Diyarbakır'da köye dönüş konferansı
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), köye dönüş konunda bir konferans düzenledi.
DİYARBAKIR -Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO köye dönüş konusunda düzenlediği konferans, Başkan Yardımcısı Şilan Elmas'ın sunumuyla başladı.
Konferansta, 'Üretim Toplumundan Tüketim Toplumuna Zorla Yerinden Edilmenin Ekonomik Etkileri' başlığı altında bir sunum yapan (DTSO) Başkan Yardımcısı Şilan Elmas, "Demokratik kurtuluşla özgür yaşamın ekonomisini inşa edelim!' şiarıyla Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası yönetimine geldiklerini belirterek, dört yıl boyunca bu şiarın hakkını vermek için elimizden geleni yapacağız. Bu dört yıl boyunca çok zorlu bir sınav vereceğiz. Bu sınavlardan biri de köye geri dönüş konusu olacak." dedi.
Karanlık OHAL dönemi
Elmas, sunumunun devamında, zorla yerinden edilmenin tarihsel boyutundan söz ederken, OHAL kanunu ile birlikte yaşanan ortaçağ karanlığının etkileri üzerinde durarak, "Devletin yıllara yayılan politikaları sonucu, 1930'lu yıllarda 3. büyük sanayi ve ticaret kenti olan Diyarbakır, günümüzde sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 67. sıradadır. Özellikle 1985 ile 2000 yılları arasında, adeta Diyarbakır'a 20. Yüzyılda Ortaçağ karanlığı yaşatılmıştır. Çiller'in cebindeki işadamları listesini açıklaması ve ardından Kürt işadamlarının öldürülmesi, aynı zamanda bölge ekonomisinin gelişimini de engellemiştir. Yatırımcı ve işverenlerin göçü de yaşanmıştır." Dedi.
'Kürtler statüsüz mültecidirler'
Devletin zorla yerinden edilme kavramını kabul etmeyerek konunun hukuki ve yasal gerekliliklerinden kaçtığını dile getiren Elmas, tanım gereği başka ülkelere göç edenlere 'mültecilik' statüsü verildiğini belirterek, "Bizde yaşanan zorla yerinden edilmeye kültürel olarak bakıldığında bu bir tür mülteciliktir. Türkiye'nin büyük şehirlerine göç etmek zorunda kalan Kürtler, 'statüsü olmayan mülteci' pozisyonundadırlar" dedi.
Bu yıllardaki köy boşaltmalar neticesinde yaklaşık 3 milyon insanın üretici olduğu kendi köyünden uzaklaştırılarak, şehirlerde tüketici pozisyonuna düştüğünü dile getiren Elmas, "Diyarbakır'da her yıl 40 bin kişi çalışma yaşına giriyor. İstihdam politikaları bu artışı karşılamaya dönük olmalıdır." İfadelerini kullandı.
'Köye dönüşe en büyük engel koruculuk sistemidir'
Köye geri dönüşün önündeki en büyük engellerden biri olan koruculuk sisteminin, lağvedilmesi gerektiğini belirten Elmas, 'Devletin himayesindeki eli silahlı korucular, el koydukları arazileri kolay kolay bırakmayacaklardır. Koruculuk sistemi köye dönüşte en büyük engellerden biridir' dedi.
'Kadın, üretimin dışında bırakılarak güçsüzleştiriliyor'
Tapulaştırma işlemlerinin haksızlığa mahal verilmeden yapılması gerektiğini belirten Elmas, bu işlemlerden kadınların da kendi paylarına düşen haklarını almalarının önemine değinerek, "Kadına, hakkı olan toprak verilmeyerek, boncuk ve nakış işlerine mahkûm ediliyor. Köyde toprağını işleyerek, kendi ekonomisini örgütleyebilen kadın, kentte üretimin dışında bırakılarak güçsüzleştiriliyor' şeklinde konuştu.
Sunumunun sonunda DTSO' nun 1 bin 200 dönüm üzerine inşa edeceği Seracılık Projesine de değinen Elmas, bu proje ile yüzlerce kadına iş imkânı yaratılacağını belirterek, özellikle kadın istihdamına dönük projeler üzerinde çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Elmas, çözümün sadece köye geri dönüşle gerçekleşemeyeceğini, bununla eş zamanlı olarak kentte adil entegrasyon koşullarının da sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi. ( Yakup Moğulgani - İLKHA)