12 yıldır devam eden dava, ikinci kez zaman aşımı riskinde
2002'de ameliyat esnasında anestezi hatası yüzünden bitkisel hayata girdiği iddia edilen ve 7 yıl yaşam mücadelesi veren kızını 2009 yılında kaybeden Muammer Öz, 12 yıl önce açtığı davanın sonuçlanmadan zaman aşımına uğrayacağından endişe ediyor.
KONYA - 2002 yılında Meram SSK Hastanesinde geçirdiği kalça çıkığı ameliyatı sırasında yapılan hatalı anestezi sonucunda bitkisel hayata girdiği iddia edilen ve 7 yıl yaşam mücadelesi verdikten sonra yaşamını yitiren Sevgi Öz'ün babası Muammer Öz, 12 yıl önce açtığı mahkeme sürecini İLKHA'ya anlattı.
12 yıl sürdürdüğü hukuk mücadelesinin ikinci kez zaman aşımına uğramasından endişe duyduğunu belirten Öz, "Benim rahmetli kızım, 2002 yılında D.K.Ç. kalça çıkığı tanısı ile Konya Meram S.S.K Hastanesinde yapılan ameliyat esnasında, anestezi hatası yüzünden bitkisel hayata girdi. 7 yıl yaşam mücadelesi verdikten sonra 2009 yılında vefat etti. Ben Rahmetli kızımın mağduriyetini, katledilen hayatının hakkını, Yargıya başvurarak aramaya çalıştım. Ama hukuk sistemindeki boşluklar ve yazışmaların gecikmesi sonucu, davanın açılmasından 7 yıl 8 ay geçmesi nedeni ile zaman aşımı kararı karşıma çıktı." dedi.
İkinci kez açtığı davanın da zaman aşımına uğramasından endişe duyduğunu söyleyen Öz, "Ben avukatım aracılığı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gittim. Buradan çıkan karar üzerine, yaralamaya sebebiyet vermekten yapılan yargılama ile biten dava, 2009 yılında Ceza Mahkemesinde ölüme sebebiyet vermekten, yeniden görülmeye başlandı. İkinci kez görülen dava maalesef gene 5 yılını doldurmak üzere ve tekrar zaman aşımı kararı çıkmasından endişe etmekteyim." diyerek kaygılarını dile getirdi.
Avrupa İnsan Haklan Mahkemesinin, yaptığı ikinci başvuruyu, Türkiye'de devam etmekte olan ikinci mahkeme sürecini öne sürerek, dava dosyasını geri çevirdiğini belirten Öz, "Tam 12 yıl sürdürdüğüm hukuk mücadelesi bitmek bilmiyor. Bu nasıl yargı bu nasıl hukuk, kanun, düzen... Hani yargı değişecek hızlanacaktı? Ben ve benim gibi yargı mağdurlarının hakkının vebalini kim verecek? Büyük yargıçlar mı, hâkimler mi yoksa devlet mi? Ben Allah'a havale ettim ama bu dünyada da sineye çekmek istemiyorum, bu görülen dava, Ceza davası tazminat ya da menfaat davası değil. Ayağı aksıyor diye iyileşmek için gittiği hastanede anestezi hatası yüzünden hayatı, çocukluğu katledilen, 7 yıl bitkisel cehennem hayatı yaşamış, o minik kalbi fazla dayanamayıp vefat eden, yetmedi otopsi yapılarak mezara param parça konulan benim kızımdı! Tüm bunlara sebep olan suçlular hiçbir ceza almadı. Ben evlat acısını yaşadım. Rabbim düşmanıma vermesin. Yetmedi 12 yıl hukuk mücadelesi verdim ve artık sonuçlandırmaya inancım da kalmadı, dayanacak gücüm takatim kalmadı. Umarım Başbakan, Adalet Bakanı ya da yetkili kim ise, biri okur ya da benim ve ailemin yaşadığı duyguların, binde birini hisseder de, bu çürümüş yargı sistemini değiştirir, caydırıcı cezalar verilir. Umarım başka sevgiler katledilse de suçlular cezasız kalmaz." dedi. (İlyas Yavuz - İLKHA)
12 yıl sürdürdüğü hukuk mücadelesinin ikinci kez zaman aşımına uğramasından endişe duyduğunu belirten Öz, "Benim rahmetli kızım, 2002 yılında D.K.Ç. kalça çıkığı tanısı ile Konya Meram S.S.K Hastanesinde yapılan ameliyat esnasında, anestezi hatası yüzünden bitkisel hayata girdi. 7 yıl yaşam mücadelesi verdikten sonra 2009 yılında vefat etti. Ben Rahmetli kızımın mağduriyetini, katledilen hayatının hakkını, Yargıya başvurarak aramaya çalıştım. Ama hukuk sistemindeki boşluklar ve yazışmaların gecikmesi sonucu, davanın açılmasından 7 yıl 8 ay geçmesi nedeni ile zaman aşımı kararı karşıma çıktı." dedi.
İkinci kez açtığı davanın da zaman aşımına uğramasından endişe duyduğunu söyleyen Öz, "Ben avukatım aracılığı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gittim. Buradan çıkan karar üzerine, yaralamaya sebebiyet vermekten yapılan yargılama ile biten dava, 2009 yılında Ceza Mahkemesinde ölüme sebebiyet vermekten, yeniden görülmeye başlandı. İkinci kez görülen dava maalesef gene 5 yılını doldurmak üzere ve tekrar zaman aşımı kararı çıkmasından endişe etmekteyim." diyerek kaygılarını dile getirdi.
Avrupa İnsan Haklan Mahkemesinin, yaptığı ikinci başvuruyu, Türkiye'de devam etmekte olan ikinci mahkeme sürecini öne sürerek, dava dosyasını geri çevirdiğini belirten Öz, "Tam 12 yıl sürdürdüğüm hukuk mücadelesi bitmek bilmiyor. Bu nasıl yargı bu nasıl hukuk, kanun, düzen... Hani yargı değişecek hızlanacaktı? Ben ve benim gibi yargı mağdurlarının hakkının vebalini kim verecek? Büyük yargıçlar mı, hâkimler mi yoksa devlet mi? Ben Allah'a havale ettim ama bu dünyada da sineye çekmek istemiyorum, bu görülen dava, Ceza davası tazminat ya da menfaat davası değil. Ayağı aksıyor diye iyileşmek için gittiği hastanede anestezi hatası yüzünden hayatı, çocukluğu katledilen, 7 yıl bitkisel cehennem hayatı yaşamış, o minik kalbi fazla dayanamayıp vefat eden, yetmedi otopsi yapılarak mezara param parça konulan benim kızımdı! Tüm bunlara sebep olan suçlular hiçbir ceza almadı. Ben evlat acısını yaşadım. Rabbim düşmanıma vermesin. Yetmedi 12 yıl hukuk mücadelesi verdim ve artık sonuçlandırmaya inancım da kalmadı, dayanacak gücüm takatim kalmadı. Umarım Başbakan, Adalet Bakanı ya da yetkili kim ise, biri okur ya da benim ve ailemin yaşadığı duyguların, binde birini hisseder de, bu çürümüş yargı sistemini değiştirir, caydırıcı cezalar verilir. Umarım başka sevgiler katledilse de suçlular cezasız kalmaz." dedi. (İlyas Yavuz - İLKHA)