Artık, bu millet esastır, postal yalamaz
Cizre Eğitim Bir Sen Başkanı Abdullah Çatı, Eğitimcilerle yaptığı toplantıda, 2010 yılına kadar devletin metaforu, 'Devletin ülkesi ve milletin bölünmez bütünlüğü' diye başlarken, Yeni Türkiye'nin metaforunun ise, 'Milletin, devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' olarak değiştiğine vurgu yaptı.
ŞIRNAK- Cizre Eğitim Bir Sen Başkanlığı, sendikanın okul temsilcileriyle yapılan toplantıda bir araya geldi. Cizre Öğretmen Evi'nde bir araya gelen Eğitim Bir Sen camiası, şimdiye kadar yapılan ve yeniden yapılacak işler için kolları sıvadı.
Cizre Öğretmen Evinde yapılan toplantıda konuşan Cizre Eğitim Bir Sen Başkanı Abdullah Çatı, "2010 yılına kadar devletin metaforu, 'Devletin ülkesi ve milletin bölünmez bütünlüğü' diye başlıyordu. Bu durum bürokratik devlet, vesayetçi devlet, oligarşik devlet, Ergenekoncu, derin, jitemci devlet olduğunda hep sorun oluyordu. 10 yılda bir haddi bildirilen bir millet vardı. Memur-Sen'in 'Toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet' sloganıyla desteklediği 2010 referandumunda yeni bir metafor ortaya çıktı. Yeni Türkiye'nin metaforu 'Milletin, devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' olarak değişti. Artık bu millet esastır. Postal yalayıcılığı devri bitmiştir." görüşlerini dile getirdi.
Türkiye'de ileri demokrasiye doğru yol alınıyor
Konuşmasında davaya hizmet etmenin sorumluluğu büyük olduğunu söyleyen Çatı, "Eğitim Bir Sen sadece bir sendika değildir. Bu yaklaşımla ücret ile emek araçtır, davaya hizmet etmek ise amaçtır. Davaya hizmet etmenin sorumluluğu büyüktür. Ancak büyük sorumluluğun altına girenler ölümsüz olabilirler. Onun için Türkiye'de bugün ileri demokrasiye doğru yol alınıyor. Onlarca yıldır kamuda başörtüsü yasağını uygulayanların eliyle, milletin haddi bildiriliyordu. Eğitim Bir Sen ve Memur Sen'in fiili olarak bu sorunu çözmesi ile şimdi kamuda da, mecliste de başörtüsü özgürdür. Demokratikleşme paketinin elbette eksikleri vardır. Okyanusta yüzerken, susuz çayda boğulduğumuzu gösteren bir pakettir. Erkekler için kravat serbestliği dahi getirmemek eksikliktir. Allah'ın emri olan başörtüsü neden hakim, savcı, askeriye ve emniyet çalışanlarına serbest değil. Bu kurumlarda başörtüsü ile çalışmak isteyen kardeşlerimizin de yanında olacağımızı bir kez daha ifade ediyorum." şeklinde konuştu.
Andımızın kaldırılmasına karşı çıkanlar, okumaya devam etsinler
70 yıldır andımızın zorla okutulduğunu söyleyen Çatı, "Bazı siyasi partiler ve konfederasyonlar, 'Neden andımız yasaklandı' diyorlar. Hayır andımız yasaklanmadı. Andımızın zorla okutulmasına son verildi. Reşit Galip'in başlattığı andımız, 70 yıldır zorla okutuluyordu. Andımız okutulmasına son verildikten sonra bir siyasi partinin lideri okumaya çalıştı ama okuyamadı. Bir sendikanın yöneticisi de okuyamadı. Son olarak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇÇYD) Başkanı andımızı okumaya çalıştı ama o da okuyamadı. Oysa 70 yıldır bunu zorla okutuyorlardı. Ancak bunlara hala öğretememişiz. Gelin bunu çocuklara zorla okutmayalım. Ama ihtiyacı olan yetişkinler okumaya devam etsin. O parti ve sendika yöneticileri partilerine girerken andımızı okumaya devam etsinler. Çıkarken de onuncu yıl marşını okusunlar. Yollarına devam etsinler. Çünkü onlar Cumhuriyetin onuncu yılında kalmışlar. Onlar demokratik Cumhuriyete talip değiller. Onlar cumhursuz Cumhuriyet özlemi içerisindeler. Onun için onlara sesleniyorum; Ezberinizi bozun. Aksi takdirde çağ dışı kalmaya devam edeceksiniz!" dedi.
Mürekkebin akmadığı yerde kan akar
Toplantıda söz alan Cizre Genç Eğitim Bir Sen Başkanı Osman Gökhan Çam yaptığı konuşmada, eğitim camiasına seslenerek, "Sizler yerelde Cizre'de, ilerisinde Türkiye'de, ötesinde ise dünyada karanlığın bağnaz orduları ile mücadele edip, bu orduları yeryüzünden silecek olan neferlersiniz ve yeryüzüne doğacak olan fecrin müsebbibisiniz. Tarih boyunca mürekkebin akmadığı yerlerde kanlar akmıştır. Bundan sonra da mürekkebin akmadığı yerde kanlar akmaya devam edecektir. Lakin bir zamanlar kanların çokça akıtıldığı bu topraklarda, akıttığınız mürekkeplerle sizler, kanların akmasına müsaade etmeyenlersiniz. Muhakkak ki bugün sarsılmaz bir dayanağa sahibiz. Öyle ki dağları yerinden de oynatırcasına, yıllardır süre gelen bozuk düzenleri, darbeleri, baskıları ve de haksızlıkları, yerle yeksan edip, yeniden insan haklarını sözde değil, özde gözeterek, bireysel özgürlüklerin önünü açan aktivistlersiniz." ifadelerini kullandı.
Toplantı, şimdiye kadar yapılan çalışmalar değerlendirilip, yapılacak işler gözden geçirildikten sonra sona erdi. (Abit Dündar - İLKHA)