BURSA - Aktif tedavide taşların yaklaşık yüzde 85'inin ESWL (kırma) ile tedavi edilebildiğini belirten Dr. Ethem Ruhi Göre, şunları kaydetti: "Üreter taşları ve 2 cm ye kadar olan böbrek taşlarında ilk tedavi seçeneği olarak Eswl (taş kırma) öneriliyor. Yöntem vücut dışından farklı frekanstaki şok dalgaları ile taşları kırma olarak da tanımlanıyor. Vücut dışından gönderilen şok dalgalar taşa çarparak kırılmasını sağlıyor.

Açık cerrahi dokulara zarar verebiliyorken bu yöntem dokuların zarar görmesini engelliyor. ESWL yöntemi cerrahi müdahaleye gerek kalmadan taşın kırılmasını ve küçük parçalara dönüştürdüğü için de idrarla atılmasını sağlıyor."

Türkiye'de, taş hastalıkları en çok böbreklerde görülüyor. Taşların büyümesi ve tedavi edilmemesi halinde ise organ kaybına varan sonuçlar doğuyor. Ülke genelinde yaklaşık on milyon böbrek taşı hastasının bulunduğunu kaydeden Üroloji hekimi Dr. Göre, tedavinin ihmal edilmesi sonucu birçok taş hastasının böbrek fonksiyonlarını yitirdiğini ve diyalize mahkûm olduğunu belirtti.

Böbrek taşlarının oluşum süreciyle ilgili bilgi veren Dr. Göre, "Böbrekten atılan minerallerin oluşturduğu kristallerin birbirine yapışık büyümesiyle oluşuyor. Metabolik ve çevresel nedenlerle böbrek taşlarının nüks etme oranı yükselebiliyor." dedi.

Böbrek taşlarının bazı hastalarda çok şiddetli ağrılar şeklinde kendini gösterirken bazı hastalarda hiç ağrı görülmeyebildiğini kaydeden Dr. Göre, "Ağrının şiddeti böbrek taşının idrar akımının ne kadar engellediğine bağlı. Genellikle mide bulantısı, yanma hissi, idrarda kan ve sürekli tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu görülüyor." diye konuştu.
Taş kırma tedavisini takiben oluşabilecek problemleri azaltmak amacıyla önerilen ilaçların düzenli olarak alınması gerektiğini belirten Ürolog Göre, mümkün olduğunca hareketli olunmasının taşların kısa sürede dökülmesi açısından faydalı olacağını kaydetti.(Zeki Aras-İLKHA)