Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden 'ücret iyileştirme' talebi
Millî Eğitim Bakanlığınca (MEB), özel eğitim okulları ile rehabilitasyon merkezlerinde engellilere verilen destek eğitiminin bütçeden verilen desteğin enflasyonla artan hayat pahalılığı karşısında eridiğini belirten sektör temsilcileri, yetkililerden bu konuda bir çalışma bekliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB bağlı 3 bin 277 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi bulunuyor. Bu yıl 8 saat bireysel eğitim için ödenen ücret 4 bin 692 lira, 4 saat grup eğitimi için ödenen ücret ise 1314 lira olarak belirlendi.
Sene başında yapılan ücretlendirmenin enflasyon karşısında eridiğini belirten sektör temsilcileri, özel eğitim ve rehabilitasyonun iyileştirilmesi için yetkililere ücret iyileştirmesi talebinde bulunuyor.
Eğitimci Abidin Gökhan, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.
“Bir yerin nitelikli iş yapabilmesinin temel faktörü ekonomik olarak rahat hareket edebilmesidir”
Özel eğitime ihtiyacı olan çocukların haftada sekiz saat ders aldıkları eğitim kurumlarına Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi denildiğini ifade eden Gökhan, “Biz destek eğitimiyiz; temel eğitim değiliz. Herhangi bir okula giden, evde olan ve bir desteğe ihtiyacı olan birinin yaşıtlarından geriye kalan kişileri kendi yaşıtlarına yetiştirme, bu açığı kapatma yeri olarak değerlendirebiliriz. Destek eğitim programıyız. Tabii ki her şeyde olduğu gibi bir yerin nitelikli iş yapabilmesinin temel faktörü ekonomik olarak rahat hareket edebilmesidir. Bir yerde eğer ekonomik olarak rahat hareket etme lüksünüz yoksa oranın çok fazla kalite üretme şansı yoktur.” dedi.
“Özel eğitimde şu an dünyanın birçok ülkesiyle yarışabiliyoruz”
Özel eğitim konusunda destek verildiği takdirde Türkiye’nin bütün dünyaya örnek olabileceğini savunan Gökhan, “Normal eğitimde dünyanın gerisindeyiz ama özel eğitimde şu an dünyanın birçok ülkesiyle yarışabiliyoruz. Eğer gerekli destekler verilirse, destekler arttırılırsa inanıyorum ki Türkiye’de potansiyel var. Dünyanın birçoğuna örnek olabilecek, özel eğitim çocukların rol model olabilecek diğer ülkelere örneklik teşkil edebilecek altyapı fazlasıyla var. Ama dediğim gibi bunların olabilmesi için elbette ki kişinin ay sonunu nasıl getirebilirim kaygısını ortadan kaldırması lazım.” şeklinde konuştu.
“Bir toplumun gelişmişliği engellilerine ve yaşlılarına ne kadar sahip çıktığıyla orantılıdır”
Türkiye'de ortalama 3 bin 500 özel eğitim kurumu olduğunu dile getiren Gökhan, “Öğrenci sayısı 250’nin altında olan kurumlar ay sonunu nasıl getirebilirim kaygısı taşıyor. Böyle olan kişi de bu sefer proje üretmede zayıf kalıyor. Böyle olan kişi ay sonunu nasıl geçirebilirim diyen kişiyle eğitimi bu sefer düşünmede ikinci planda kalıyor. Onun için devlet bu nokta buna nasıl çözüm bulabilirim derdini dert edinmeli çünkü devletin ciddi anlamda yükünü alıyoruz. Şu an en büyük problem; ileride birçok kurumun belki kapanmasına sebep olacak kira artışlarıdır. Devlet, elinin taşın altına koymalı. Bu kadar değerli bir sektörü, özel gereksinimli çocuklara hizmet eden bir sektör çünkü bir toplumun gelişmişliği engellilerine ve yaşlılarına ne kadar sahip çıktığıyla orantılıdır. Bu noktada bizim devletimiz de oturup onu düşünecek; ben yaşlılarıma ve engellilerimin hayat koşullarına ne kadar iyileştiriyorum. Bunların koşullarının ne kadar zenginleştirirsek ne kadar rahatlatabilirsek bu Allah'ın izniyle bizim toplumsal gelişmişliğimizi gösterir. Bu noktada devletten ciddi destekler bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)