HÜDA PAR`dan BDP`ye cevap!
Batman`daki BDP/PKK provokasyonunu değerlendiren Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, BDP`liler tarafından kendilerine yönelik yapılan suçlamaları reddederek BDP/PKK çevrelerinin artık halkın huzurunu kaçırmaktan vazgeçmesini istedi.
İSTANBUL - Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu Kanal a televizyonun canlı yayın programına telefonla bağlanarak Batman`daki BDP/PKK provokasyonunu değerlendirdi. Yapıcıoğlu BDP`liler tarafından kendilerine yönelik yapılan suçlamaları reddederek BDP/PKK çevrelerinin artık halkın huzurunu kaçırmaktan vazgeçmesini istedi.
Olay günü Batman Petrol Mahallesinde parti tanıtım amacıyla broşür dağıtan üyelerinin, bir grup BDP`li veya PKK`li tarafından engellenmek istendiğini ifade eden Yapıcığolu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Parti üyelerimize yönelik taşlı ve sopalı bir saldırı gerçekleşmiştir. Bu olaydan birkaç gün önce de yine benzer nitelikli bir gelişme yaşanmıştı. Ancak bu taşlı sopalı saldırıdan sonra olay yatışıp taraflar birbirlerinden uzaklaştıktan yaklaşık yarım saat sonra bu silahlı saldırı eylemi gerçekleşmiştir. Olay aynı mahallededir ancak partili arkadaşlarımıza yönelik taşlı sopalı saldırı ile düğünün olduğu yer arasında birkaç yüz metrelik bir mesafe var ve 20 ile 30 dakika arasında bir zaman farkı var. Bize gelen bilgiler bu yönde. Ama yaklaşık yarım saat arayla gerçekleşmiş iki farklı olay birinin devamıymış gibi birbiriyle bağlantılıymış gibi özellikle BDP cenahından, PKK tarafından, KCK tarafından ve onların medyası tarafından. Israrla dile getiriliyor. Biz onların bu tavırlarının da provakatif olduğunu bizi çatışmaların içine çekmek amacıyla bunu yaptıklarını düşünüyoruz. Bir de kullandıkları dil hiç uygun bir dil değil. Yani ateşe benzin döker gibi henüz cenaze defnedilirken cenazenin defni sırasında BDP eş genel başkanlarından bir tanesi zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Bu tür açıklamalar kimseye bir fayda sağlamaz. Gerginliği artırmak BDP`ye de fayda sağlamaz. Milletin huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı yoktur.
Biz tekrar ısrarla altını kalın bir şekilde çiziyoruz. Silahlı saldırının ve ölüm olayının partimizle ve partimizin mensuplarıyla herhangi bir alakası kesin olarak yoktur."
Bir provakasyon dediniz. Amaç ne olabilir efendim. Yani sizi de silahlı çatışma içine mi çekmeye çalışıyorlar. Bir anlamda meşruiyetinizi tartışmalı hale mi getirmeye çalışıyorlar. Amaç nedir provokasyonun?
Yapıcıoğlu: Partimiz ilk kurulduğunda biz yokmuş gibi davranıldı. Bizi görmezden geldiler. Yapmış oldukları açıklamalarda da ismimizi dahi anmamaya çalışıyorlar. Fakat süreç içerisinde parti çalışmalarını yapmaya başladıktan sonra halkımızla buluştuktan sonra, halkımızdan da ciddi bir teveccüh görünce bir panik yaşadılar. Kendi tekellerinin kırılacağı, işte bazı belediyeleri belki kaybedebilecekleri yönünde bazı düşünceler onlarda oluşunca bu da onları saldırgan hale getirdi diye düşünüyoruz. Bu işin bir boyutu.
Bundan önce bizim Silopi`de, Cizre`de, Şırnak`ta, Ceylanpınar`da Silvan`da ve Diyarbakır`da parti binalarımız, parti üye ve yöneticilerimizin evleri ve araçları kundaklandı, taşlandı camları kırıldı. Fiili saldırılar gerçekleşti. Her defasında biz kendi tabanımızı kendi parti mensubu arkadaşlarımızı sükunete davet ettik. Bu provokasyonlara bu oyunlara gelmeyeceğimizi basın aracılığıyla kamuoyuna deklare ettik. Şuanda biz halen de aynı noktadayız. Biz bu provokasyonlara gelmeyeceğimizi söylüyoruz. Ancak maalesef BDP cenahından aynı sağduyu çağrısını göremiyoruz. Zaten onlardan bunu beklemek ne kadar doğru o da tartışılması gereken ayrı durumdur. Bir de dikkatinizi çekmişse ki mutlaka çekmiştir daha önce kendilerine yönelik benzer saldırılar olduğunda işte Hizbullah bize saldırdı ve filanlar bize saldırdı diye söylerken, 2 gün önce gerçekleşen olayda açık bir şekilde partimizin ismini vererek HÜDA PAR`lılar saldırdı diye söylediler. Bu konuda dikkat çekmek isterim. Halkımız da bunu görüyor. Seçim yaklaştıkça partimizi hedef tahtasına koyup siyasi bir rant elde etmeye çalışıyorlar. Yazıktır. Gençlerin kanı üzerinden siyaset yapmak dönemi bitmiştir. BDP de bu noktada kendisine bir çeki düzen vermelidir. Kullandıkları dil ile onlara cevap vermek istemiyorum. Fakat gerçekten çok çirkin husustur."
