Hekimler ve sağlık çalışanları: Zulme engel olmak bu dünyada evlatlarımıza bırakabileceğimiz en büyük mirastır
Hekimler ve sağlık çalışanları, siyonist işgalci azgınların kötülüklerine karşı duruşlarını yenilediklerini ve Gazze'de barışın ve insanca yaşamın tesisi doğrultusunda ellerinden gelen mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.
İşgalci siyonistlerin Gazze'de yaptığı soykırıma karşı Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları tarafından her hafta düzenlenen "Sessiz Yürüyüş" eylemi 39'uncu haftasında da devam etti.
Malatya'da "Hekimler, sağlık çalışanları terör soykırım ve işgale karşı yürüyor" sloganıyla siyonist işgal rejiminin Gazze'de Şeridi'nde 307 gündür yaptığı soykırım tel'in edildi.
Eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünden başlayan yürüyüş, Kernek Karagözlüler Camii önünde son buldu.
Burada kitle adına basın açıklamasını Tıp Fakültesi Öğrencisi İntörn Dr. Ömer Faruk Bekmez okudu.
"Kahraman şehitlerimizin ebedileşen çağrılarıyla meydanlardayız"
Canları ve kanlarıyla vatanlarında kalmanın bedelini ödeyen Gazze'nin izzetli halkına, öldürülmek pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze'nin onurlu hekim ve sağlık çalışanlarına ve zulme sessiz kalmayan, gücü yettiğince zalimin karşısına dikilen vicdanlı insanlara selam göndererek basın açıklamasına başlayan Bekmez, "Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak 'Sessiz Yürüyüş'ümüzün 39'uncu haftasında yeniden Gazze'yi hatırlamak ve hatırlatmak için bir araya geldik. Kahraman şehitlerimizin ebedileşen çağrılarıyla meydanlardayız" dedi.
"307 gündür işgalci siyonistler, kabaran suç dosyalarına yenilerini eklemeye devam etmektedirler"
Gazze topraklarında devam eden soykırım niteliğindeki katliamların üzerinden 307 gün geçtiğini anımsatan Bekmez, "7 Ekim'den bu yana tam 307 gündür ise işgalci İsrail ordusu işbirlikçileri ile kabaran suç dosyalarına yenilerini eklemeye devam etmektedir. Siyonist zalimler 'emzikli bebekten ak saçlıya kadar' nefes alan her canlının katledilmesini kendilerine hak görmektedir. Küresel güçlerin yuvalandığı devletler ise onları alkışlar eşliğinde ülkelerinde ağırlamış, zulme açıktan destek vermiş, insan hakları ve medeniyet iddiaları konusunda ikiyüzlülüklerini bir kez daha ortaya koymuşlardır" diye konuştu.
"Gazze halkı her türlü katliama rağmen davalarından en ufak bir taviz vermediler"
Bekmez, "Buna karşın; sistematik olarak devam eden katliamlara, etnik temizlik politikalarına maruz bırakılan, 360 kilometrelik alanda üzerine yağan tonlarca bombayı ‘bir paratoner misali’ toprağına gömen Gazze halkı; günlerdir devam eden açlığa, kıtlığa, salgın hastalıklara, yardımsız bırakılmaya, her türlü şiddet ve işkencelere, mallarının ve hatta derilerinin ve organlarının çalınmasına rağmen davasından en ufak bir taviz vermeden onurlu ve güçlü direnişine devam etmektedir. Görüldüğü gibi iki taraf vardır; 'Yumurtasını pişirmek için dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen' masum bir kız çocuğuna 355 mermi atan zalimler ve onlara karşı; tevekkül üzere, izzetle yaşam savaşı veren Gazze! Tüm dünyadaki kardeş şehirlerden Gazze’ ye selam olsun!" dedi.
Zulme karşı duran hekimler ve sağlık çalışanları olarak bu azgın topluluğun kötülüklerine karşı duruşlarını yenilemek istediklerini belirten Bekmez, Gazze'de barışın ve insanca yaşamın tesisi doğrultusunda ellerinden gelen mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
"Zulme engel olmak bu dünyada evlatlarımıza bırakabileceğimiz en büyük mirastır"
Gazze'de sağlık personeli, basın mensubu, gönüllü, sivil, kadın, çocuk ayırımı yapmaksızın kıyım yapan terörist ve sapkın topluluğa karşı sadece hekim kimlikleri ile değil; toplumun vicdan sahibi bir ferdi olarak iyilik mücadelelerine devam edeceklerine vurgu yapan Bekmez, son olarak şunları kaydetti:
"Üniversite kampüslerinden meydanlara kadar her yerde Gazze halkına desteğimizi ortaya koyacağız. Zira zulme karşı ve engel olmak bu dünyada evlatlarımıza bırakabileceğimiz en büyük mirastır. Dün olduğu gibi bugün de israil’i kınadığımızı ve her alanda boykot ettiğimizi ilan ediyoruz. Hepinizi aktif boykot hareketine katılmaya davet ediyoruz. Zulme sessiz kalan zulme ortaktır! Ne mutlu sözü dinleyip en güzeline kulak verenlere! Ne mutlu zulme engel olmak için çağrıya koşanlara! Meydanları pehlivansız bırakmayanlara! Biz vicdanımızla, şuurumuzla, duamızla, eylemimizle Gazze’deki kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Dünyadaki tek özgür kara parçası olan Gazze’ye ve onurlu ve hür insanlarına selam olsun... Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!" (İLKHA)