• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
PKK Kürtler arasında çatışma çıkarmak istiyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İSTANBUL - Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Mehmet Yavuz, yaptığı haftalık gündem değerlendirmesinde önemli açıklamalarda bulundu. Yavuz, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu`nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`la yaptığı görüşmeden PKK`nin Kürtlere yönelik saldırılara, darbe mağdurlarının haklarının iadesinden Ergenekon`un Erzincan ayağı hakkında devam eden mahkemeye, Irak, Suriye ve Kürdistan`daki gelişmelere kadar bir çok konuya değindi.
 
PKK ve çevresinin düzenlediği saldırılarla halk arasında çatışma çıkarmak istediği ve yürütülen sürecin bitirilmesine zemin hazırlamaya çalıştığını belirten Yavuz, halkın bu kirli oyun ve kışkırtmalara bir daha prim vermeyeceğini ve bu kaosa teslim olmayacağını ifade etti.
 
Başbakan`la görüşmeye başka anlamalar yüklemek maksatlıdır
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin ve kendisinin de aralarında bulunduğu bir heyetin AK Parti genel merkezine nezaket ziyaretinde bulunarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan görüştüğünü dile getiren Yavuz, görüşme ile ilgili yalan yanlış haber ve yorumların maksatlı ve yıpratma amaçlı olduğunu söyledi.
 
Adaletin tesisi için yapıcı bir siyaset hedefliyoruz
Görüşmede, çözüm süreci ile ilgili görüş, talep ve eksiklikler, son dönemlerde sivil halka yönelik artış gösteren saldırılar ve devlet eliyle yapılan hukuksuzluklar, kanunsuzluklar ve yaşanan mağduriyetlerin paylaşıldığını ifade eden Yavuz, "Türkiye gibi sorunları, kutuplaşmaları ve çatışmaları çok olan bir ülkede, sorunları ve çatışmaları derinleştiren değil, adalet temelinde çözüm ve birlikte yaşamı esas alan girişimlere ihtiyaç olduğu kanaatini taşıyoruz. Bu konuda en büyük sorumluluk da siyasi partilere düşmektedir. Bizler HÜDA PAR olarak adaletin her yönüyle tesisi için yapıcı bir siyaset hedefliyor ve bunu gerçekleştirmek için uğraş veriyoruz. Bu doğrultuda başta siyasi partiler olmak üzere, toplumun bütün kesimlerinin diyalog kanallarının açık ve işliyor olması gerektiğine inanıyoruz. Varlık nedenleri toplumun idaresi ve sorunların çözümü olan siyasi partiler arasında görüşmelerin olması siyasetin doğası ve zorunluluğudur. Doğal olmayıp ayrıştırıcı, çatıştırıcı ve yıkıcı olan ise, diyalog kanallarının kapalı olmasıdır. Bu çerçevede gerçekleşen görüşmeye, kamuoyu ile paylaşılanın dışında yüklenen farklı anlamlar hakikati yansıtmadığı gibi, görüşme ile ilgili akıllara ziyan yalan yanlış haber ve yorumlar maksatlı olup yıpratma amaçlıdır." dedi.
 
PKK, Kürtlere yönelik saldırılarla halk arasında çatışma çıkarmak istiyor
PKK`li çetelerin Kürt halkına yönelik saldırılara devam ettiğini belirten Yavuz, saldırılarla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Kürt halkı arasında şiddet ve çatışma ortamından beslenen çeteler tarafından geçtiğimiz hafta da mütedeyyin insanlara yönelik saldırılar gerçekleştirildi. Şırnak`ın Cizre ilçesinde PKK`li çetelerin saldırısına uğrayan Şeyh Abdulbaki Haşimi`nin ardından parti üyemizin evine pimi çekilmiş bir bomba atılmıştır. Şırnak`ın Silopi ilçesinde ise bir kız yurdunu hedef alan saldırganlar yurda molotofkokteyli ile saldırdı. Çözüm süreci ile kanın akmadığı bir dönemde PKK ve çevresinin halk arasında çatışma çıkarmak istediği ve yürütülen sürecin bitirilmesine zemin hazırlamaya çalıştığı açıktır. Kan ve şiddetten bugüne kadar zarardan başka bir şey görmeyen halkın bu kirli oyun ve kışkırtmalara bir daha prim vermeyeceğine ve bu kaosa teslim olmayacağına inanıyoruz."
 
