Devamsızlık konusunda esneklik olacak mı? Bakan Tekin'den açıklama
Milli Eğitim Bakanı Tekin, Kanal7 Ankara Temsilcisi Acet'in sunduğu Başkent Kulisi'nde soruları yanıtladı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı.
Bakan Tekin'in açıklamalarından öne çıkanlar;
SINIFTA KALMANIN GERİ GELMESİ, TÜRKÇEDE 70 PUAN BARAJI KARARI
(Bu kararların alınmasının arkasındaki sebepler nedir?) 5,5 yıl müsteşarlık yaptım. O süre içinde de öğretmen arkadaşlarımızla çok samimi sohbetlerimiz oluyordu. Bakan olarak göreve başladığımdan itibaren de bu diyaloğu kurumsallaştırdık. Her ay öğretmen arkadaşlarımızla öğretmen arkadaşlarımızla görüşüyoruz. 200 ila 400 kişilik toplantılar yaptık. Ziyaret ettiğim her okulda öğretmenler odasında öğretmenlerle sohbet ettik. Öğretmen arkadaşlarımızın bizden talepleri oldu.
Taleplerden bir tanesi, mesleki anlamda başarılı olmamız için, yaptığımız şeylerin karşılığı olması gerekirdi. Devamsızlık bunlardan bir tanesi. Pandemiyle birlikte devamsızlık konusunda ortam biraz gevşedi, bu doğaldır. Bu konuların düzeltilmesi gerekiyordu. Devamsızlık oranlarında yüzde 30 oranında azaltma oldu.
DEVAMSIZLIK KONUSUNDA ESNESLİK OLACAK MI?
Esneklik yapacak bir durum yok. Bu kadar öğretmen arkadaşımız fedakarlık yaparken, devlet bu kadar okul, derslik yaparken, eğitim-öğretim süreçlerine yatırım yaparken çocuklarımızın okul dışında başka ortamlarda vakit geçirmelerini doğru bulmuyorum. Bu konuda kararlı şekilde devam edeceğiz.
YENİ MÜFREDAT HAZIRLIKLARI
Bütün kitaplarımız baştan yazılmayacak. Müfredat değişikliği olan derslerde çalışmalar yapılacak.
Bütün öğretmen arkadaşlarımız yarın itibariyle değişen müfredat konusunda bilgilendirilecek. 720 bin öğretmen gelecek dönem yeni müfredata göre eğitim verecek.
CHP'DEN MÜFREDATA YÖNELİK 'İDEOLOJİK' ELEŞTİRİLERİ
Ben bir taraftan eğitim-öğretim sürecinin apolitik olmasıyla ilgili söylemleri kullanıp bir taraftan da kendi ideolojisini dayatmaya karşıyım. Benim ideolojik perspektife uygun müfredat hazırlarsanız kabul ederim deniyor. CHP ile benim aramdaki ayrım şu: Kavramlara bakış açımız farklı. Ben, Türkiye'deki demokrasiyi engelleyen her adıma darbe derken, CHP 27 Mayıs'a darbe demekten imtina ediyor. Laiklik eleştirisi yapıyorlar.
ÖĞRETMEN ATAMALARINDA MÜLAKAT UYGULAMASI
(Kimse kimseye torpil yapamayacak mı, bundan emin misiniz?) Ben dahil kimse torpil yapamaz. Sistem buna müsaade etmez. Normal olarak şu ana kadar bana bir sürü isim gelmesi lazımdı. Bir tane daha gelmedi. Başkasına da gidemezler. Milletvekillerimiz dahil kimse bize böyle bir talepte bulunmadı. Ben bu sınavın, objektif, şeffaf ve adil olması için her türlü tedbiri aldığımı düşünüyorum. Buna rağmen öngöremediğimiz şekilde bir adaletsizliğe sebep verecek kim olursa hiç tereddüt etmeden gereğini yaparım. Müsaade etmeyeceğiz buna.
Sınava girecek öğretmen arkadaşımız kendi ismiyle girmiyor, bir kod numarasıyla giriyor. Sınav jürisinin hiçbirisinin ismini bilmiyor. Aday bilmediği gibi, hiç kimse bilmiyor. Adayın kod numarası, fotoğrafı bir de KPSS skoru olacak. Jüri olacak. Aday, salona girdiği an elektronik ortamda bir tuşa basacak. Adaya giden bildirimde hangi sınıf düzeyinden kendisine soru soracağı da yazılı. Mesela matematik öğretmenimiz sınava gidecekse, 10. sınıf matematik. Linkini de veriyoruz. Bu konulardan bir tane soru soracağız. Soruyu aday aldıktan sonra, jüri üyeleri adayın cevabını parametreler ışığında notlandıracak. Bu kadarla da sınırlı değil. Hangi konuda eleştiri varsa, o konuda tedbir almaya çalıştık. Soru çıktığı zaman, jüri üyelerinin önüne de adayın vereceği cevaba beklentiye yönelik bir anahtar çıkacak.
Aday, sınavdan çıkarken verdiği cevabı yazıp imzalayacak. Görüntülü kamera kaydı da var. İtirazlara açık. Alınabilecek tüm tedbirleri aldık. Bütün bunlara rağmen bir arkadaşımız hala yanlışlık yaparsa, gereğini yapacağız onunla ilgili.
ÖĞRETMENLİK AKADEMİSİ NASIL İŞLEYECEK?
Türkiye'de öğretmen yetiştirme sürecine bakmak lazım. Ortaöğretim dediğimiz lise mezunu kişilerin öğretmen olduğu bir süreçten başlıyoruz, zamanla öğretmenler için ayrı okullar, enstitüler... Türkiye'de metodoloji değişiyor. Bir bu boyutu var. İkinci boyutu, dünyadaki uygulamalara bakmamız lazım. Artık lisans eğitiminin yanına gerekli formasyonların olduğu bir süreç öne çıkıyor. Lisans eğitimini bitiren kişilere 600 saate kadar eğitim veren ülkeler var. Bizde ise lisansı bitiren arkadaşımız Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki okullarda 90 saat uygulama eğitimi alıyor."
HABER 7