• DOLAR 34.639
  • EURO 36.648
  • ALTIN 2949.23
  • ...
Suriye`de Gelinen Son Nokta
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Riyad Makaev / Doğruhaber / Analiz

 
Suriye, “Arap Baharı”nın kışa dönüştüğü yer… Ülkede yaşanan iç savaş diğer Arap milletlerini de “Arap Baharı”yla gelinen noktadan geriye götürmeye başladı. Dünyanın neresinde olursa olsun muhalif bir grup çıkıp mevcut iktidardaki liderden ülkeyi terk etmesini veyahut iktidarı bırakmasını isterse hiç kimse hemen iktidarı bırakmaz, ülkeyi terk edip gitmez; herkes önce direnir. Terk etmeyi düşünenlerin ve iktidarı bırakanların akıbetini herkes biliyor. Esad gibi zalim yöneticiler ise hiçbir şekilde terk etmezler. Çünkü bu, Esad için “ölüm fermanını” imzalamak anlamına gelir. Dolayısıyla var olan gücüyle kendini ve ailesini korumaya çalışıyor.

ESAD REJİMİNİN ELİNDEKİ SİLAH ENVANTERİ

Esad, emrinde silahlı kuvvetler olarak hali hazırda 220 bin kişilik personele sahip bölgenin en önemli askeri güçlerinden bir ordu bulunduruyor. 3 Bin 500 adet Rus tankına ilaveten Esad’ın, 1000 kadar da hareketsiz durumda veya depolarda tutulan tankı var. Esad yine 4 bin 500’ü aşkın zırhlı personel taşıyıcı, 500’ü motorlu 1500 kadar çekilen top ve 2 bin kadar uçaksavara sahip. Ek olarak “Euro Milan” füzeleri de var. Ayrıca Rus ve İran malı 5 bin civarında insan tarafından taşınabilir yerden havaya atılan füzeye sahip. Esad, hava gücü olarak 40 bin personel, 9 savaş bombardıman filosu ve 17 hava savunma savaş filosunu elinde barındırıyor. Esad’ın en çok güvendiği silahlar arasında bulunan Scud ve Sam füzeleri 1500 km. menzile sahip!.. Nükleer başlık takılabilen Scud füzelerini Türkiye’ye çeviren Esad yönetimi, en çok elindeki bu Rus silahlarına güveniyor. Yakın zamana kadar ABD ve israil’in korkulu rüyası olan Scud füzeleri, Irak-Türkiye sınırına Kamışlı ve Ayn Diwar’da konuşlandırılmış durumda. Kısacası Esad bu orduyla kendini korumaya çalışıyor. Ancak, bunu yaparken meşru yollarla yapmıyor. Bu orduyu kendi halkına karşı da kullanıyor ve havadan karadan bombalıyor. BM tarafından açıklanan resmi rakamlara göre şimdiye kadar 120 bin sivil insan öldürüldü.

STRATEJİK HAMLELER

Esad bu iç savaş döneminde ülkeyi harabeye çevirmiş ve direnerek yaklaşık 2 milyon insanı ülkeyi terk etmek zorunda bırakmıştır. Ülkedeki en stratejik ve askeri açıdan önemli bölgeleri düzenli ordularıyla sıkıca koruyan Esad, İran ve Rusya ile ciddi askeri ve silah anlaşmaları imzalayarak ve rejimin düşmesiyle olacak problemleri gündeme getirerek kendini koruma altına almayı başardı. Esad, Suriye’nin tüm büyük kentleri ve hava ve deniz ulaşım yollarını halen çok sıkı kontrolü altında tutuyor. Askeri alanda İran’dan, Rusya’dan ve Lübnan Hizbullah’ından açık yardım görüyor. Rusya ile yürüttüğü diplomasi ile şimdilik istediği sonucu elde etti. Rusya, Ortadoğu’daki kritik müttefikini kaybetmemek için Esad’a arka çıkıyor. Esad, sivil masum insanlara karşı kullandığı kimyasal silah ile dünyayı yokladı ve yine sıyırdı. Olaya yine Rusya müdahale etti. BM, elde ettiği delillere rağmen hiç bir şey yap(a)madı. Esad, Cenevre 2 konferansına katılmayı kabul ederek zaman kazandı. Son olarak önümüzdeki seçimlerde aday olacağını da açıkladı. Suriye Başbakan Yardımcısı Kadri Cemil, Suriye’nin yıkımında muhalefete yardımcı olan ülkelerden tazminat isteyeceklerini, konuyu Cenevre’de ikincisi planlanan uluslararası konferansta gündeme getireceklerini söyledi. Rus devlet televizyonu Rossiya 24’e açıklamada bulunan Suriye Başbakan Yardımcısı Cemil, Mart, 2011’den bu yana devam eden iç savaşın ülkeye maliyetinin 100 milyar doları geçtiğini söyledi.