Darbe mağdurlarının haklarının iadesi
Askeri darbe süreçlerinde mağdur edilen binlerce insanın hakların iade edilmesini desteklediklerini dile getiren Yavuz, "Daha önce 28 Şubat darbesi mağdurlarının gasp edilmiş haklarının iadesini gündeme almıştık. Ama geçmişte yaşanan diğer darbelerin mağdurları da halen haklarına kavuşabilmiş değildir. CHP`nin 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri sonucu işten atılan kamu çalışanlarının haklarının iadesi talebini yerinde buluyor ve destekliyoruz. Mecliste grubu bulunan diğer partilerin de bu hak talebini desteklemeleri ve darbeler sonucunda oluşan haksızlıkların giderilmesine katkı vermelerini bekliyoruz." diye konuştu.
 
"Kürt illerindeki Ergenekon yapılanmasının deşifre edilmeli"
Erzincan`daki "Ergenekon terör örgütü" hakkındaki iddianamenin Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi`nce kabul edildiğini ve 11 sanık hakkında hapis cezası istendiğini hatırlatan Yavuz, davalarla kişisel düzeyde suçların açığa çıkarılmasından ziyade devlet içindeki yapılanmanın açığa çıkarılıp temizlenmesinin önemine dikkat çekti.
 
Yavuz, "Özellikle de Fırat`ın doğusu olarak tabir edilen Kürt illerindeki Ergenekon yapılanmasının deşifre edilmesi ve kirli faaliyetlerinin ortaya konulması gerekir. Gerek İstanbul`da gerekse de Erzurum`da görülen davaların derinleştirilerek genişletilmesi sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.
 
Aile yapısının korunması
Yavuz, toplumun çekirdeği konumundaki aile yapısının korunması ve aile kurmanın teşvik edilmesinin devletin temel görevlerinden olduğunu ancak devletin bu görevini bugüne kadar gerektiği gibi yerine getirmediğini belirtti.
 
"Maddi imkânsızlıklar nedeniyle evlenemeyenlere imkân sağlanmalıdır"
Evlilik ve aile kurumunun her yönü ile teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerektiğini ifade eden Yavuz söylerini şöyle sürdürdü: "Her ne kadar hükümet yetkililerinin ağzından geçen hafta olduğu gibi bir takım teşvik edici açıklamalar gelse de yasal düzenleme açısından ciddi herhangi bir adımın atılmadığını görüyoruz. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç`ın "Nikahsız beraberlikler değil, bizim işimiz nikahın bereketi, kerameti, güzelliğidir. Bu asırda kötülüklerden ancak evlilikler yoluyla kurtulabileceğimizi düşünüyoruz. Çünkü toplumda öylesine yanlış işler yapılıyor, öylesine tüylerimizi kabartan yanlışlıklar, kötülükler görüyoruz ki bunların ilaçlarından biri de insanların nikah altında beraber olmasıdır." şeklindeki açıklaması yerinde tespitler içermektedir. Parti programımızda belirttiğimiz gibi "Evlilik çağına gelmiş insanlar için evlenmek de zaruri ihtiyaçlardandır. Bu nedenle maddi imkânsızlıklar nedeniyle evlenemeyenlere imkân sağlanmalıdır." "Evlilik ve aile kurumunun her yönü ile teşvik edilmesi ve desteklenmesi gereklidir. Devlet aile kurumunu koruyan tedbirler almalıdır. Gayr-ı meşru yollardan meydana gelmiş nesil, toplum için felakettir. Örfümüze, değerlerimize ve kültürümüze uymayan batı tipi yaşam tarzının ürünü olan evlilik dışı ilişkiler, nesil emniyetini tehdit eden davranışlardır. Merhametten, şefkatten yoksun bencil ve ferdiyetçi bir toplumun ortaya çıkmasına sebep olan evlilik dışı ilişkilerin önüne geçilmelidir. Sorun yaşayıp boşanma seviyesine gelmiş eşler arasında sulhu sağlamak için arabuluculuk yapacak sivil toplum kuruluşlarına veya şahıslara imkân verilmelidir. Bu girişimler devletçe teşvik edilerek boşanma oranı düşürülmeli, toplumun aile yapısı korunmalıdır." Bu kapsamda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı`nın evlenecek çiftlere faizsiz kredi vereceğini açıklamış olmasını içi doldurulmak şartı ile olumlu görüyor ve destekliyoruz."
 
