Kılıçdaroğlu'ndan altılı masaya: Sözlerini tutmadılar
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı canlı yayında genel başkanlık adaylığına ilişkin açıklamalarda bulundu.
HAMZA DURMAZ- CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı canlı yayında genel başkanlık adaylığına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, "Ben parlamentoya girdiğimde genel başkan olma düşüncem olmadı. O dönemde de delegeler istediği için ben genel başkan oldum. Delegeler derse ki 'Gelmen lazım arkadaş', görev verirlerse o zaman düşünürüm. Genel başkanlık zaten yaptım. Genel başkanlığın sorumluluğu fazladır, hakkını vermek kolay değildir. Genel başkan tartışmalarının dışında kalmak istiyorum. Partinin delegeleri vardır. Parti kendi geleceğini belirleyecektir." ifadelerini kullandı.
Altılı masaya ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, "Özel bir suçlama getirmek istemiyorum. Ama 6 lider beraber yola çıktıysa ve oy birliği ile karar alacağız diye konuştuysak, liderlerin sözlerini tutması gerekiyordu. Ama bu olmadı. Anketler kazanacağımızı söylüyordu. Ama süreç benim de düşünmediğim şekilde ciddi bir sürece uğradı." dedi.
İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyareti ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu,
“Altı lider Türkiye’yi nasıl yöneteceğimiz konusunda bir ortak mutabakat metni üzerinde anlaşmışsak güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte yapılacak Anayasa değişiklikleri konusunda anlaşmışsak masadan kalkma ve tekrar masaya dönme süreci yaşamamalıydık. Sayın Akşener’i daha sonraki süreçte Saray’da görünce doğrusunu isterseniz şaşırmadım… Yaşadığımız bu topraklarda maalesef ihaneti de görebiliyoruz.” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erdoğan’la ‘normalleşme’ görüşmeleri için “31 Mart’ta ben birinci oldum. O yüzden adımı ben attım. Kemal bey hiçbir zaman birinci partinin lideri değildi. Çok istedi ama olmadı. Çok çalıştık ama olmadı. Olsaydı o da benim dediğimi yapardı” demişti.
Kılıçdaroğlu bu açıklama içinse şunları dedi:
“Erdoğan’ın elini sıkma konusundaki düşüncemi İzmir’de dillendirdim. Demokrasiyi savunanlar, otoriter bir yapının mimarıyla tokalaşmak değil, demokrasi için mücadele etmek zorundadırlar.”