HÜDA PAR'a ilk tepki siyonistlerden değil ODA TV'den geldi! Soykırıma antisemitizm maskesi
HÜDA PAR'ın Türkiye vatandaşı olup da Gazze'deki soykırıma ortak olan siyonistlerle ilgili Meclis Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine ilişkin önerge dün TBMM’deki siyasi partilerin önemli bir kısmının desteğiyle kabul edildi, kanun teklifinin TBMM’de görüşülmesine dair kabule ilk tepki Siyonistlerden değil ODA TV’den geldi.
HABER MERKEZİ- HÜDA PAR'ın Türkiye vatandaşı olup da Gazze'deki soykırıma ortak olan siyonistlerle ilgili Meclis Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine ilişkin önerge dün TBMM’deki siyasi partilerin önemli bir kısmının desteğiyle kabul edildi, kanun teklifinin TBMM’de görüşülmesine dair kabule ilk tepki Siyonistlerden değil ODA TV’den geldi.
ODA TV KANUN TEKLİFİNİ “ANTİSEMİTİK” BULDU
Oda TV ‘Hüdapar’dan antisemitik yasa teklifi’ başlıklı haberinde HÜDA PAR’ın meclise sunduğu kanun teklifinin antisemitik olduğunu iddia etti. Oda TV’nin iddiası İşgal rejiminin 1948’den beri Filistin topraklarında işlediği tüm işgal ve hak ihlallerine karşı çıkanlara yönelik ‘antisemitik’ suçlamasına benzedi.
KANUN TEKLİFİNDE ‘SİYONİZM’ DEĞİL SOYKIRIM VAR
ODA TV’nin antisemitizmle suçladığı HÜDA PAR’ın verdiği kanun teklifinde tarihî İsrail Toprakları olarak tanımlanan topraklarda bir Yahudi devletinin asırlar sonra yeniden kurulmasını destekleyen, savunan ve Yahudi milliyetçiğini temel alan siyonizm ideolojisini destekleyen çifte vatandaşlara yönelik bir yaptırım talebi bile yok.
HÜDA PAR’ın sunduğu kanun teklifinde Uluslararası boyutları olan soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlarda rol alan çifte vatandaşların, mevcut yasalarımız kapsamında yargılanması gerekirken dava açma sürecinin salt siyasi veya idari makamların talepleriyle sınırlandırılmasının kaldırılması, suçlara iştirak eden Türkiye vatandaşı ya da çifte vatandaşlık hakkına sahip kişilerin hiçbir şarta bağlı olmadan yargılanabilmelerinin önünün açılması, çifte vatandaşlığa sahip olan kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması, Türkiye’deki mal varlıklarına el konularak hazineye devredilmesi talep ediliyor.
Antisemitizm olarak iddia edilen Yahudiliğe, Museviliğe hatta tüm suçların çıkış merkezi olan Siyonizm ideolojisinin savunulmasına dair bile herhangi bir yaptırım talebi yok. Yalnızca uluslararası hukukça da yasaklanan soykırım suçlarına iştirak eden çifte vatandaşlara yönelik kapsamlı ve caydırıcı bir yaptırım talep ediliyor.
UAD’DE Mİ ANTİSEMİTİST?
Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika’nın İsrail aleyhine talep ettiği tedbirlere ilişkin kararında soykırım iddiasına ilişkin delilleri korumak için soruşturmacıların Gazze Şeridi'ne engelsiz erişimini sağlamasını istemiş, UCM Başsavcısı Kerim Han, 20 Mayıs'ta, Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında "yakalama kararı" başvurusunda bulunduğunu bildirmişti.
Savcı Han, Netanyahu ve Gallant'ın 8 Ekim 2023'ten itibaren Gazze Şeridi'nde "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler bulunduğunu" bildirmişti.
Roma Statüsü'nün ilgili maddelerinin ihlal edildiğine dikkati çeken Han, siyonist yetkililere yöneltilen suçlar arasında "savaş suçu olarak sivillerin aç bırakılması", "kasten büyük acılara veya vücutta ya da sağlıkta ciddi yaralanmalara neden olmak" ve "savaş suçu olarak zalimce muamelenin" yer aldığını kaydetmişti. Soykırım suçuna ortak olanlara karşı UAD’nin adımı ODA TV’ye göre ‘antisemitist’ bir hamle.
