İçerisinde bulunduğumuz kavurucu sıcaklarda örtünme emrine uymanın önemi hakkında konuşan Tesettür Seferberliği ve Erdemli Kadınlar Derneği (TESSEP) Diyarbakır İl Koordinatörü Elif Abdülhadioğlu, konuyu farklı boyutlarıyla ele alarak tesettür emrinin hikmetlerinden bahsetti.

Bu zor günlerde Diyarbakır gibi bir yerde kavurucu sıcaklarda tesettürü taşımanın zor bir farziyet olduğunun altını çizen Abdülhadioğlu, bunun Allah'ın bir emri olduğu hatırlatmasında bulunarak örtünme emrinin hikmet boyutunu manevi, toplumsal ve sağlık olmak üzere üç açıdan ele aldı.

Allah'ın tüm semavi dinlerde örtüyü emrettiğini ve hatta ilk emirlerden olduğunu kaydeden Abdülhadioğlu, "Ayeti kerimede, 'Ey Âdem oğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık. Takva elbisesi, işte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın ayetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar. Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı ayıp yerlerini birbirine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları inanmayanların yoldaşları yaptık.' buyuruyor." dedi.

"Muhakkak cehennem ateşi daha sıcaktır"

Elif Abdülhadioğlu

Toplumda maalesef açıklıktan ziyade çıplaklığın olduğuna dikkat çeken Abdülhadioğlu, "Böyle bir zamanda Müslümanların tesettürlerine hakkıyla riayet etmeleri ve bunu üzerlerinde taşımaları büyük bir şeydir. Nitekim ayette 'Allah ve Resulü herhangi bir konuda hüküm verdiklerinde artık mümin bir erkek veya kadın için işlerinde tercih hakları yoktur. Allah’ın ve Resulünün emrine itaat etmeyenler doğru yoldan açıkça sapmışlardır.' buyuruluyor. Yani 'istersem yapar istersem yapmam' hadisesi değildir, bunu farz olarak bilmemiz lazım. Başka bir lüksümüz de yoktur. Zorluğu muhakkak vardır ve nitekim 'bu sıcakta nasıl çarşaf giyiyorsunuz, tesettüre bürünebiliyorsunuz?' soruları yöneltiliyor. Biz de 'Allah'ın yardımı' diyoruz. Allah yardım ediyor ve serinletiyor. Açıklık-saçıklığın sıcağı daha çok yansıttığı bilimsel olarak doğrulanmıştır. Bizlere bu tür soruları yöneltenlere de 'muhakkak cehennem ateşi daha sıcaktır' yanıtını veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Konu toplumsal açıdan ele alındığında İslam dininin kadına büyük bir değer verdiğinin altını çizen Abdülhadioğlu, şunları söyledi:

"Değer verdiğimiz bir eşyayı evimizin en korunaklı yerinde muhafaza ederiz ki herhangi bir zarar gelmesin. Allah-u Teala da toplumsal açıdan bir şey emrettiği zaman bunun muhakkak bir hikmeti vardır. İşte Allah-u Teala; kişinin fitnelere maruz kalmaması, Müslüman kadın olarak tanınması, iffet ve namusunu muhafaza edebilmesi için örtüyü emretmiştir. Nitekim Allah bir şeyi emrettiği zaman ona giden tüm yolları açıp teşvik ettiği gibi yasakladığına da tüm yolları kapatıyor, yasaklıyor. Tesettür de bunlardan biridir. Münkeratın ve fuhşiyatın önünü alabilmek için Allah, önce 'bakışlarınızı indirin' diyor ve sonrasında tesettürü emrediyor."

"Tesettür, insanı dış etkenlerden ve yaşlanma faktörlerinden koruyabiliyor"

Örtünmenin sağlık açısından faydalarına da değinen Abdülhadioğlu, "Sağlık açısından da ele alırsak açık-saçık gezen veya bedeni güneşe maruz kalan kimselerde birçok deri hastalığı meydan gelmiş, hatta cilt kanserine kadar ilerlemiştir. Bunun yanında özellikle kadınlarımızın çokça dikkat ettiği yaşlanma belirtileri ortaya çıkmaktadır. Bilimsel olarak açıklanmıştır ki tesettür, insanı bu tür dış etkenlerden ve yaşlanma faktörlerinden koruyabiliyor. Nitekim namahrem bakışlarda kadına zarar vardır. Yani sadece fitne veya ifsat mevzusu değil, o bakışlar kadının bedenine de zarar veriyor, bu da tespit edilmiştir." şeklinde konuştu.

Abdülhadioğlu, "Kişilerde D vitamini eksikliği olabiliyor. Bu yönde de bilimsel olarak açıklandığı üzere sadece eller ve yüzün bir kısmının güneş görmesi durumunda D vitamini olarak bu bütün vücuda yetiyor. Dolayısıyla tesettür konusunda hiçbir bahanemiz yoktur. Bu kavurucu sıcaklarda her kim tesettürünü muhafaza ediyorsa Rabbim yar ve yardımcısı olsun." diye belirtti. (İLKHA)