• DOLAR 34.608
  • EURO 36.332
  • ALTIN 2973.75
  • ...
Söz konusu işgal rejimi olunca Avrupa ülkeleri kural tanımıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, başta 2008 tarihli Avrupa Konseyi Ortak Tutum Belgesi olmak üzere AB ve uluslararası hukuk kurallarına aykırı hareket ediyor.

"Batı'nın İsrail'e silah desteği" başlıklı dosya haberin altıncı bölümünde, AB ülkelerinin, birlik hukuku gereği işgalci rejime silah sevkiyatından kaçınılmasını gerektiren yükümlülüklerini, AB kuralları ve yerel mahkeme kararları üzerinden derledi.

AB'nin, konvansiyonel silah ihracatına ilişkin Birlik düzeyindeki en önemli düzenleme olarak görülen Ortak Tutum Belgesi her ne kadar "insan haklarına saygı ve bölgesel barış, güvenlik ve istikrar" kriterlerini öne çıkarsa da üye ülkelerin kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarına göre hareket ederek Ortak Tutum Belgesi'ndeki kuralları dikkate almadığı görülüyor.

İşgal rejimine silah ticaretinin durdurulması için üye ülkelerin yerel mahkemelerinde açılan davalarda yasal olarak bağlayıcı olan Ortak Tutum Belgesi'ne de dayanılırken, üye devletlerin işgalci İsrail'e gönderdikleri silahlara ilişkin tüm detayları paylaşmaktan kaçındığı görülüyor.

Ortak Tutum Belgesi üyeler için bağlayıcı

Silah ihracatına ilişkin 1998'de AB Davranış Kuralları formunda ilan edilen ve AB Konseyi tarafından 2008'de Ortak Tutum Belgesi'ne dönüştürülen kurallar, AB'nin silah ihracatına ilişkin Birlik düzeyinde yasal anlamda bağlayıcı en önemli düzenlemesi olarak kabul ediliyor.

AB Parlamentosunun Ortak Tutum Belgesi'nin tanıtım metninde üye ülkelerin silah ticaretinde Birlik hukukunu ve insan haklarına saygı gibi kriterleri öncelemesinin hedeflenmesine karşın istenilen şeffaflık seviyesine ulaşılmadığı "AB metninde tanımlanan kriterlerin daha sıkı şekilde uygulanması için hâlâ yapılması gerekenler var." ifadeleriyle aktarılıyor.

Üye devletlerin silah ihracatına ilişkin bilgi paylaşımını ve şeffaflığı artırmayı amaçlayan Ortak Tutum Belgesi, silah ihracatının nihai olarak ulusal yetki konusu olmaya devam etmesi sebebiyle üyeler açısından yeterince dikkate alınmamakla eleştiriliyor.        AA

Bu haberler de ilginizi çekebilir