Temel ihtiyaçlardan mahrum kalmak...
İşgal rejimin Gazze Şeridi'nde 11 aydır devam eden saldırılarıyla evlerini yıktığı ve zorla yerinden ettiği Filistinliler, elektrik ve su gibi temel yaşam ihtiyaçlarından yoksun bir şekilde, zor koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor.
Yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde yerinden edilen Filistinlilerin sayısı 2 milyona ulaştı.
İşgal saldırılarından kaçarak mülteci kamplarına ve okullara sığınan Filistinliler, basit şilteler üzerinde yerlerde uyuyor, yemek yapmak için odun ve kağıtlarla ateş yakıyor.
Başlarının üzerinde bir çatı dahi olmayan ve derme çatma çadırlarda kalan Gazze halkı, çevrede çoğalan böcek ve sürüngenleri uzaklaştırmak için geceleri kaldıkları çadırların çevresinde ateş yakıyor.
Bir bölgeden diğerine gidebilmek için hiçbir ulaşım aracının olmadığı Gazze'de insanlar sadece gündüzleri bulabildikleri eşek arabalarını kullanıyor.
Gazze'nin orta kesimlerindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda küçük bir çadırda kalan Sümeyye Ebu Haşiş, işgal bombardımanları ve ambulans sesleri altında odun ve kağıtlardan yaktığı ateşte çocukları için konserve yiyeceklerden akşam yemeği hazırlıyor.
Filistinli anne, tüm eksikliklerin ortasında ailesini doyurmak için çabalarken, eşi ise kumaş ve naylonlardan yapılmış çadırda işgal saldırıları nedeniyle korku yaşayan çocuklarını neşelendirmeye çalışıyor.
Gazzeli baba, gündüz güneş enerjisiyle şarj ettiği küçük el feneriyle yaşadıkları ağır durumdan biraz olsun çıkabilmeleri için çocuklarına basit oyunlar oynatıyor.
Bölge sakinleri hem temel ihtiyaçlarını karşılamak hem de telefonlarını şarj etmek için güneş enerjisini kullanıyor. Güneş enerjisini sağlayan paneller yaygın bir şekilde bulunmuyor ve sadece birkaç saatlik ihtiyacı karşılayabiliyor.
Umutlar savaşın bitmesi yönünde
Çadırda yaşayan Filistinli ihtiyar kadın Vatife Ebu Haşiş, yerinden edildiği Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun kentinde ailesiyle birlikte geçirdiği güzel günleri yad ederken, daha önce huzurlu hissettiği karanlık gecelerde artık korku ve acının hakim olduğunu söylüyor.
Yüksek sıcaklıkların da bunalttığı Ebu Haşiş ailesindeki çocuklar, havalandırmanın olmadığı, sıcaklığı içeride tutan naylon çadırlarda cilt hastalıklarına yakalanıyor.
Evlerine dönüp acı ve korkudan uzak yaşamak isteyen Ebu Haşiş ailesi, sevdiklerinden birçoğunu yaşamdan koparan ve hayatlarını alt üst eden işgal saldırılarının bir an önce sona ermesini umuyor.
İmkansızlıklar Gazzelileri ilkel zamanlara götürdü
Filistinli anne Sümeyye Ebu Haşiş, "Yerinden edilmenin ve savaşın acısını yaşadık. Şimdi de temel yaşam ihtiyaçlarından, yemek pişirmek için elektrik ve tüpten yoksun bir çadırda yaşıyoruz. Kullandığımız her şey ilkel, hatta ayakkabı ve kıyafet bile az bulunuyor." dedi.
Ebu Haşiş, "Gece olunca korkularımız artıyor. Çünkü karanlık her yeri kaplıyor. Biz de ay ışığını veya varsa zayıf bir el feneri kullanıyoruz ki o da çok az aydınlatıyor." ifadesini kullandı.
işgal saldırılarına değinen Ebu Haşiş, "Çocuklar geceleri şiddetli bombardıman sesleri yüzünden uyuyamıyor ve korkudan titriyorlar. Ne kadar çok korktukları yüzlerinden okunuyor." şeklinde konuştu.
AA