• DOLAR 34.599
  • EURO 36.723
  • ALTIN 2903.738
  • ...
Hicret, hak ile batılı ayıran en büyük ayraçtır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
BİTLİS - Bitlis İl Müftülüğünün organize ettiği ve Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Akpınar`ın katıldığı hicret konulu konferans verildi. Konferansta hicretin hak ile batılı birbirinde ayıran en büyük ayıraç olduğu vurgusu yapıldı.
 
Bitlis İl Kültür Merkezinin konferans salonunda yapılan program, Kızılmescit Cami İmam Hatibi Sedat Kaya`nın Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını İl Müftüsü Abdülkerim Akbaba yaptı.
 
Konferansa konuşmacı olarak katılan Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Akpınar, peygamberlerin ümmetleri için yaşadıklarını belirterek, "İlk insan ve peygamber olan Hz. Âdem`den Hz. Muhammed`e (sav) kadar tüm peygamberler kendi ümmetlerinin kurtuluşu için mücadele etmiştir. Peygamberler bizim için büyük örnek teşkil etmektedirler.
 
Bu peygamberler hayatta karşılaştıkları zorlukları aşmak ve Allah`ın dinini daha iyi yaşanılabilir kılmak için bulundukları diyarlardan başka yerlere hicret etmişlerdir. Hicret, Hz. Adem`in cennetten dünyaya gelmesi ile başlayıp bütün peygamberlerin ve davet adamlarının hayatlarında görülen bir ibadettir." dedi.
 
Çok kapsamlı bir tanıma sahip olan hicretin, pes etmek, yılmak ve kaçış olmadığını vurgulayan Akpınar, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çarelerin tükendiği anda yeni çareler bulmak, arayışların içine girmek için yola çıkmaktır. Allah`ın dinini yaşanmaz hale getirenlere karşı eğilmeden yılmadan pes etmeden daha iyi ve güzel yaşanılabilir yerleri keşfetmek, yeni alternatifleri oluşturabilmektir.
 
Hicret, terk edilen yerleri ve yurtları asla gözden çıkarmak değildir. Nitekim Müslümanlar gözyaşlarıyla terk ettikleri baba yurtları olan Mekke`ye kısa bir süre sonra 10 bin kişilik bir İslam ordusuyla yeniden fethettiler."
 
Hicret, sadece İslam`ın insanların vicdanın da olamadığına dikkat çeken Akpınar, " Hicret, sadece İslam`ın insanların vicdanında yaşayan, insanı inşa eden bir din değil, sadece ailenin evinde yaşadığı bir din değil, bu dinin sosyal alanını siyasal alanın olduğu bilincinde. O dini toplumsal olarak, cemiyet olarak, cemaat olarak yaşamanın adıdır.
 
Hicretin haramlardan kaçmanın adı olduğunu belirten Akpınar, "Hicret, aynı şekilde bireylerin ve fertlerin Allah`ın yasak kıldığı ve çirkef gördüğü tüm kötülüklerden kendini beri kılmaktır. Haramlardan kaçmanın bir adıdır hicret. Bunu için hicret tarihi bir olayla sınırlı kalmamalıdır. Nitekim Allah Resulü İslam`ın daha iyi yaşanılabilmesi için taife hicret etmiş, ashabını Habeşistan`a hicret ettirmiştir. Yeryüzünün kaldıramadığı tahammül edemediği peygamber Miraç olayıyla gökyüzüne hicret etmiştir.
 
Allah muhakkak ki, kendi dinine ve davasına sahip çıkan müminleri asla yardımsız ve kimsesiz bırakmayacaktır. Tıpkı Mekke`nin sahip çıkmadığı Allah resullüne Medine halkı sahip çıkmıştır. Nasıl ki, Kur`an`ın inişiyle Mekke şehri Mekke`yi mükkerrem olmuşsa, Allah Resulünün hicretiyle Yesrip şehri de Medine-i Münevvere olmuştur." şeklinde konuştu.
Hz. Peygamberin hayatından verilen kesitlerle devam eden program, İl Müftüsü Abdülkerim Akbaba tarafından Prof. Dr. Ali Akpınar`a plaket takdim edilmesiyle son buldu.
 
(Şükrü Tontaş - İLKHA)
 
 
 
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir