneler meselesini bir asılmış gibi gören ekolü,

- İsrail'e karşı yapılan eylemleri ve Gazze ambargosunu kırmaya yönelik çabaları "otoriteden izin almamak" ile gayrı meşru gören bir zihnin dershaneler meselesinde otoriteye karşı direnmeye çağırmasını,

- 28 Şubatta Merve Kavakçı'nın şahsında tüm Başörtülülere haddini bildirmeye kalkışanlara "eline verilse şefaat yetkisi onlar için kullanacağını" deklare edenlerin dershaneleri kapatmak isteyenleri Samiri ve Karun diye nitelendirmesini,

- Afganistan'ın, Irak'ın ve daha nice İslam beldesinin işgallerine sessiz kalanların dershanelerin kapatılmasına bu kadar tepki vermesinin arkasında yatan gerçekleri ve sebepleri merak ediyoruz.

 

"Siz hala meselenin dershaneler meselesi olduğunu mu zannediyorsunuz"
Diğer taraftan yap-boz tahtası haline getirilmiş her bakan değişmesi ile yeniden düzeltilmeye kalkışılan nereye gideceği belli olmayan bir eğitim sistemi ile karma eğitim çarpıklığı ile 12 yıllık katmerli zulüm dayatması ile, Kemalist ideolojiye bağlı eğitim anlayışı vb. daha saymaya imtina ettiğimiz sorunlar varken ve bunların hiç birinin çözümüne yönelik ciddi adımlar atılamamışken dershanelerin kapatılmaya çalışılmasının ardındaki gerçekleri ve sebepleri de merak ediyoruz. " şeklinde konuştu.

 

Yılmaz, "Siz hala meselenin dershaneler meselesi olduğunu mu zannediyorsunuz" diyerek açıklamasına son verdi. (İlyas Yavuz - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir