• DOLAR 34.632
  • EURO 36.477
  • ALTIN 2924.155
  • ...
Prof. Dr. Sur: Birçok yaşlı ölümünü tetikleyen faktörlerin başında sıcak çarpmaları geliyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Son günlerde sıcaklıkların artmasıyla birlikte sıcak çarpması belirtileri yeniden gündeme geldi. Sıcak çarpması, aşırı sıcağa maruz kalma nedeniyle vücut ısısının tehlikeli seviyelere yükselmesi durumudur.

Sıcak çarpması beyin, kalp, böbrekler ve kaslara hızla zarar vererek, hatta beyin kanamasına yol açarak hayati riske neden olabiliyor. Sıcaklık çarpması, acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur ve ölümcül olabilir.

Uzmanlar, sıcak havalarda daha dikkatli olunması ve mümkünse dışarı çıkmamayı tavsiye ediyor.

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.

"Sıcak çarpmaları aslında insan vücudu için oldukça tehlike arz eden, çok dikkatli olunması gereken bir konudur"

Yaz günlerinin en sıcak dönemlerinin yaşandığı bu günlerde halk sağlığı sorunlarının arasında sıcak çarpmalarının en öncelikli sıralarda bulunduğunu dile getiren Sur, "Sıcak çarpmaları ya da halkın tabiriyle güneş çarpmaları aslında insan vücudu için oldukça tehlike arz eden, çok dikkatli olunması gereken bir konudur. Hatta şunu bile söyleyebiliriz; birçok yaşlı ölümünde altta yatan sebep başka bir şey olabilir ancak bu hastalığın ağır şekilde seyredip tetikleyen faktör olarak işin içine sıcak çarpmalarının da girdiğini biliyoruz. Tıp insanlarının bunu tespit etmesinden bu yana hava sıcaklıkları devamlı meteorologlar tarafından izlenir ve belli bir tehlike seviyesine ulaştığı zaman halk uyarılır. Bu bir halk sağlığı izleme kriteri haline gelmiştir." dedi.

"Kişinin yaptığı eforla meydana gelen ısıyı kişinin önceden tahmin etmesi ve yönetmesi gerekiyor"

Prof. Dr. Haydar Sur

Sıcak çarpmalarının iki türlü kökenden meydana geldiğini belirten Sur, "Bir insanın yaptığı hareketler neticesinde vücuda aşırı ısı yüklenmesi ya da içinde bulunduğumuz ortam gibi etraftan gelen hava sıcaklığı ya da iş yeri koşullarında mesela yüksek ısılı sıcaklıkta fırınların önünde çalışan işçilerin, çiftçilerin açık havada güneşe maruz kalması gibi sebeplerle. Çevresel veyahut da kişinin yaptığı hareketler, fiiller neticesinde ortaya çıkan şeklinde iki ana sebebe bağlayabiliriz. Kişinin yaptığı eforla meydana gelen ısıyı kişinin önceden tahmin etmesi ve yönetmesi gerekiyor. İşçiler, çalışan kişiler tedbirlerini alarak bu çalışma koşullarının altına girmelidir." diye konuştu.  

"Aşırı sıcak günlerde mümkün olduğu kadar sokağa çıkmamak gerekir"

Sur, İklim koşullarından, hava sıcaklıklarından meydana gelen sıcak çarpmaların da önüne geçmek için çok sıcak günlerde diğer günlerde pek de umursamadığınız bazı tedbirlere önem vererek dikkatli olarak bu noktaları yönetebiliriz. Bunlar arasında en çabuk söyleyebileceğimiz aşırı sıcak günlerde mümkün olduğu kadar sokağa çıkmamak gerekir. İlla çıkılacaksa yavaş hareketlerle, çok hızlı koşar adım gitmemek gerekir. Mümkünse klimalı arabalarla seyahat ederek, değilse bile gölgeden ve güneşin altında fazla kalmayacak şekilde işimizi görüp hemen eve dönmesi şeklinde bir strateji izlenebilir." diye belirtti.

