Yazısına KCK`nin AK Parti`ye yönelttiği ithamlara dikkat çekerek başlayan Star yazarı, "KCK çözüm sürecinde taraflardan biri AK Parti hükümeti değilmiş gibi hatta ortada bir çözüm süreci yokmuş gibi AK Parti’ye karşı ağır ithamlarda bulunuyor. Neyse ki Hükümet KCK’nın aklına uymuyor; çözüm sürecine, her ferdiyle Türkiye’nin geleceğini inşa edecek bir proje olarak bakıyor." diye yazdı.

PKK çevresinin HÜDA PAR`a karşı tutumu mahalle kabadayılığına benzeten Gökçe, şöyle devam etti: "KCK son açıklamasıyla AK Parti ile Huda Par’ı ortak bir senaryonun parçası gibi göstermeye çalışıyor.  Açıklamanın sebebi yakın zamanda Batman’da BDP’li bir gencin bir düğün sırasında öldürülmesi. KCK ve BDP’lilere göre gencin ölümünün arkasında Huda Par var, dolayısıyla AK Parti var.

BDP Eş Başkanı Gülten Kışanak “Bu kardeşimizin kanı Huda Par’a sıçramıştır” dedikten kısa süre sonra KCK “İslam maskeli bu kontralar AKP hükümeti ve yeşil Ergenekon tarafından Kürt Özgürlük Hareketi’ne saldırtılmaktadır” açıklamasını yaptı.

Huda Par ise saldırıyı asla kabul etmiyor, “bizim gençlerimizden biri yapmış olsa, bunu ilk telin eden biz oluruz” diyor. Bu tavır Hizbullah’ı Huda Par adı altında partileşmeye iten sebeplerin de başında geliyor."

Ergenekon Medyasının PKK ve Kartel medyasının Hizbullah Cemaati hakkında oluşturduğu kötü imajın etkisinde kalan Gökçe, HÜDA PAR`ın "Hizbullah`ın karanlık geçmişinin yarattığı imajdan kurtulmak ve siyasal bir mücadele zemininde varlık göstermek istiyor." şeklinde bir yorumda bulunduğu yazında, şunları kaydetti: "...(HÜDA PAR) bunun için de şiddetten itinayla uzak duruyor. Uzun zamandır BDP ve PKK üzerinden kendilerine yönelik yürütülen saldırıları ise görmezden geliyor, alttan alıyor. Legal zeminde siyaset yapmak prensibinden ayrılmayarak PKK’nın Kürt halkı üzerindeki egemen söylemini kırmaya çalışıyor.

PKK-KCK-BDP çizgisinin mahalle hakimiyeti üzerine kurulmuş egemenlik söylemini kabul etmediğini de açıkça gösteriyor, BDP’nin “burası benim mahallem, buraya gelip bayrak asamazsın, propagandanı yapamazsın” tavrı karşısında geri adım atmıyor. Sen varsan ben de varım diyor. Bu mücadele genelde sokak kavgası şeklinde tezahür ediyor.

PKK-Hizbullah geçmişi

PKK’nın bu süreçte elini kolunu bağlayan, Kürt halkının çözüm sürecine inancı. Huda Par üzerinden tedavüle sokulan bu yeni dil, sokağın aklını karıştırmaya dönük bir girişim aynı zamanda.

Çünkü çözüm süreci, çok iyi bildikleri ve bugüne kadar kullanageldikleri yöntemleri kullanmalarına mani oluyor.Ayrıca Huda Par’ın sandıkta olmasa da sokakta güçlerini kırabilecek olan bir parti olduğunu düşünüyorlar ve bunun için de Hizbullah ve devlerin karanlık tarihine referans vererek halk nazarında Huda Par’ı itibarsızlaştırma çalışıyorlar.

Ayrıca Huda Par’ın faaliyetlerinin sandıkta AK Parti’ye yarayacağını düşünüyorlar.

Seçimler yaklaştıkta gerginlik ve benzeri olaylar daha da artacak. PKK silahlı kuvvetlerle çatışmak suretiyle diri tuttuğu düşman retoriğini Huda Par üzerinde gerçekleştirmeye çalışacak.

Kürt siyasetinde kendinden başka aktöre tahammülü olmayan, bir alanda Kürtler adına konuşma ve şiddet kullanma tekelinin kendinde olduğunu vehmeden PKK siyasi ve silahlı gücü, Kürtleri kendine göre tasnif ediyor.

Huda Par ile girdiği mücadele böyle bir arka plan taşıyor.

Devlet’in Batman’daki hadiseyi bir an evvel aydınlatması, bundan sonra olabilecek provokatif gelişmelerin önüne geçilmesi adına da çok önemlidir." (Hürseda Haber)