Eğitim-Bir Sen (EBS) İstanbul 3 No'lu Şube Başkanı Erol Ermiş, önümüzdeki hafta cuma günü nihayete erecek olan 2023-2024 eğitim dönemi hakkında İLKHA muhabirine konuştu.

“Öğretmene şiddet bizim artık rutinimiz haline geldi”

Önümüzdeki cuma günü itibariyle 2023-2024 eğitim öğretim yılının biteceğini belirten Ermiş, “Bu yıl da birçok olayla karşılaştık. Öğretmene şiddet bizim artık rutinimiz haline geldi. Bu konuda yapılan çalışmalar, yasal boyutu itibariyle bir noktaya henüz gelemedi ama belli bir vaat noktası oluşmuş oldu. Ama bu arada tabii yasa da çıksa da çıkmasa da sonuç itibariyle bu sene maalesef bir okul müdürü arkadaşımızı da böyle bir terörüne deyim yerindeyse kurban vermiş olduk.” dedi.  

“Okulların önemini artırmak için epey bir çaba sarf edildi"

Bu dönemin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bakanlıkta ilk dönemi olduğunu hatırlatan Ermiş, “Yusuf Tekin geldiğinden beri öğretmenliğin itibarını sağlama noktasında ciddi anlamda gayretleri oluyor. Bu manada okulların önemini artırmak için epey bir çaba sarf edildi, gayret edilmeye de devam ediliyor. Öğrenci devamsızlıklarıyla ilgili birtakım düzenlemeler yapıldı, bunlar önemlidir. Okula devamı sağlama noktasında gayret edildi, açık öğretime öğrenciler kitleler halinde kaçıyordu onun biraz da önüne geçilmiş oldu. Bu konuda birtakım eleştiriler var ama bu eleştirileri minimize edecek tedbirlerde almaya gayret edildi. Sınıf geçme biraz zorlaştırılarak çocukların biraz daha ders çalışma noktasında gayret göstermeleri için çabalar var. Bütün bunlar tabii önemli çabalardır.” şeklinde konuştu.

“Mülakat dediğiniz şeyin bir kere algısı toplum içerisinde çok kötü”

Önemli işler yapılırken, tartışmalı işlerinde beraberinde yapıldığına dikkat çeken Ermiş, “Bu sene bize göre hani en çok sıkıntı duyduğumuz husus öğretmen mülakatlarıdır. Siz Türkiye'de bazı şeyleri ne kadar iyi ne kadar şeffaf yaparsanız yapın mülakat dediğiniz şeyin bir kere algısı toplum içerisinde çok kötü. Bu sene öyle anlaşılıyor ki mülakatlar son kez yapılacak. Son kez yapılacağı noktada artık bu çocukları hem işe inanılmaz şekilde geç hem de yaz boyunca bunların hayatını zehir edeceksiniz. Bu gerçekten bize kabul edilemez geliyor ama bu inat kırılabilmiş değil. Bununla ilgili yönetmelik değişikliği de yapıldı; yüzde 50 mülakat olacak yüzde 50’de KPSS puanı olacak diye. Birçok sendika gibi biz de bu durumu yargıya taşıdık. Yargı ne zaman karar verebilir bilemiyoruz ama madem artık bu yola girildi, yapılacak o zaman çocuklarımızın KPSS sıralamasını değiştirmeyin diye bu konuda baskı üretiyoruz, baskı üretmeye de devam edeceğiz.” diye belirtti.  