"En serin haliyle kıyafetlerimizi seçmeliyiz"

Önemli bir tedbir olarak kişinin elbise seçiminde dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Sur, "Yazın sıcakta giyeceğimiz giysilere çok dikkat etmemiz gerekir. Isıyı tutan ve vücudun ısısını kendi içinde hapseden kışlık giysileri yazın giymemek gerekir. En serin haliyle kıyafetlerimizi seçmeliyiz. Tabii ki koyu renkler daha fazla güneş ışığı tutup ısı ortamını yükselteceği için yazın mutlaka açık renkler; beyaz, açık sarı, bej rengi gibi renklere başvurmak uygun bir çözüm olacaktır. Koyu renkler; kahverengi, lacivert, siyah gibi renkler daha fazla ısının vücuda yük bindirmesine katkıda bulunurlar. Buna dikkat lazım." değerlendirmesinde bulundu.  

"Demeye de dilim varmıyor ama bunun sonucunda ölüm bile gelebilir"

İç organların soğutma sistemlerine ve dışarıdan gelecek etkilere dikkat edilmezse vücutta damar sisteminin ilk etkilenecek yer olduğuna dikkati çeken Sur, "Damarların genişlemesi gibi bir meydana gelecek fakat su aşırı çıktığı için vücut damarları büzerek vücudun kurumasını önlemeye çalışacaktır. Damarları iyice büzülünce de iç organların kanlanması bozulacaktır. Karaciğer rahatsızlıkları, pankreas, böbrek, akciğer rahatsızlıkları gibi çok ciddi rahatsızlıklara yol açar ama bunların arasında kalp ve beyni özellikle saymak isterim. Bu durumda beyin damarlarının aşırı dilatasyonuyla, baygınlık geçirme durumu, beynin yeterince kanlanamaması durumu, kalıcı hasarlara felçlere kadar gidebilir. Kalbin ritminin bozulması demeye de dilim varmıyor ama bunun sonucunda ölüm bile gelebilir. Dolayısıyla sağlığımıza dikkat ederken vücudun yaşaması için en konforlu olan sıcak sınırları içinde kalmasına özen göstermek gerekir. Kışın soğuktan, yazın sıcaktan koruyarak insan vücudunun en rahat edeceği sınırlar içinde tutmaya çalışmalıyız." uyarısında bulundu.

"Her durumda bolca su içmek, sıvı almak önemlidir"

Sıcak çarpmaları nedeniyle ölümcül bir tablo ortaya çıkabilir şeklinde konuşan Sur, "Böyle durumlarda da ilk olumsuz etkilenecek yaş grupları kimler olabilir? Yaşı yeterince büyük olmayan çocuklar, ergenler çünkü onların vücudu tam tolerans sistemlerini geliştirmiş değildir; bundan çok etkilenir. Yaşlı insanlar, altmış beş yaş üzerindeki kişilerin özellikle çok dikkatli olması gerekmektedir. Her durumda bolca su içmek, sıvı almak önemlidir. İlaç alanlar, mesela kalp ilacı alanlar ya da bazı tansiyon ilaçları özellikle vücudun suyunu azalttığı için vücudun kendi içinde meydana gelen su soğutma sistemlerini bozabilir. O durumlarda doktora danışarak ilacın dozu ya da eş değer başka bir ilaca değişiklik olup olmayacağı yönünde doktor tavsiyesine uymasını öneririz. Her durumda su içmelerini öneriyoruz. Az hareket ederek, vücudun hareketle meydana getireceği ilave sıcaklıklardan kaçınmayı öneriyoruz. Evinde kliması olanlar biraz daha rahat, klimatize ederek kendilerini güvenli sıcaklık düzeylerine getirebilirler. Böylelikle bugünlerle baş etme yollarını hayatımızın, yaşam şeklimizin bir parçası haline getirmeliyiz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir