20 yıldır su arıtma cihazları işiyle uğraşan, aynı zamanda bu sektörde firma sahibi olan Yasir Karaynir, su arıtma cihazlarında dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.

Arıtma cihazlarının şebekeden aldığı suyu temizlediğini söyleyen Karaynir, ''Yalnız bunların belli periyotlarda filitrelerinin değişmesi gerekiyor. Su arıtma cihazlarında bulunan filtrelerin, kullanıma bağlı olarak ve suyun kirliliğine göre 6 ila 9 ayda bir değişmesi gerekiyor. Filtreler değişmediğinde suda bakteri oluşur ve insan sağlığına zararlı etkileri olur. Suyun kullanımına göre ve kirliliğine göre muhakkak belli aralıklarla filtrelerin kontrol edilmesi gerekiyor. Bizler müşterilerimizi 6 ayda bir arayıp filtrelerini değiştirmesi gerektiği konusunda uyarıyoruz.'' şeklinde konuştu.

Arıtma cihazlarında 3 çeşit filtre olduğunu söyleyen Karaynir, ''Birinci filtre, sediment filtre. Bu, suyun tortusunu, çamurunu ve hava pisliğini alıyor. İkinci filtre, aktif karbon dediğimiz gravür karbon filtre. Bu da suyun içinde oluşan gazları, kokuları bertaraf ediyor. Üçüncü filtre, blok karbon filtredir. Bu da karbonun sıkıştırılmış halidir. Suyun içinde ikinci filtreden kaçan mikropları ve bakterileri üçüncü filtre tutuyor. İlk üç aşamadan sonra su ana filtreye gelir. Membran filtre, arıtma cihazında suyu ikiye ayıran ana filtredir. Membran filtre, kirli suyu dışarı atıp, temiz suyu toz karbondan son bir aşamadan geçirerek normal kullanımımıza sunar.'' dedi.

''İçtiğimiz suyu eğer arıtmasızsak, böbreklerimize zarar verir''

Suyun ilk halinin yağmur olarak saf şekilde yağdığını söyleyen Karaynir, ''Su, dağdan ve ovadan gelerek dağdaki taşı minerale çeviriyor ve mineralini buradan kazandırıyor. Arıtma cihazları da suyu komple ayrıştırıyor. Bütün kirlerden suyu arındırıyor. Filtreler suyun çamurunu, tortusunu ve mikrobiyolojik bütün pisliklerini kendi içinde tutuyor. Filitrelere dikkat edilmediğinde ise hem arıtmanın içerisindeki pisliği ve hem de temizlenmemiş şebeke suyunu beraber içerisiniz. Bu da insan sağlığını olumsuz etkiler. İçtiğimiz suyu eğer arıtmasızsak ve bu işlemi de böbreklere bırakırsak, bir süre sonra böbrekler iflas eder. Binlerce insan diyaliz makinelerinde sıra bekliyor.'' ifadelerini kullandı.

''Doğru firma, doğru arıtma tercih edilmeli''

Filtrelerin, böbreklerin işlevini kolaylaştırdığını söyleyen Karaynir, ''Arıtma cihazları kullanırken doğru filtre kullanılması gerekiyor. Antrasit içinde bulunan filtre kullanıldığı zaman arıtım işlemi gerçekleşmez. Kullanıcı, kendisi filtre değişimi yapmak istediğinde bağlantıları yanlış yapabiliyor. Valflerdeki bozukluk tespit edilmediğinde, yeni filtreler iki ayda hepsi tekrar bozulabiliyor. Filtrenin teknik servis tarafından değiştirilmesi gerekiyor. Doğru firma ve doğru arıtma tercih edilmeli. Paradan tasarruf edelim derken yanlış filtre tercihi ve bilirkişi tarafından değiştirilmediğinde daha pahalıya mal olabiliyor. Kullanıcı kendisi filtreyi bizden alıp kendisi değiştirmek istiyor. Kendisi değiştirmeye çalıştığı zaman yaptıktan sonra gidip ölçüm yaptığımızda çeşme suyundan farksız bir su kullanıyor. Çeşme suyunu arıtılmamış şekilde kullanıyor. Bu yüzden, filitrelerin teknik servis tarafından değiştirilmesine dikkat edilmeli.'' şeklinde konuştu. (İLKHA)