• DOLAR 34.612
  • EURO 36.43
  • ALTIN 2930.92
  • ...
DSYB Başkanı Gündüz: Et ve süt piyasasını dengede tutan kurumlar tekrar işlevsel hale getirilmeli
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, 1 Haziran'ın Dünya Süt Günü olduğunu anımsatan Gündüz, bütün dünyada süt üreticilerinin sütü nasıl daha iyi pazarlamasını, bir inekten nasıl daha fazla süt alınması ve kalitesinin artırılması gerektiği konuşulurken, Türkiye'de ise süt günü denildiği zaman yetiştiricilerin problemleri, piyasaya süt satamamaları ve hak ettikleri değeri bulamamalarının konuşulduğunu kaydetti.

Süt üreticilerinin, sütün hak ettiği değerde satılmadığını öne sürdüğünü ifade eden Gündüz, bir taraftan da yetiştiricilerin süt fiyatının yüksek olduğunu ve süt alamadıkları için yakındıklarını anlattı.

"Hem üretici hem de tüketici şikâyetçi"

Yaşanan bu problemin bir yerde hatanın olduğunu gösterdiğini dile getiren Gündüz, "Ya üreticiler ya da tüketicilerden biri fiyattan memnun olması lazım ama ülkemizde her iki tarafta piyasadan şikâyetçidir. Bu dünya ticaret düzenine aykırıdır. Çünkü mutlaka bir tarafın memnun olması gerekirdi. Fakat her iki taraf memnun değilse, demek ki işleyişte bir yanlış vardır." dedi.

"Yem, süt ve et, balık kurumu piyasayı dengeleyen kurumlardı"

Çiftçi ile yetiştiricileri ilgilendiren ve Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan üç kurumun olduğunu hatırlatan Gündüz, "Bunlardan bir tanesi yem sanayisi, ikincisi süt fabrikaları, üçüncüsü ise et balık kurumlarıdır. Bunlar Türkiye genelinde çiftçi ile tüketiciler arasında gerektiğinde piyasayı koordine etmek için devlet tarafından kurulan kurumlardı. Fakat son 15-20 yıl içinde üreticinin ve tüketicinin arasında aracı olması gereken bu üç kurum ya kapatıldı ya özelleştirildi ya da devre dışı bırakıldı. Bir yandan hayvan yetiştiricisine 'Neden sütü ucuz veremiyorsunuz?' denildiğinde yem girdilerini bahane ediyor. Çünkü yem fabrikaları kapatıldığı için yemi ucuza alamıyor." diye konuştu.

"Kurumların kapatılması herkesin şikâyetini artırdı"

"Devletin yem fabrikalarını elinde bulundurmasındaki amaç neydi?" diyen Gündüz, "Çiftçiye ve yetiştiriciye girdilerini ucuza temin ettirmek içindi. Süt fabrikalarının görevi neydi? Sütü vatandaşın elinden istediği fiyattan alıp, piyasaya düzenli bir şekilde süt vererek tüketici ile üretici arasındaki dengeyi sağlamaktı. Et ve süt kurumunu da bu sebepten açmışlardır. Çünkü devletin herhangi bir ticarete ihtiyacı yoktu. Ama şu anda her üç kurum kapatıldığı için yetiştirici de üretici de ve tüketici de piyasadan şikâyetçidir." ifadelerini kullandı.

"Satılan hayvanın yerine yenisi alınamıyor"

Bölge başta olmak üzere ülke genelinde özellikle büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yüzde 50 oranında düştüğüne dikkat çeken Gündüz, şöyle devam etti:

"Hayvan sahipleri sattıkları hayvanın yerine yenisini alamıyor. Süt fiyatı düşük olduğu için dişi hayvanlar bile kesime gönderiliyor. Dolasıyla yakın bir gelecekte hayvan mevcudumuz çok daha fazla düşecektir. Bunun genel sebebi ise sütün ve etin istenilen fiyattan satılamamasıdır. Fiyat dengesinin kurulması için devre dışı ya da pasif hale getirilen üç kurumun yeniden açılması ve aktif bir şekilde tekrar Türkiye gündeminde olması gerekiyor. Şu an baktığımızda TİGEM'lerde özel sektöre devredilmiş ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı bizi yönetenler daha iyi görmektedirler. Bana göre ise amacına göre kullanılmıyor. TİGEM'ler şu anda yetiştiricilikten çok besicilik yapıyorlar."

"İşi bilen çoban kalmadı"

İnek sayılarının her geçen gün azaldığını ifade eden Gündüz, "Bugünkü halimiz geçmişte yapılan hatalardan, şimdiki hatalar ise geleceğimizi etkileyecektir. Bundan 15-20 sene önce çoban, yetiştiricilerle ve meralar ile ilgili hatalar yapıldı. Bundan dolayı şu anda bu sıkıntıları yaşıyoruz. Şimdi yapılan hatalardan dolayı ise ileride doğum yapacak inek sayımız azalıyor, düve sayımız azalıyor ve bu işi bilen kendi yerli ve milli çobanlarımız kalmadı. Suriye ve Afganistan'a bağımlı çobanlarla bu işi götürmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

"Üretici etini ve sütünü satacağı yer bulamıyor"

Böyle giderse ileriki yıllarda et, süt, peynir, buğday, arpa bulamayacaklarını belirten Gündüz, son olarak şunları söyledi:

"Yem fabrikalarını tekrar aktif hale getirmezsek, çiftçiye ve yetiştiriciye yemi ucuza temin etmezsek onlarda bize süt ve eti ucuza vermezler. Liyakat sorunu Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi burada da, Tarım Bakanlığı'nda da çok büyük bir problemdir. İşin ehilleri tarafından yem, süt ve et balık kurumları tekrar aktif hale getirilmesi gerekiyor. Çünkü bunlar üreticiler ile tüketiciler arasındaki fiyat dengesini sağlamaları için gereklidir. Üretici etini ve sütünü satacağı yer bulamıyor. Gidişattan memnun olunmadığı için çiftçi, besici ve üretici elindekini satıp başka işlere yöneliyorlar." (İLKHA)





Bu haberler de ilginizi çekebilir