Peki efendim çatışma ortamına çekmeye çalışıyor BDP veya PKK neyse diyorsunuz. Bu tür olayların devam edeceğini bekliyorsunuz. Stratejiniz ne olacak bundan sonra seçimlere kadar nasıl bir strateji izleyeceksiniz HÜDA PAR olarak?
- BDP`li yetkililerin yapmış oldukları açıklamaları da baktığımızda aslında bir şeyi görüyoruz. Diyorlar ki; HÜDA PAR`lılar mahalleye seçim broşürleri dağıtmak için gelmişler. Halk da onlara engel olmuş. Biz mahalleye girmelerini istemiyoruz. Düşünebiliyor musunuz bunu bir siyasi parti yöneticisi söylüyor. Yeni kurdukları başka bir siyasi partinin eş genel başkanı Kürtlerin sırtına binerek parlamentoya taşınmış ve ulufe olarak kendisine verilmiş makam koltuğuna oturmuş belki ilk defa bölgeye gelen birisi burada yaşayan bizler için şu sözü kullanabiliyor; "bölgede istenmiyorlar." Yani bizim bölgeden çıkmamız isteniyormuş. Önce mahallelerden başladılar. Şu sokağa girmeyin, şu sokak bizimdir. Şu mahalleye girmeyi bu mahalle bizimdir. Şimdi işi büyüttüler artık şehri de aştılar bölgeye girmeyin diyorlar. Burada kendileri bir tekel oluşturmuş. Başka bir parti burada çalışma yapamaz. Herhangi bir propaganda faaliyeti yapamaz diye bir algıları var. Yaparlarsa işte biz buna şiddet yoluyla engel oluruz diyerek satır aralarında bu masajları veriyorlar. Ama ne hikmetse bir olay çıktığında da kendilerini mağdur pozisyonuna yerleştiriyorlar, bizleri de saldırgan olarak gösteriyorlar.
- BDP`li yetkililerin yapmış oldukları açıklamaları da baktığımızda aslında bir şeyi görüyoruz. Diyorlar ki; HÜDA PAR`lılar mahalleye seçim broşürleri dağıtmak için gelmişler. Halk da onlara engel olmuş. Biz mahalleye girmelerini istemiyoruz. Düşünebiliyor musunuz bunu bir siyasi parti yöneticisi söylüyor. Yeni kurdukları başka bir siyasi partinin eş genel başkanı Kürtlerin sırtına binerek parlamentoya taşınmış ve ulufe olarak kendisine verilmiş makam koltuğuna oturmuş belki ilk defa bölgeye gelen birisi burada yaşayan bizler için şu sözü kullanabiliyor; "bölgede istenmiyorlar." Yani bizim bölgeden çıkmamız isteniyormuş. Önce mahallelerden başladılar. Şu sokağa girmeyin, şu sokak bizimdir. Şu mahalleye girmeyi bu mahalle bizimdir. Şimdi işi büyüttüler artık şehri de aştılar bölgeye girmeyin diyorlar. Burada kendileri bir tekel oluşturmuş. Başka bir parti burada çalışma yapamaz. Herhangi bir propaganda faaliyeti yapamaz diye bir algıları var. Yaparlarsa işte biz buna şiddet yoluyla engel oluruz diyerek satır aralarında bu masajları veriyorlar. Ama ne hikmetse bir olay çıktığında da kendilerini mağdur pozisyonuna yerleştiriyorlar, bizleri de saldırgan olarak gösteriyorlar.
Yazıktır. Halk bu gerçeği görüyor. Onlar bizi şiddet ortamına çekmeye çalıştıkça ve şiddet olaylarını tırmandırmaya çalıştıkça kendi kendilerini eritecekler. Dilerim kısa zamanda onlar da bunu görürler ve halkın huzurunu kaçırmaktan vazgeçerler.
(İLKHA)