• DOLAR 32.483
  • EURO 34.863
  • ALTIN 2447.484
  • ...
Bingöl'de vatandaşlara diyabet hastalığı anlatıldı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BİNGÖL-14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle Dörtyol saat kulesi önünde vatandaşlara diyabet hastalığı hakkında bilgi verildi ve vatandaşların kan şekeri ölçümü yapıldı. Hastalıkla mücadele ve bilinçlenmenin önemine vurgu yapıldı. Düzenlenen etkinliğe Halk Sağlığı Müdürü Dr. Vedat Söyiler'de katıldı.

Diyabet hakkında bilgi veren Söyiler " Diyabet (şeker) hastalığı, pankreasın yeteri kadar ya da hiç insülin salgılamaması sonucu ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Kısacası Diyabet kişinin, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glikozu kullanamaması ve kan şekerinin yükselmesidir. Kontrol altına alınmadığı takdirde kalp damar hastalıkları, böbrek hastalıkları, sinir hasarı gibi pek çok hastalığa yol açmaktadır."dedi.

"Dünyada 285 milyonun üzerinde diyabet hastası bulunmaktadır"
Dünyada bu hastalığın ciddi boyutlara geldiğini söyleyen Söyiler Dünya Sağlık Örgütünün tahminlerine göre dünyada 285 milyonun üzerinde diyabet hastası bulunduğuna dikkat çekerek, "Eğer önlem alınamazsa bu rakamın 2030 yılında yaklaşık 450 milyon civarında olacağı öngörülmektedir. Küresel ölçekte gerçekleşen tüm ölümlerin yüzde 5'inden diyabet sorumludur. Diyabetli hastaların yüzde 80'i düşük veya orta gelirli ülkelerde yaşadıkları ve bunların çoğunun orta yaşlı (45-64 yaş) olduğu bilinmektedir. Ayrıca diyabet kaynaklı ölümlerin gelecek 10 yılda yüzde 50 artabileceği düşünülmektedir. Diyabet tüm dünyanın olduğu gibi Ülkemizin de önemli sağlık sorunlarından biridir. Diyabet tanısı konan hasta sayısı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde yaklaşık 6. 5 milyon kişinin diyabetli olduğu, yaklaşık 3.2 milyon kişinin ise diyabetli olduğundan haberi olmadığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra diyabet hastalığının görülme sıklığının obezitenin artışına paralel olarak hızla arttığı ve ülkemizde 20 yaş üzerindeki her yedi kişiden birinin diyabetli olduğu ortaya çıkmıştır."ifadelerine yer verdi.


Diyabetin belirtileri ve türleri hakkında da bilgi veren Söyiler, "Diyabet Tip I ve Tip II olarak ikiye ayrılır. Tip I diyabet, genellikle genç ve çocuk yaşta ortaya çıkar. Bu hastalarda pankreastan insülin yapımı ya çok azalmış veya durmuştur. Bu durumda kanda insülin yoktur. Kan şekeri düzeyini dengelemek için dışarıdan insülin vermek zorunludur. Tip II diyabet; bu hastalarda pankreasta ileri yaşlara kadar normale yakın düzeyde insülin yapımı vardır. Hatta bazen normalden fazla bile insülin yapımı söz konusu olabilir. Ancak insülin yeterli etkiyi sağlayamamaktadır. Şişmanlık ve yanlış beslenme insülinin istenen etkiyi göstermesini engeller ve kan şekeri yükselir. Bu hastaların çoğunluğu 40 yaşın üzerindedirler. Diyabetli kişilerde sıklıkla aşırı susama ve su içme, sık sık idrara çıkma, kilo kaybı, aşırı iştah ve çok yeme, bulanık görme, cilt enfeksiyonları, iri bebek doğumu yapılması, iyileşmeyen yaralar ve halsizlik belirtileri görülebilir. Ailede diyabet öyküsü olması, şişmanlık, hareketsiz yaşam, tansiyon yüksekliği (Hipertansiyon), düzensiz beslenme, kan yağlarının yüksekliği ve aşırı stres, diyabetin oluşmasında önemli etkenlerindendir." Şeklinde kaydetti.


"Diyabet tedavisinde amaç kan şekeri ayarını sağlamak diğer bir ifade ile kan şekeri yükselmelerini ve kan şekeri düşmelerini önlemek olduğunu sözlerine ekleyen Söyiler, "Bu ayarın sağlanması, komplikasyonların gelişimini önlemek veya gelişmiş komplikasyonların seyrini yavaşlatmak için son derece önemlidir. Diyabet tedavisinde öncelikle diyabetlinin eğitimi kadar edinilen bilgilerin günlük yaşama uygulanması ve sürekliliği de önemlidir. Diyabetin tedavisinin temelini beslenmenin dengeli ve doğru yapılması ile sürekli ve düzenli egzersiz oluşturur. Alışkanlıkların değiştirilmesi tedavinin başarısı için önemlidir. Diyet ve egzersizle kontrol altına alınmayan hastalarda diyabet ilaçları ile hastalık kontrol edilmeye çalışılır. Gerekliliğinde insulin tedavisine geçilir. Diyabet (şeker hastalığı) belirtileri görülen vatandaşlarımızın en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak gerekli tedaviye başlanması yaşam kalitesine önemli katkı sağlamaktadır."ifadelerini kaydetti. (M.Salih Gönül İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir