İstanbul`da İmam-ı Rabbani Sempozyumu
İmam- Rabbani`nin günümüz insanına tanıtılması amacıyla yırtiçi ve yurtdışından 40 akademisyenin katılımıyla üç gün sürecek bir sempozyum düzenleniyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
17. Yüzyıl`da yaşayan önemli İslam alimlerinden İmam-ı Rabbani, İstanbul`da üç gün sürecek bir sempozyumla anılıyor.
15 Aralık Cuma günü 14.00`da Haliç Kongre Merkezi`nde açılışı yapılacak sempozyum, 16 - 17 Kasım tarihlerinde Üsküdar Bağlarbaşı Kongre Merkezi`nde devam edecek.
15 Aralık Cuma günü 14.00`da Haliç Kongre Merkezi`nde açılışı yapılacak sempozyum, 16 - 17 Kasım tarihlerinde Üsküdar Bağlarbaşı Kongre Merkezi`nde devam edecek.
Aziz Mahmud Hüdâyî Vakfı İstanbul Tasavvuf Araştırmaları Merkezi (İSTAM)`nin koordinatörlüğünde, Üsküdar Belediyesi ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi`nin katkılarıyla düzenlenen sempozyumda yurt içi ve yurt dışından 40`a yakın akademisyen, İmam-ı Rabbani`nin düşünce dünyasının günümüz insanına ilmi bir üslupla aktarılması için tebliğler sunacak.
Asıl adı Ahmed Sirhindi olan İmam-ı Rabbani bir taraftan İslâmiyet`in Kur`ân ve sünnet çizgisinde yorumlanması ve toplumun hurâfelerden arındırılması için mücâdele etmiş, bir taraftan da tasavvuf yolunun tecrübelerine erişip edindiği bilgileri dostları ile paylaşmıştı. Yaşadığı dönemde özellikle Hindistan`da müslümanların din ve tasavvuf anlayışını düzene koymak için mücâdele etmiş, tekke ile medreseyi, sûfîlerle âlimleri uzlaştırmak için gayret sarfetmişti.
Dönemindeki yöneticilerin İslâm`a aykırı uygulamalarına sessiz kalmayan İmâm-ı Rabbânî hapsedilmeyi göze almış ancak ilkelerinden ve mücâdelesinden vazgeçmemişti. Sonunda çabaları ve mücâdelesi sonuç vermiş, müslümanların din ve tasavvuf anlayışında önemli bir canlanma ve yenilenme meydana gelmiştir. Bu yönleriyle o, toplumun din ve tasavvuf anlayışını yenileyen (müceddid) bir rehber olarak telakkî edilmiş ve kendisine "Müceddid-i Elf-i Sânî" (hicrî ikinci bin yılın yenileyicisi) lakabı verilmiştir.
Etkinlik programı ve katılımcıların listesi sempozyumun internet sitesinde görülebilir.
Bu haberler de ilginizi çekebilir
-
Bilecik’te, Osmanlı’nın uç beyi İsa Sofi adına inşa edilen türbede keşfedilen şamanik çizimlerin Osman bey zamanında yapıldığı, dolayısıyla İlk Osmanlıların şaman dinini terk etmemiş oldukları iddia ediliyordu. Son çalışmalar bu çizimlerin türbeye 18. veya 19. yüzyıla işlendiğini gösterdi. Yani daha net bir tabirle, bu çizimler türbeye 1750 ile 1944 tarihleri arasında bir zamanda işlendiği kesinleşti. Yani İlk Osmanlılarla bu çizimlerin hiç alakası yok.
-
Arkeologlar Fransa’nın Dijon kenti yakınlarındaki Marliens’te “benzeri görülmemiş” olarak tanımladıkları eski bir anıtı ortaya çıkardı.
