• DOLAR 33.999
  • EURO 37.816
  • ALTIN 2753.175
  • ...

Helal sertifikalanma, Müslüman tüketici için kabul edilebilir gıdanın ve tüketilebilir ürünün üretilmesi için gereklidir. Bu husus dünyadaki 2 milyar 100 milyon Müslümanı ve helal ürün yemeyi tercih eden diğer milyonlarca insanı kapsamaktadır.

Dünya Helal Birliği Başkan Ahmet Gelir, konuyla ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Gelir, helal ürün ve hizmet belgelendirmesi çalışmaları Müslümanların kullandığı ürün ve hizmetlerinin tercihine yardımcı olmak için olduğunu söyledi.

Helal, dünya Müslümanlarının yediği, içtiği, kullandığı eşya, ürün ve hizmetlerin Allah tarafından yasaklanmayan şekilde kullanılması anlamına geldiğini söyleyen Gelir, "Helal Allah'ın serbest bıraktığı şeydir. Günümüzde helal ürün ve hizmet demek, tarlada ürettiğimizi biz evde tüketirdik. Ama şimdi artık tarla var ama arada bir fabrika var. Fabrikada üretim proses ve formüller var. Kimyasal ürünler, boyar malzemeler, renklendiriciler, tatlandırıcılar, kıvam arttırıcılar. Bir yığın katkı maddeleri var. Bunları bir Müslüman'ın her birini tek tek tanıması bilmesi, ona göre tercih etmesi mümkün değildir." dedi. 

"Müslümanlarının helal konusunda hassasiyetlerinin yükseldiğine şahit oluyoruz"

Helal ürün ve hizmet belgelendirmesi çalışmaları Müslüman'ın kullandığı ürün ve hizmetlerinin tercihine yardımcı olmak için olduğunu belirten Gelir, " Ürünün üzerinde helal belgesi var ise bunu logosuyla gösteriyor ise bu ürünün helal belgelendirmesinin yapıldığı, denetlendiği farklı göz tarafından incelendiği anlamına gelir.  Üzerinde helal belgesi, logosu olmayan ürünler haram anlamına asla gelmez. Helal belgelendirme yapılmadan önce bu müminler, bu insanlar haram yiyor değillerdi. Sadece ürünlerinin helalliğini tescil eden bir kurum tarafından denetlendiğini gösterir. Başladığımız noktadan beri dünya Müslümanlarının helal konusunda hassasiyetlerinin yükseldiğine şahit oluyoruz." şeklinde konuştu.

"57 İslam ülkesinin içinde üretilen ürün ve hizmetlerinin standardını çalışmak durumundadır"

Gelir, "2010 yılından önce dünyada standartları üreten İngiltere, Fransa, Almanya, Amerika israil idi. 2010 yılında İslam ülkeleri standartlar ve meteoroloji enstitüsü oluştu. Bu kurumun merkezi İstanbul'dadır. 57 İslam ülkesinin içinde üretilen ürün ve hizmetlerinin standardını çalışmak durumundadır ve ilk yaptığı iş, 2010 yılında helal, genel standardını yayınlamak oldu. Hemen arkasından kozmetiği yayınladı. Sonra diğer alanlarda, belgelendirme kuruluşlarının standardını da çıkardı." diye belirtti. 

"Boykot helal tercihini bir adım yukarıya aldı"

Boykottun Müslümanları helal gıda tercihlerine yönelttiğini söyleyen gelir sözlerini şöyle sürdürdü:

"Boykot ilgili bu konuyu çalışan arkadaşlarımız, bizim direkt alanımız değil ama Müslüman olarak hassas olduğumuz bir mevzu.  Bu yönde çalışan kuruluşlar boykot yapılması gereken yeri ifade ederken karşısında da tercihen şu da var demek suretiyle Müslümanların tercihlerine yardımcı olmaya çalışıyorlar. Bu helal tercihini bir adım yukarıya aldı." diye konuştu. (İLKHA)