Öbür taraftan muhalefet ile savaşan Esad, düzenli ordu eğitimi veya herhangi askeri disipline sahip olmayan, elinde kalaşnikof ve en ağır silah olarak roketatar olan silahlı gruplar karşısında şimdilik başarı elde etmektedir. Batı’yı “radikal İslamcıları” desteklemekle suçlayarak dünya kamuoyunda Batı’yı çıkmaza sokmayı başardı. Başta ABD olmak üzere Batı, bugünlerde artık Esad’ı iktidardan alıkoymak değil, bölgede oluşan radikal silahlı grupların kontrolünü nasıl elde edeceklerini ve olayda El-Kaide faktörünü konuşmaya başladılar. Batılıların strateji değişimindeki etki ve rol büyük ölçüde Rusya’nındır. Rusya bölgede oluşan “silahlı radikal İslami grupların” tüm dünyaya büyük tehlike oluşturacağı konusunda Batılıları ikna etmiş görünmektedir.

PEKİ, MUHALEFET CEPHESİ NE DURUMDA?

Esad cephesinde durumlar böyleyken muhalif cepheye de bir göz atalım. Uzaktan bakıldığında veya medyada çıkan haberlere bakılırsa ciddi bir silahlı muhalefet olarak görünen Suriye muhalefeti, aslında o kadar da güçlü bir yapıya sahip değil. ABD, şu anda yeni seçilmiş İran Cumhurbaşkanı ile iyi geçinmeye-anlaşmaya başladı ve Rusya ile de anlaşmış görünüyor ve Suriye muhalefetine vadettiği yardımını şimdilik durdurduğunu kabul ediyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye’deki krize askeri bir çözüm bulunmadığını, krizin yalnızca siyasi yollarla çözülebileceğini söyledi. Muhalefet, Batı’nın desteğiyle başlattığı direnişte tek başına kalmış görünmektedir. İran, Rusya ve Batı kendi aralarında anlaşırlarsa -siyasette olmaz diye bir şey yok- Suriye muhalefeti ölüme terk edilecektir.

REJİME KARŞI SAVAŞAN GRUPLAR

Rejime karşı savaşan grupların sayısının 700’e kadar ulaştığı belirtilirken en öne çıkan ve ciddi olanların isimleri arasında Suriye İslami Kurtuluş Cephesi, Suriye İslam Cephesi, El Nusra Cephesi, Irak ve Şam İslam Devleti Örgütü (IŞİD) yer alıyor. Dışarıdan gelenlerin oluşturduğu gruplar ise sadece kendilerini kanıtlamaya çalışan mobil gruplardan ibarettir. Bugün muhaliflerin elinde stratejik öneme sahip hiç bir yerleşim bölgesi bulunmamaktadır. Muhaliflerin elinde bulunan kentler de Esad ordusu tarafından ablukaya alınmış durumda.

ÇOCUKLAR AÇLIKTAN ÖLÜYOR

Esad rejimi kasıtlı olarak muhalefetin bulunduğu bölgelerde altyapıyı hedef alıyor; fırınları, hastane ve okullar ile elektrik ve telefon hatlarını yıkıyor. Çok ciddi yiyecek sıkıntısı çeken halkın kedi köpek bile yemeye başladığını duyuyoruz. Halk yapraklarla besleniyor, yaralılar tedavi edilemiyor, çocuklar açlıktan ölüyor. Esad güçleri hiç bir yardım kuruluşunun bölgeye girmesine izin vermiyor. Askeri stratejik bölgeleri yani hava ve deniz ulaşımını eline geçirmedikçe muhalefet, her gün “oynanan oyunlar” karşısında zayıflayacaktır. Suriye siyasi muhalefet lideri Ahmet Carba da Esad’ın önümüzdeki seçimde “Aday olabilirim” açıklamasına binaen bir açıklama yaparak “Esad’ın iktidarı bırakması söz konusu olmadıkça Cenevre Barış Görüşmeleri’ne katılmayız” dedi. İşte Ortadoğu’da ve Batı’daki birçok ülkenin Suriye’de muhalefete yardım etme vaatleri ve destek sözlerine rağmen vaat edilen hiç bir sözün yerine getirilmemesi işleri daha bir kötüye çevirdi. Her şeyi en iyi bilen Allah, Suriye halkına yardımcı olsun!
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir