CAFER SELÇUK

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, ABD’nin başkenti Washington DC’de süren NATO Liderler Zirvesi hakkında açıklamalarda bulundu. Peskov, NATO'nun askeri altyapısının Rusya sınırlarına doğru ilerlemeye devam ettiğini belirterek, ittifakın Ukrayna'ya genişlemesinin Rusya'nın güvenliği için “kabul edilemez” bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Ayrıca Peskov, “NATO Liderler Zirvesi’nde kabul edilen bildiri, Rusya’nın Avrupa'daki ve ABD'deki karşıtlarının Ukrayna konusunda barış ve diyalogdan yana olmadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı ve “Kuzey Atlantik İttifakı bir güvenlik sağlama aracı değil, bir çatışma aracı” dedi.

"RUSYA'NIN GÜVENLİĞİNE YÖNELİK ÇOK CİDDİ BİR TEHDİT"

NATO’nun çatışmayı sürdürmek için oluşturulmuş bir ittifak olduğunu bir kez daha doğruladığını ve Ukrayna çevresindeki çatışmaya fiilen müdahil olduğunu belirten Peskov, “İttifakın ana hedeflerinden birinin peşinde olduğu açık, Rusya'yı baskı altına alarak stratejik yenilgiye uğratmak istiyorlar. Bu da bizi, yapılan görüşmede alınan kararları çok derinlemesine analiz etmeye, kabul edilen bildiri metnini çok dikkatli incelemeye mecbur bırakıyor. Bu ülkemizin ulusal güvenliğine yönelik çok ciddi bir tehdit. Bütün bunlar NATO'yu caydırmak için dikkatli, koordineli ve etkili müdahale önlemleri almamızı gerektirecek” diye konuştu.

Batı’da Ukrayna’daki duruma karşı daha “objektif” bakış açısına sahip liderler de olduğunu vurgulayan Peskov, söz konusu liderlerin baskı altında kaldığını, diğer liderlerin çatışmacı açıklamalarının üstesinden gelmenin onlar için çok zor olduğunu belirtti. Ukrayna’nın Kasım ayında ikinci bir "barış konferansı" düzenlemek istediğine ilişkin yapılan haberlerle ilgili konuşan Peskov, şu anda bu konuyla ilgili kesin bir bilgi olmadığını söyledi.

NATO'NUN BİLDİRİSİNDE NE VAR?

NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin sonuç bildirisi imzalanmıştı. Gelecek yıl içerisinde Ukrayna’ya 40 milyar euro tutarında asgari yardım sözü verilen bildiride, müttefiklerin NATO üyeliği de dahil olmak üzere Avrupa-Atlantik entegrasyonuna giden “geri dönüşü olmayan yolda” Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceği vurgulanmıştı.