ABD BİLE YAPTIRIM UYGULADI
Siyonist işgal rejiminin Gazze’deki soykırım ortağı ABD’nin bile çıkarları gereği belirli ‘kırmızı çizgileri’ var. Gazze’de binlerce çocuğun katledildiği soykırım suçuna dahil olanlar bir yana ABD Nisan ayında işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere şiddet uygulayan aşırıcı Yahudi yerleşimci ile 2 kurumu yaptırım listesine aldı. Netzah Yehuda Taburu ile ilgili de ‘yaptırım’ iddiaları ortaya atıldı. "Netzah Yehuda" ya da "Judea forever", ağırlıklı olarak işgal altındaki Batı Şeria'da faaliyet gösteriyor ve üyeleri Filistinlilere yönelik insan hakları ihlalleri ile ilişkilendiriliyor. ABD yaptırım kararıyla ‘ben adilim’ mesajı vermeye kalkışsa da ODA TV’ye göre suça iştirak eden kendi vatandaşlarını cezalandırmak bir yana (HÜDA PAR’ın talebi) ABD bölgede faaliyet gösteren kurumlara yaptırım uygulayarak antisemitizmin öncüsü oldu.
MALDİVLER ÜLKEYE GİRİŞLERİNİ YASAKLADI
Hint Okyanusu ülkesi Maldivler'in cumhurbaşkanlığı 2 Haziran’da israillilerin turistik takımadalara girişini yasaklama kararı aldığını duyurdu. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, Başkan Muhammed Muizzu'nun "İsrail pasaportlarına yasak getirmeye karar verdiğini" söyledi. ODA TV’ye göre bu da insanlık vicdanını titreten bir katliama karşı durmak değil antisemitizm.
YA SOYKIRIMA KARŞI EN ÖNDE YÜRÜYEN YAHUDİLER
Uluslararası Siyonizm Karşıtı Yahudiler Örgütü işgal rejiminin soykırımına en net tepkiyi gösterenlerden. Uluslararası Siyonizm Karşıtı Yahudiler Örgütünden Haham Yisroel Dovid Weiss işgalcinin katliamlarının ardından yaptığı açıklamada "Bizde öldürmek ve çalmak açıkça yasaktır. (İsrail devleti) Onlar ise devletlerini Araplardan çalarak kuruyor. Bu yüzden biz de Filistinlilerle beraber ağlıyoruz." demişti. Özellikle Avrupa ülkelerinde düzenlenen Filistin’e destek eylemlerinin çoğunda İsrail zulmüne karşı en önde yürüyorlar. Oda TV’ye göre bu Yahudiler de aslında antisemitist.
SIĞINMACI VE ARAP KARŞITLIĞINA DA BİR İSİM BULALIM
HÜDA PAR soykırıma katılanlara yönelik yaptırım talep edince antisemitist oluyorsa, sığınmacılarla ilgili haberleri büyük bir iştahla paylaşan, sığınmacı ama daha çok ‘Arap’ karşıtı haberleriyle bilinen ODA TV ne yapmaya çalışıyor?
Prokovatif haberler sonrası sokağa çıkan, Filistinlileri yakan işgal askerleri gibi evlerde insanları diri diri yakmaya çalışan, her yeri ateşe veren, sosyal medya platformundan saldıralım diyerek sığınmacı adresleri paylaşan bu kaotik durum ve hizmetkarları için de literatüre bir kavram ekleyelim mi?
SOYKIRIMA ANTİSEMİTİZM MASKESİ
İşgal ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 40 bini aşmış durumda. Çoğu cesede hala ulaşılamadı. İşgal rejiminin askerlerinin itiraflarına göre bile sokaklar cesetlerle dolu. Şehitlerin çoğu kadın ve çocuklardan oluşurken diğer yandan BM bünyesindeki barınaklar, güvenli tahliye yolları olarak duyurulan ‘insani geçiş koridorları’, sağlık merkezleri aralıksız bombalanıyor. İnsani yardım girişinin engellenmesi nedeniyle saldırılardan kaçabilenler açlık ve yetersiz sağlık hizmetleri nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Kitlesel yok etme amaçlı düzenlenen ve neredeyse tamamı sivil on binlerce kişinin feci şekilde can verdiği saldırılara katılanlara yönelik yaptırım talebi ise işgal rejiminin 7 Ekim’den bu yana uyanan küresel vicdana karşı tekrar piyasaya sürdüğü ‘antisemitizm’ maskesiyle gizlenmeye çalışıyor.
Bugüne kadar uluslararası hukuku yüzlerce kez çiğnemiş, işgal ve ihlallerin yanı sıra yetkililerce tutukluları başlarından vurup infaz etme önerisi bile kamuoyu önünde açıkça ilan edilen bir suç makinesine hizmete karşı çıkmak antisemitizm mi yoksa ODA TV’nin yaptığı soykırımcı rejime kalkan olmak mı?
Ya da HÜDA PAR’ı her koşulda karalama, HÜDA PAR üzerinden algı operasyonu projesinin siyonizm ayağı mı?