• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Bingöllü STK'lar karma öğrenci evlerine müsaade edilmemesini istedi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BİNGÖL- Peygamber Sevdalıları Bingöl Bölge Koordinatörlüğüne üye dernekler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öğrenci evlerinde kız ve erkeklerin birlikte kalmasına müsaade edilmeyeceği yönündeki açıklamalarına destek verdi.

"Devlet yurtlarında kız ve erkek öğrencilerin karışık kalmasına müsaade etmedik. Yurtların tümüyle ayrıştırılması konusunda çalışmaları sürdürüyoruz ve bunu yüzde 70 oranında gerçekleştirdik" diyen ve öğrenci evlerinde de bu konuda halktan gelen şikâyetleri değerlendireceklerini ve gerekeni yapacaklarını söyleyen Erdoğan'a yazılı bir açıklama ile destek veren Bingöl'deki İslami STK'lar, bu konuda atılacak adımları "geç bile kalınmış" şeklinde değerlendirdi.

Peygamber Sevdalıları Bingöl Koordinatörlüğü adına yapılan açıklamada, "Son günlerde Türkiye kamuoyunda tartışılan ve Erdoğan'ın 'Gereken yapılacaktır.' sözleriyle gündeme oturan öğrencilerin kızlı erkekli aynı evlerde kalmaları hususunu Müslüman bir toplumda tartışmak bile abes iken gördüğümüz lüzum üzerine bir açıklama yapmak gereğini duyduk. Zira bu durum İslam tarafından men edilmiştir. Bizler ise tartışmaya İslami perspektiften bakmaktayız. Söz konusu fısk u fücur olduğunda 'Demokratik bir sistemde kişilerin tercihlerine dokunulamaz. İsteyen istediğiyle beraber kalır' safsatalarıyla gazete köşelerini ve ekranları kirletenler, 28 Şubat sürecinde öğrenci evlerinde namaz kılan gençleri cemaatlerle özdeşleştirerek cemaatleri de eli kanlı canavarlar olarak lanse etmiş, başörtülü öğrencilerin okuma haklarını ellerinden alanlara aynı gazete köşelerinden ve ekranlardan alkış tutmuşlardı. Buradan anlıyoruz ki, bu tartışmalara "sınırsız özgürlük" yaklaşımıyla müdahil olanların amacı, inandıkları sınırsız bir özgürlük değil, ahlaksızlık tohumlarının bu halkın toprağına ekilmesidir." denildi.

Fertlerin olduğu gibi toplulukların ve toplumların da mahremiyetleri vardır
"Yine bir takım çevreler, öğrencilerin karma bir şekilde evlerde kalmalarının doğru olmamakla beraber bir suç da olmadığını dolayısıyla devlet eliyle müdahale edilemeyeceği iddiasını dile getirmektedir." denilen açıklamada "Bu kişiler şunu unutmaktadır. Fertlerin olduğu gibi toplulukların ve toplumların da mahremiyetleri vardır. Bu mahremiyet evlerden apartmanlara, apartmanlardan sokaklara, mahallelere ve şehirlere uzayarak yayılır. Dolayısıyla evimizin mahremiyetini korumak nasıl bir hak ise her vatandaşın oturduğu apartmanın, sokağın, mahallenin mahremiyetini korumak gibi bir hakkı vardır. Buna rağmen kızlı erkekli karışık ve her türlü zanna açık bir şekilde evlerde kalmaları, apartmanların, sokakların, mahallelerin mahremiyetlerini ihlal etmektedir. Buna rağmen bunun bir suç olmadığını iddia edenlere mahremiyetin ne olduğunu öğrenmelerini tavsiye ederiz."ifadelerine yer verildi.

Çünkü maneviyat ve ahlak bir toplum için güvenlikten önce gelir
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Bizler Bingöl'de, Bingöl halkına hizmeti önceleyen İslami STK'lar olarak bazıları gibi konuya güvenlik açısından öte, kızlı erkekli karma evlere ve yurtlara karşı oluşumuzun, tasvip etmememizin asıl gerekçesi bu toplumun maneviyatı ve ahlaki değerleridir. Çünkü maneviyat ve ahlak bir toplum için güvenlikten önce gelir. Maneviyatın ve ahlakın yıkıldığı bir toplumda güvenlikten bahsedilemez. Yaşadığımız toplumu göz önünde bulundurarak hiçbir anne ve babanın kendi kızlarının yabancı bir şehirde yabancı erkeklerle aynı evde yaşamasına, hatta gezip dolaşmasına tahammül edemeyeceğini bildiğimiz gibi, yine hiçbir anne ve babanın kendi erkek çocuklarının başkalarının kızlarıyla bu şekilde tutum içerisine girmesine asla rıza göstermeyeceğine inanıyoruz. Bundandır ki, hassasiyet sahibi herkesi kendi oğlu ve kızı, bacısı ve kardeşi üzerinde yoğunlaşan bir yaklaşımla empati kurmaya davet ediyoruz."
Müslüman halkımız onların kirli yüzünü bilmektedir.

PKK/BDP çevresinin Müslüman halka yönelik saldırılarına tepki gösterilen açıklamada: "Ayrıca; son birkaç yılda artan ve özellikle seçim sathına girilen bu zaman diliminde " Mersin'den, Diyarbakır'a; Cizre'den Batman'a" yayılarak ivme kazanan PKK, BDP, KCK, YDH-G endeksli saldırıları, tehditleri, dezenforme amaçlı haberleri büyük bir basiretsizlik olarak görüyoruz. Bu tarzdaki saldırgan tutumların arkasında aslında HÜDA Par ve sivil toplum kuruluşlarından ziyade İslam'ın kendisinin hedef olduğunu ve hazımsızlığın halkın İslam'a teveccühü dolayısıyla ortaya çıktığını biliyoruz. Karanlık mahfillerde karanlık hesaplar üzerinden insanımızı şeytanî karanlığa davet edenleri İslam'ın aydınlığına davet ediyoruz; eğer bu davete rağmen iftira, saldırı, karalama esaslı işlerinden nemalanmaya devam edeceklerse bilsinler ki, Müslüman halkımız onların kirli yüzünü bilmektedir ve nura olan kinleri onları kendi elleriyle yok edecektir."denildi.(M.Salih Gönül İLKHA)












Bu haberler de ilginizi çekebilir