HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Demir'den Mahmud Abbas değerlendirmesi
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın TBMM Genel Kurulunda konuşmasını önemli bulduklarını ve bunun işgal rejimine ve onu destekleyen ülkelere bir mesaj olduğunu söyleyen HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Şahzade Demir, ancak HAMAS liderlerinden Halid Meşal'in davet edilmemesinin bir eksiklik olduğunu belirtti.
TBMM Genel Kurulu, Filistin Konulu Olağanüstü Oturum için Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
Toplantıda Meclis Genel Kurulu'na "Filistin Devlet Başkanı" sıfatıyla hitap eden Mahmud Abbas'ın konuşmasını ve TBMM'ye gelmesini İLKHA'ya değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Abbas'ın TBMM'de konuşmasını iki açıdan ele alınması gerektiğini ifade etti.
Demir, "Bunun yapılmasının tek amacı sadece Amerikan kongresinin ortaya koyduğu tavra bir misilleme, bir karşı koyma değil. Tabii ki bunun dışında bir boyutu olabilir. Söz konusu olan asıl mesele Filistin davasının en yüksek düzeyde Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilmesi, Filistin davasının burada ağırlanması, Filistin davasının gerekçelerinin, mücadelesinin burada anlatılmasıyla bana göre bu anlamda çok önemli bir olay gerçekleşmiş oldu. Türkiye'de belki böyle bir zor süreçte ilk defa böyle bir şey oldu. Bu anlamda çok anlamlı ve değerli bir program ve bir ağırlama oldu." dedi.
"Filistin'de en çok göze çarpan husus katliamlar da soykırımdır ama Filistin davasının en çok ihtiyaç hissettiği husus uluslararası kabuldür"
İslam ülkelerinin özellikle Filistin davasına ve mücadelesine, Aksa Tufanı operasyonuna sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Demir, ayrıca uluslararası destek oluşturarak işgalci rejimin ortaya koyduğu soykırımı mahkum etme noktasında ciddi bir irade ortaya konulmasının önemine işaret etti.
Demir, "Bugün Filistin'de en çok göze çarpan husus katliamlar ve soykırımdır ama Filistin davasının en çok ihtiyaç hissettiği husus uluslararası kabul edilebilirlik, uluslararası temsiliyet ve uluslararası destektir. Türkiye'nin yaptığı bu adım bu anlamda değerlendirilmelidir ve bu anlamda iyi bir çıkış oldu. Biz şahıslara değil; Filistin'den kim geldi, kim gitti noktasından ziyade Filistin davasının Filistin mücadelesinin gerekçelerinin TBMM'de anlatılması, bütün vekillere sunulması ve bununla birlikte israil siyonizminin, israil soykırımının, israil vahşetinin burada açık bir şekilde ifade edilmesini, kınanmasını ve işgalin mahkum edilmesini önemsiyoruz. Bu da yapıldı hem Meclis Başkanı tarafından hem de misafir tarafından." ifadelerine yer verdi.
"Filistin davasının şu anda asıl bedelini ödeyen taraf HAMAS tarafıdır"
Konuşmasının devamında Demir, şunları söyledi:
"Bu açıdan bakılırsa amacını buldu ama bizim kendi bakış açımız ve değerlendirmemiz var. Elbette ki bizi tatmin etmedi. Sebebi de şu; Filistin davasının şu anda asıl bedelini ödeyen taraf HAMAS tarafıdır. Bizim içimizden geçen, gönlümüzün istediği şey ve halkımızın da talebi de o yöndeydi; HAMAS'ın yetkililerinin burada ağırlanması, onların kendi davalarını özellikle Aksa Tufanı'nı anlatmalarıydı. Nitekim bu davetin ilk gerçekleştiği dönemde programda Abbas ile birlikte merhum İsmail Heniyye'nin de burada konuşturulmasıydı ki zaten merhum Heniyye bu daveti kabul etmişti ve gelecekti. Kürsüde konuşur konuşmaz ayrı bir şey ama en azından Meclis'e gelir Şeref Locasından onu ağırlar, onu alkışlardık. Fakat vahşetle, korkakça bir suikastla kendisi katledildi."
"HAMAS yetkililerinden Halid Meşal'in burada olmaması bir eksiklikti"
HÜDA PAR olarak Heniyye suikastının ardından yine HAMAS yetkililerinden birinin Meclis'e davet edilmesi gerektiği yönünde talepte bulunduklarını hatırlatan Demir, "Özellikle şu anda bedel ödeyen, bütün direnişi göğüsleyen, sırtlayan HAMAS yetkililerinin de burada olması arzumuzdu. Halid Meşal'in burada olmasını isterdik ama muhtemelen buna imkan olmadı. Bu bizim eksik gördüğümüz bir taraftı. Fakat öte taraftan elbette ki Filistin davasının Meclis'te ağırlanması siyonizmin mahkum edilmesi, soykırımın açık bir şekilde ifade edilmesi ve defalarca Filistin mücadelesinin bütün parlamenterler ve misafirler tarafından alkışlanması çok anlamlı bir mesele. Anlamlı bulduğumuz için de katıldık ve dinledik. Bu anlamda biz bu olayı çok önemli ve isabetli görüyoruz." diye konuştu.
"Genel anlamda Filistin davasını sahiplendi Mescid-i Aksa'nın özgürlüğünden söz etti"
Mahmud Abbas'ın mesajlarının tam olarak yeterli olmadığını ifade eden Demir, "Ama Filistin'deki farklılıklara odaklanması, Filistin davasını anlatması, israilin vahşetini mahkum etmesi ve Mescid-i Aksa davasından söz etmesi, Filistin'in özgürlüğünden söz etmesi önemli meseleler ve önemli mesajlardır. Ama Sayın Abbas'ın hem HAMAS direniş mücadelesini hem kendi mücadelesini birlikte zikretmesi, bunlarla birlikte sahip çıkması ve özellikle HAMAS mücadelesinin haklılığına ve bunun Amerika ve diğer ülkeler tarafından terör örgütü ifade edilmesinin karşısında net bir şekilde bunu savunup, bunun bir direniş mücadelesi olduğunu, bunun işgallere karşı bir cihat olduğunu söylemesini isterdik. Bunu yapmadı. Ama genel anlamda Filistin davasını sahiplendi, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğünden söz etti. israil vahşetinden söz etti, bunlar da küçümsenecek mesajlar değildi." dedi.
"Filistin davasının sahiplenmesi elbette çok önemli bir olay"
Demir, " Türkiye Büyük Millet Meclisi dünyanın önemli parlamentolarının bir tanesidir ve bu parlamentodan Filistin davasının konuşulması, ağırlanması ve israil vahşetinin ifade edilmesi, Filistin davasının sahiplenmesi elbette çok önemli bir olaydır. Bu anlamda Amerika'ya da siyonizme destek veren diğer bütün ülkelere de çok ciddi bir mesaj verilmiştir." şeklinde konuştu.