“Yeni müfredat elbette önemli bir adım; ortak metni önemsiyoruz”

Bu yıl yapılan müfredat değişikliği hakkında da konuşan Ermiş, “Müfredat değişikliği toplumda tabii biraz tartışıldı. Bizim toplumda tartışmak demek; cepheler var, bu cepheler zaten şeye peşin hükümlü. Ya bu hükümet, bu bakan bir şey yaptıysa mutlaka kötüdür diye hiç okumadan kıyasıya eleştirenler var. Müfredatın taslağı yayınlandı, bir haftadan fazla süre askıda kalındı. 67 bin civarında oraya görüş, öneri vesaire sunuldu. Bizim sendikamız da çok kapsamlı bir çalışma yaparak yeni müfredata katkı sağlamaya çalıştı. Yani yeri müfredat taslağı oluşurken birtakım çalışmalar, değişiklikler vesaireyle bugüne gelinmiş oldu ve sonuçta onaylandı. Önümüzdeki yıl kademeli olarak uygulanmış olacak. Uygulanma sırasında da aksaklıkları görülür. Yeni müfredat elbette önemli bir adım; ortak metni önemsiyoruz. Ortak metnin felsefesine göre bir müfredatı önemli görüyoruz ama tabii bu ortak metnin felsefesine göre ne kadar öğretim programları oluşturulmuş onu da zamanla göreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Görüyoruz ki meslek kanunu da geldiğimiz noktada biraz ekonomik krize kurban edilecek gibi”

Eğitim camiasının yıllardır gündeminde olan “Öğretmenlik Meslek Kanunu” ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ermiş, “Öğretmenlik Meslek Kanunu, kendimize has bir kanunumuz olsun diye uğraştığımız bir konu. 2022’de bir kanun yayınlandı ama bir buçuk sayfalık küçük bir metinden ibaretti. Dolayısıyla orada bir şey yoktu. Biz daha kapsamlı, daha geniş mesleğin öğretmen yetiştirmeden, emeklilik sürecine kadar bütün aşamalarını ve öğretmenlerin karşılaşacağı her şeyi kapsayan bir kanun olsun diye gayret gösteriyoruz. Ama görüyoruz ki bu meslek kanunu da geldiğimiz noktada biraz ekonomik krize kurban edilecek gibi maddi hususların hemen hemen hepsi taslaktan çıkarılmış vaziyette. Meclise sevk edilecek, meclis aşamasında biz düzeltilsin diye ciddi gayret göstereceğiz.” cümlelerini kullandı.

2024-2025 döneminden beklentiler nelerdir?

Yeni dönemden beklentilerini dile getiren Ermiş, “Sözleşmeli öğretmenlik bir kere kaldırılsın istiyoruz. Aynı şekilde Milli Eğitim Akademisi de enine boyuna tartışılsın, insanları tatmin edecek boyuta getirilsin. Mülakatlar kaldırılsın, sözleşmeli öğretmenlik kaldırılsın. Şube müdürlerinden, il müdür yardımcılarına, müfettişlere, uzmanlara araştırmacılara kadar birçok grubun ekonomik dezavantajları düzeltilsin. Ek ders ücretlerimiz arttırılsın. Öğretmenlik meslek kanunu kapsamında daha önce uygulamaya geçirilen kariyer basamaklarının getirdiği bütün avantajlar ve diğer işte örneğin seyyanen zam vesaire emekliliğe yansıtılsın diye ciddi uğraşlarımız var. Genç meslektaşlarımızın canını yakan aile birliği meselesi; 3 yıl geçmedikçe ailelerin birleşme şansı yok, özür grubundan tayin isteyemiyorlar. Bu arkadaşlarımızın bu sorununun da çözülmesi için ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Öğretmene şiddet zaten önemli bir husus bu konu gerek bizim talebimiz gerekse Milli Eğitim Bakanı ve Cumhurbaşkanlığı makamlarınca söz verilen şiddet meselesiyle ilgili yaklaşımların da meslek kanunu içerisinde yer almasını özellikle istiyoruz. Çocuklarımıza, öğretmenlerimiz ve tüm eğitim çalışanlarımıza şimdiden iyi bir yaz tatili diliyorum. İnşallah önümüzdeki yıl daha az sorunla 2024-2025 eğitim öğretim yılına başlarız.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)