Irak ile ilişkilerin normalleşmesi
Irak ile ilişkiler, Suriye ve Kürdistan`daki gelişmeleri de değerlendiren Yavuz, açıklamaların şöyle sürdürdü: "Türkiye ile Irak arasında uzun zamandan bu yana yaşanan gerginlik, ilişkilerin durma noktasına kadar gelmesine yol açtı. Her iki ülke hükümetlerinin birbirine karşı düşmanca tutum sergilemeleri, halkı Müslüman ve görece akraba olan Irak`la ilişkilerin bir şekilde düzelmesini Türkiye açısından kaçınılmaz kılmaktadır. Bu kapsamda Ankara`da temaslarda bulunan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile görüşen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu`nun iki hafta sonra Bağdat`a gideceğinin açıklanması olumlu ve olması gereken gelişmelerdir. Gerek Türkiye Hükümeti ve gerekse de Irak Hükümetinin en az batılı sözde müttefikleri ile ilişkilerine verdikleri kadar komşu Müslüman ülkelere önem vermeleri, karşılıklı güven ve dostluk adımları atmaları bir zorunluluktur. Zulüm ve haksızlık üzerine değil, hak ve adalet üzere işbirliği ve dayanışma, halkı Müslüman ülkelerin eksikliğini en çok hissettiği bir ihtiyaçtır.
 
Suriye ve Kürdistan`daki gelişmeler
Yılları bulan çatışma ve iç savaşla hızla tükenen Suriye`de, muhaliflerle rejim güçleri arasındaki alan kapma mücadelesi devam ederken Esad güçleri, başkent Şam`da muhaliflerin denetimindeki Doğu Guta ile Duma bölgesine ekmek, tıbbi malzeme ve insani yardımın girmesine engel olmaktadır. Savaşta bile sivillerin can ve mal emniyetinin sağlanması genel kural iken rejim tarafından sivil yerleşim yerlerine temel ihtiyaç malzemelerinin girişinin engellenmesi kabul edilemez bir tutumdur. Uluslararası yardım kuruluşlarının bu duruma daha fazla seyirci kalmaması ve inisiyatif geliştirmesi çağrısında bulunuyoruz.
 
Suriye Kürdistanı`nda yönetimi elinde bulunduran PYD ile Irak Kürdistan Federe Yönetimi arasında son günlerde iyice gün yüzüne çıkan gerginlik, yeterince parçalanmışlık yaşayan Kürtler arasına yeni fay hatları eklemekten farksızdır. PYD güçlerince Suriye`deki zalim Esad rejimiyle ittifak kurulup diğer Kürt oluşumlara baskı uygulanmasına tepki gösteren Irak Kürdistan yönetimiyle bir karşıtlık ve gerginlik bina edilmesini doğru bulmuyoruz. Kürt yönetimlerinin gerek kendi hakimiyet alanlarında gerekse komşularıyla iyi ilişkiler üzerine bir toplumsal ve siyasal yapı inşa etmeleri kendi gelecekleri açısından elzemdir." (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir