Ammar Kızılçınar

Aktivistler, insani yardım balonlarının, Filistinlilerin acımasızca aç bırakılması yoluyla, işgal ajanı olan insanların kuzey Gazze'de gıda yardımı ve su sağlama meselesini ele geçirmesinin önünü açmak için bir girişim olduğuna dikkat çekti.

İşgalcilerin son birkaç gündür tüm yardım görevlilerini, tüccarları, sağlık görevlilerini, sağlık hizmetlerini ve belediyeleri, Hamas'a ait olmayıp aile mensubu olmalarına rağmen, direniş üyesi olduklarını iddia ederek yoğun suikastlarla yoğun bir şekilde hedef aldığına dikkat çektiler.

Hedeflemenin bir kaos durumu yaratmak için geldiğine dikkat çektiler ve işgalle istihdam yoluyla yardım kabiliyetine sahip insanları göstermeye çalıştılar ve böylece şiddetli açlık durumu ve yiyecek elde etme ihtiyacı nedeniyle insanları kendilerine gitmeye zorladılar.

Aktivistler, işgalin "kaos yaymayı ve açlığı yaymayı amaçladığını, böylece yardım dağıtma ve depoları hırsızlıktan koruma sürecinin zor olduğunu ve bunu yapmak için iç veya Arap olabilecek grupları seçtiğini ve onlara kademeli olarak güvenlik ve güç verdiğini, böylece Gazze'de yardım sağlamak için seçtiğimiz kişiyi kabul etmek ya da açlıktan ölmek için bir plana göre alternatif olduklarını" söyledi.

Gazze Şeridi'nin kuzey bölgelerinde yoğunlaşmalarına rağmen yardım ve yardım görevlilerinin hedef alınmasının tüm Gazze Şeridi'ne yayıldığını, 3'ünün Sahil kampında, 8'inin Han Yunus'ta ve 8'inin de Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) Refah'taki depolarında şehit edildiğini açıkladılar.

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü, işgali tarım arazilerini ve gıda sepetlerini yok etmek ve bunu Gazze Şeridi'ndeki sivillere karşı bir savaş ve açlık silahı olarak kullanmakla suçladı.