28 Şubat davasının 29. duruşması sona erdi
28 Şubat davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Ruşen Bozkurt, "Yaklaşık 1 hafta sonra, 19 aylık tutukluluk sürem bitecek. Yüce mahkeme takdir ederse 19 yıl da bu tutukluluk halini sürdürürüm ancak hiçbir suçum olmadığı, iddianamede adıma düzenlenmiş hiçbir çalışma ve evrak bulunmadığı için tahliyemi istiyorum" dedi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki kısmında, Çevik Bir`in avukatı Abdullah Atilla Bingöl söz alarak daha önceki duruşmalarda bir müşteki vekilinin şikayeti üzerine müvekkilinin ifadeye çağırıldığını kaydetti.
Bingöl`ün talebi üzerine mahkeme, ifade vermek üzere Bir`in salondan ayrılmasına izin verdi. Bir, daha sonra avukatıyla jandarma eşliğinde duruşma salonundan ayrıldı.
Ardından sanık Aydan Erol`un avukatı Fethi Öztürk savunma yaptı. REFAHYOL hükümetinin istifa ettiğini, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel`in yeni hükümeti kurma görevini Mesut Yılmaz`a verdiğini, bu hükümetin de güvenoyu aldığını anlatan Öztürk, "Kurulan hükümete güvenoyu verenler de mi hükümeti devirmiştir?" diye sordu. Öztürk, hükümetin istifasının, 28 Şubat 1997`deki MGK kararlarıyla ilgisi olmadığını savundu.
Duruşmayı gaziler izledi
Öztürk, 9. Cumhurbaşkanı Demirel ile dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İsmet Sezgin, Hüsamettin Cindoruk, Turhan Tayan ve Sadık Dervişoğlu`nun tanık olarak dinlenilmesini istedi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünü, sanıklardan Engin Alan ile görev yaptığı bildirilen bazı gaziler de izledi. Gazilerden üçü, duruşma salonuna kadar tekerlekli sandalyeyle geldikten sonra, yardımla sıralara oturdu.
Ruşen Bozkurt`un savunması
Duruşmada, daha sonra emekli Albay Ruşen Bozkurt savunmasını yaptı. 28 Şubat döneminde, Genelkurmay Harekat Başkanlığı, İç Güvenlik Harekat Dairesi Plan Şubesinde görev yaptığını belirten Bozkurt, Batı Çalışma Grubu`nda (BÇG) görev almadığını savundu.
İddianamede, kendisiyle ilgili olan bölümleri tek tek okuyan Bozkurt, suçlamaları redddetti.
BÇG`nin faaliyetlerinde yer almadığını kaydeden Bozkurt, mesai arkadaşlarının tutuksuz yargılanmasına rağmen, kendisinin tutuklu olduğunu ifade etti.
Genelkurmay Karargahında görev yaptığı 5 yıl içinde, PKK terör örgütüyle mücadele konusunda yaklaşık 50 brifing hazırladığını anlatan Bozkurt, Yunan gazeteciler de dahil olmak üzere birçok kişiye brifing verdiklerini bildirdi.
"Takdirnameler BÇG ile ilgili değil"
Askerlikte mutlak itaatın esas olduğunu vurgulayan Bozkurt, üstlerince, kendisine verilen takdirnamelerin, BÇG faaliyetleri kapsamında olmadığını savundu.
PKK ve aşırı sol örgütlerin, Karadeniz ve Akdeniz`e açılmalarını önlemek için çalışmalar yaptıklarını anlatan Bozkurt, 1996`da günde 8 zayiat veren Türk Silahlı Kuvvetlerinin, bu çalışmaya, 8 günde 1 zayiat veren noktaya geldiğini söyledi.
Bozkurt, "Yaklaşık 1 hafta sonra, 19 aylık tutukluluk sürem bitecek. Yüce mahkeme takdir ederse 19 yıl da bu tutukluluk halini sürdürürüm ancak hiçbir suçum olmadığı, iddianamede adıma düzenlenmiş hiçbir çalışma ve evrak bulunmadığı için tahliyemi istiyorum" diye konuştu.
Duruşmaya, yarın saat 10.00`da devam edilecek.